Bunun adı nedir?

Bir büyük gazetemizin ilk sayfasında bir haber başlığı:

?Bonus anne babalarla büyüdüm.?

;´Bonus anne baba´ tabirini ilk defa duyuyorum. Merak edip haberi okuyorum. Dehşete mi kapıldım, sinirlendim mi, o anki tepkimi isimlendiremiyorum.

Gazete, medyaya mal olmuş Danimarkalı bir kadın, Victoria´s Secret´in en yeni meleği(!) Josephine Skriver ile röportaj yapmış. Röportajı da Cumartesi ekinde iki sayfa olarak yayınlamış.

Kadın iki yanlış ilişki sonucu dünyaya gelmiş. Bir kere kadının anne babası evli değil. Yani kadın gayrı meşru bir ilişki sonucu doğmuş. Al sana utanılacak bir durum.

Olabilir, anne-baba yanlışlık yaptıysa bunun cezasını evlatlar çekmemeli. Ama Josephine bundan utanmıyor. Sanki bize de tavsiye edercesine, ?Büyük bir ailenin içine doğdum ve bonus anne babalar sayesinde çok sevgi gördüm? diyerek olayı sevimli göstermeye çalışıyor. Gazete de onun övücü sözlerine çanak tutuyor. Anne baba yanlış yapmış olabilir. Lakin evlat da bu yanlış ilişkiye övgüler diziyorsa durum değişir.

İkinci yanlış ilkinden de vahim. Kadının annesi lezbiyen, babası homoseksüel. Bugünkü ifadesiyle gay! Anne olan kadın hem çocuk sahibi olmak istiyor hem de evlenmek istemiyor.

Öyleyse nasıl çocuğun olacak?

Tabii ki gayrı meşru bir ilişki sonucu?

Ve öyle de yapıyor. Ama sandığınız gibi değil. Gay kulübüne gidiyor ve kendisini çocuk sahibi yapacak bir erkek istiyor. Sonra da muradına(!) eriyor. Haberde kadının neden gay kulübüne gittiğine dair bir bilgi yok. Ben de anlayamadım!

Söyler misiniz, bu nasıl röportaj, bu nasıl haber?

Bu haberden maksat nedir? Elde edilecek fayda nedir? Ülkemizin en büyük gazetelerinden biri nasıl böyle bir rezaleti haber yapar? Gazetenin yetkililerine söylüyorum; siz okuyucuları gayrı meşru ilişkilere mi yönlendirmek istiyorsunuz? Gayrı meşru ilişkileri normalleştirmeye mi çalışıyorsunuz? Hangi ülkede yaşadığınızın farkında değil misiniz? Hitap ettiğiniz toplumun % 95´inin Müslüman olduğunu bilmiyor musunuz? Eğer biliyorsanız sizin bu yaptığınızın adı nedir?

?Böyle bir konunun haber yapılmasını yanlış buluyorsan, sen neden sütunlarına taşıdın?? derseniz, bunu yazmadan konuyu anlatamazdım, yanlışlığı ortaya koyamazdım.
* * *

Televizyonda gösterilen dizilerin çoğu toplum yapısına kast etmiş gibi bir görüntü veriyor. Neyi tahrip ediyor derseniz, ahlâkı tahrip ediyor. Aile yapısına dinamit koyuyor. Edep ve hayâ anlayışını dejenere ediyor. Bu adamlar hep böyle yapıyorlar.
Yanlışları allayıp pullayıp bize satıyorlar. Hayâsızlığı, altın tepsi içinde sunuyorlar.

Tahribat gücü yüksek dizi filmlerden biri.

Adında ´aşk´ kelimesi bulunan ama asla gerçek aşla ilgisi olmayan, cinselliği ön plana alan bir senaryo! O da yanlışları göz alıcı renklerle boyamış. Filimden bir sahne:

Bir yatakta yüzleri birbirine dönük olarak uyuyan iki genç. Biri erkek, biri kadın. Kamera biraz daha uzaklaşınca gençlerin, iki yanı açık bir çadırda olduklarını ve çadırın da bir kumsala, deniz kenarına kurulu olduğunu anlıyorsunuz.

Az sonra kızlı erkekli 4-5 kişilik bir gurup geliyor çadırın yanına. Bir şeyler söylemeye teşebbüs eden kıza arkadaşı engel oluyor; ?Sessiz ol, uyanmasınlar. Bu güzel görüntüyü kaydedelim.?

Halâ söyleyecek bir sözümüz yok diyorduk ki, yanılmışız. Meğer aynı yatakta yatan gençler evli değillermiş. Evli olmayan bir erkekle bir kadın aynı yatakta uyuyorlar ve siz bunu normal, hatta duyurulması gereken bir güzellik olarak takdim ediyorsunuz. Eh, siz öyle dediğinize göre bize laf düşer mi? Bizim, ?Bu çok yanlış bir görüntü. Aman bunu yayınlamayın. Gençlere kötü örnek olmayın. Toplumun ahlâkını bozmayın. Aile kurumunu dinamitlemeyin!..? dememiz gerekmez!

Şimdi, bu diziyi seyreden gençlere siz istediğiniz kadar evlilik dışı ilişkilerin yanlışlığından, ahlâkı kirlettiğinden, nesli bozduğundan, aile kurumunu tehdit ettiğinden söz edin. Onlar sizi değil, kendilerine altın tepsi içinde sunulana bakacaklardır.

Altın tepside sunulan şeyin aslında zehir taşıdığını, ileride hayatını karartacağını bilemeyeceklerdir.

Ben neden bu kadar anlayışsızım?

Lütfen biri beni aydınlatsın!