Çanakkale; İslam´ın son kalesi Osmanlı´ya saldıran ?yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi? vahşi dünyanın, haçın hilal karşısında hüsrana uğradığı , ?medeniyyet denilen kahpe?nin maskesinin yırtıldığı yerdir.
Çanakkale; lise ve üniversite öğrencilerinin hiç tereddüt etmeden Allah, vatan, bayrak, din, istiklal ve namus için cihada gidip şahadet şerbetini içerek ölümsüzleştikleri yerdir.
Çanakkale; tek başına 276 kiloluk bir top mermisini ?bismillah? diyerek tek başına kaldıran ve topun namlusuna süren 48 kiloluk yiğit Seyit Onbaşı´nın İngiliz savaş gemisini batırarak ölümsüz destanın yazıldığı yerdir. Çanakkale, 63 kişiyle üç bin kişilik İngiliz çıkartmasını önleyen Yahya Çavuşların, ?hilal uğruna? kefensiz yatan yiğitlerin, adını Hz. Muhammet´ten alan Mehmetçiklerin, ?kınalı kuzular?ın kahramanlığının ölümsüzleştiği ruhun adıdır.
18 Mart; ?öleceğini bildiği halde, ölümü küçümseyerek ve Allah´ına, onun cennetine kavuşmak arzusu ile nefsini feda ederek?? düşman üzerine atılan Mehmetçiğin ?Çanakkale geçilmez.? sözünü tarihin altın sayfalarına yazdırdığı şanlı gündür.
Bu toprakları bin yıldır vatan kılan ?Çanakkale ruhu?dur. Yani Diyarbakırlı Kürt Ahmet ve Şamlı Arap Muhammed ile Konyalı Türk Mehmet´in, Samsunlu Hasan ile Sivaslı Ali´nin Çanakkale´de ?hilal uğruna? birlikte savaşıp birlikte şehit olmalarını sağlayan sonsuz imandır bu ruh.
Bugün okunuyorsa ezan, güven içinde bayrağımızı dalgalandırıp İstiklal Marşımızı söyleyebiliyorsak, istikbale güvenle bakabiliyorsak önce Allah´ın nusreti, sonra da hilal uğruna can verenler sayesindedir.
Galatasaray Lisesi, Vefa Lisesi, Çapa Erkek Öğretmen Okulu, Balıkesir Lisesi, Sivas Lisesi, Edirne Lisesi, Trabzon Lisesi, Erzurum Lisesi, Kayseri ve Konya Gazi Lisesi´nin Çanakkale Savaşı´na katılan ve şehit düşen öğrencileri sebebiyle mezun veremediğini unutmadık biz.
Çanakkale´ye gönüllü olarak gitmek üzere başvuran İstanbul Lisesi´nde Çanakkale Zaferi´nden sonra yapılan yoklamada şehitlerin ismi okunduğunda kalan öğrencilerin ?Şehit... Cennet-i Âlâ´da!? diye bağırmalarını unutmadık biz.
17 yaşındaki öğrencilerini cepheye gönderen Sivas Lisesi´nde öğrencilerin okuldan ayrılırken, hocalarına hitaben tahtalara; ?Hocam biz Çanakkale´ye gidiyoruz. Hakkınızı helal edin.? diye yazmalarını da hiç unutmayacağız.
?Çanakkale içinde vurdular beni!? ağıtını da unutmayacağız. ?Hey on beşli on beşli/ Tokat yolları taşlı.? türküsünü yüreğimiz sızlayarak dinlerken de biz ?Asım´ın nesli? olarak sizleri unutmayacağız. Bastığımız yerleri ?toprak diyerek? geçmeyeceğiz. Altımızdaki ?binlerce kefensiz yatanı? düşünerek büyük bir şuurla geleceğin Türkiye´sini inşa edeceğiz. Bizler, şehit torunları olarak ?bir gül bahçesine girercesine? toprağa girenleri incitmeyeceğiz, emanetinizi koruyacağız. ?Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar?, imanımızı, istiklalimizi, İslam davamızı, hürriyet sevdamızı, özgürlük ateşimizi, kardeşlik bilincimizi söndüremeyecek.
Çanakkale´yi Çanakkale yapan milletimizin iman, istiklal, diriliş, şehadet, birlik ruhunu asla öldürmeyeceğiz. ?Mabedimin göğsüne namahrem eli? değdirmeyeceğiz. Bize zincir vurmak isteyen çılgınlara karşı ?kükremiş sel gibi? bendimizi çiğneyip aşacağız. ?Milleti alçakça vuran darbelere?, ?onlara alkış dağıtan kahpelere? karşı Çanakkale ruhumuzla, din, vatan, namus, istiklal ve tevhit aşkıyla hep birlikte mücadele vereceğiz.
Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Laz, Gürcü, Arnavut, Çanakkale Şehitliği´nde ve Allahuekber Dağlarında koyun koyuna yatmaya devam ettikçe, ay yıldızlı al bayrak bu şafaklarda dalgalandıkça Çanakkale ruhu yaşayacaktır.
?Asım´ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.? (M.Akif)
