Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Hasan ÖZDEMİR


ÇANAKKALE GEÇİLEMEZ 100 YAŞINDA

ÇANAKKALE GEÇİLEMEZ 100 YAŞINDA


Çanakkale Savaşı, Osmanlı Devleti`nin en güçsüz olduğu devirde Türk Milleti`nin kazandığı büyük bir başarıdır. Meşrutiyetin ilanından dört yıl sonra patlak veren Balkan Savaşı ve kaybedilen Balkanlar Osmanlı`nın moralini çok bozmuştu. Tek kurşun atılmadan Yunanistan`a verilen Selanik, Bulgaristan`a verilen Kırklareli ve ordunun dağınıklığı, perişanlığı sonrası 1914 yılında başlayan I.Dünya Savaşı ile Osmanlı Devleti`nin emperyalist devletler tarafından paylaşım planları hayata geçmeye başlamıştı. I.Dünya Savaşında İngiltere, Fransa ve Rusya bir taraf, Almanya, İtalya ve Avusturya-Macaristan bir taraftı. Almanya, Rusya`ya kuzeyden saldırınca zor duruma düşen Rusya`ya yardım gerekti. Bu yardım ise İngiliz ve Fransız kuvvetlerinden gelebilirdi. Bunu organize etmek de İngilizlere düşmüştü. Süveyş`te toplanan İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelandalı güçler, deniz yoluyla Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını geçip Karadeniz`e çıkarak Çarlık Rusya`sına destek olmayı planladılar. Bu gerçekleşse idi batıdan emperyalist devletlerin, doğudan ise Rusya`nın işgalleriyle Osmanlı Devleti parçalanacak ve ortada bir Türk Yurdu kalmayacaktı.

Ancak bu plan tutmadı, tarihe “Çanakkale Geçilmez” yazısını yazan Türk Milleti`nin evlatları, canları ve kanları pahasına, medeniyet denilen tek dişi kalmış canavarları Çanakkale Boğazı`ndan geçirmediler. Burada kazanılan başarı ortaya “Çanakkale Ruhu” nu çıkardı ve bu ruh zamanla “Kuva-yi Milliye” ruhuna dönüşerek “Kurtuluş Savaşı” nı kazanmamıza yol açtı. Yani 92 yıllık Cumhuriyetimizi, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü, milli egemenliğimizi işte bu Kuva-yi Milliye ruhumuza borçluyuz. Bu ruhun oluşmasında, önce
Çanakkale`de daha sonra da Kurtuluş Savaşı`nda askerimizi yöneten M. Kemal Atatürk başrollerdedir.

Çanakkale Savaşı kazanılmasaydı neler olabilirdi?
Emperyalist Güçler, 18 Mart`ta Çanakkale Boğazı`nı geçip İstanbul`a gelselerdi, daha sonra da Karadeniz`e çıkıp Rusya`ya yardım götürselerdi ülkemiz için hiç de iyi şeyler olmayacaktı. Öncelikle güçlenen Çarlık Rusya, tarihsel emellerinin bulunduğu Boğazlar Meselesini gündeme getirecek, Kafkasya`dan daha güçlü bir şekilde ülkemize saldıracak, birçok cephede savaşan Türk Askeri`nin işi oldukça zorlaşacaktı.

Çanakkale Savaşı kazanılmasaydı, “Çanakkale Ruhu” ve devamında Kuva-yı Milliye Ruhu oluşamayacak, Sevr Antlaşmasını imzalayan teslimiyetçi İstanbul Yönetimi ile ortada bağımsız bir Türk Devleti kalmayacaktı.
İşte Çanakkale 1915 bu nedenle çok önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu M. Kemal Atatürk, önce Çanakkale Savaşı`nda adını tarihe yazdırmış, daha sonra da Kuva-yı Milliye ruhu ile Türk Milleti`nin önüne geçerek emperyalistlere karşı Kurtuluş Savaşı kazanılmıştır. Bu bazı Müslüman ülkelere örnek teşkil ederek, emperyalizmin mağlup edilebileceği duygusunu pekiştirmiştir. Hindistan, Mısır, Cezayir ve Tunus bunlara örnektir.

2015 yılına geldiğimizde de benzer hamlelerin emperyalist devletlerden geldiğini görüyoruz. Tabi yeni yüzyılda farklı yöntemlerle yapılan hamleleri ve bu hamlelere karşı koyabilmek için tarihimizi iyi bilmemiz gerektiği bir gerçektir. Ülkemizi emanet edeceğimiz gençlerimizi yetiştirirken, ülkemizin nereden geldiğini ve nerelere gidebileceğini iyi anlatmalıyız. Onlara tam bağımsızlığın ne olduğunu, nasıl korunması gerektiğini, eğer bağımsızlık kaybedilirse başlarına nelerin gelebileceğini iyi anlatmalıyız. Onlara daima okumalarını, farklı bakış açılarıyla olayları incelemelerini, kulaktan dolma, şeyhten duyma bilgilere kanmamalarını anlatmalıyız.
Bu cennet vatan için canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, huzurlarında saygıyla eğiliyorum.