Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Çarpıtma Teknikleri


Çarpıtma sözde olur, çarpıtma haberde olur.


Bazıları bu tekniği çok iyi kullanırlar. Bütün inceliklerini öğrenmişlerdir. Çarpıttıkları sözün kaynağını verirler, sözü tırnak içine alırlar. Hatta inandırıcı olması için kişinin adını bile yazarlar. Sen de okuduğun zaman gerçek olduğuna inanırsın. Sözün sahibi olaydan haberi olduğunda istediği kadar ?O söz bana ait değil? desin, istediği şekilde tekzip etsin, artık bir faydası yoktur. Çünkü çarpıtılan haberi okuyanların tamamına ulaşması mümkün değildir!


Bu konuya niye girdim?


Bir tanıdık, başka bir kişinin face´deki görüntüsünü paylaşmış. Görüntüde şu ifade yer alıyor:

?Namaz kılmayan, oruç tutmayan memur olmasın!?


Sözün altındaki isim,´İlahiyat Profesörü Hayreddin Karaman.´ Yanda da H. Karaman´ın fotoğrafı.


Hayreddin Karaman, uzun yıllardır yakından tanıdığım bir bilim adamı. Fıkıh alanında uzman. Böyle bir söz söyleyeceğine inanamadım. Ancak ?Her insan hata yapabilir? kuralından hareketle araştırmaya karar verdim. Gördüm ki, işin aslı öyle değil. Bir çarpıtma var. H. Karaman, neredeyse paylaşılan sözün tam aksini söylemiş!


Birlikte bakalım.


Prof. Hayreddin Karaman, 25.7.2014 tarihli Yeni Şafak Gazetesi´ndeki yazısında, İmam Hatiplere talebin arttığını ifade ederek, ?Ülkemizde İslâm alimi daha çok İmam Hatipler ve daha sonra İlahiyat Fakültelerinde okuyan? kimseler arasından yetişecektir? dedikten sonra, Din Kültürü öğretmenliğine atanacak olanlarda aranacak nitelikleri sıralıyor. 6 madde yazmış. 3. Maddede;


?Formasyonu bu davaya uygun olmayan kimseler -başka okullarda din öğretmenliğine de değil- masa memurluğuna atanmalıdırlar. Sigara içen, namaz kılmayan, itikadı ve ahlakı bozuk? kimseleri bu okullara veya başka okullarda din eğitim ve öğretimine memur kılmak yaman bir çelişkidir? diyor.


Sizce de öyle değil mi?


Namaz kılmayan, inancı ve ahlâkı bozuk kimselerin, çocuklarınızın Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Öğretmeni olmasını ister misiniz? Hem bunlar Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olsalar bile, kendi ahlâk yapısı bozuk olduktan sonra çocuklara hangi ahlâkı benimsetecekler?


H. Karaman, itikadı ve ahlâkı bozuk olanların, sadece İmam Hatip Okullarına atanmasına karşı değil. Bu yapıdaki kimselerin, diğer okullara da din eğitimi öğretmeni olarak verilmesini doğru bulmuyor. ?Bunlar memur olmasın? demiyor. Tam aksine, ?ahlâkî yapısı bozuk olanların? masa memurluklarına atanmasını öneriyor.


Konuyu araştırırken gördüm ki, bu konudaki bir başka yanlışı da, ?Anadolu, Eğitim, Kültür ve Bilim Vakfı? sitesinde yazan Cumali Yürekli yapmış. Cumali Bey, ?H. Karaman´ın, ´Sigara içen, namaz kılmayan memur olmasın´ başlıklı yazısında?´ diyor. Halbuki Hayreddin Karaman´ın bahse konu yazısının başlığı, ?İmam Hatiplerin varlık sebebi ve nitelikleri?dir. Yukarıya aldığımız yanlış olarak paylaşılan ifade, belki de Cumali Yürekli´nin yazısından alınmıştır.


Ben burada H. Karaman´ın hata yapmayacağını söylemiyorum. Her insan hata yapabilir. Sayın Karaman da bir insandır ve o da hata yapabilir. Ancak söylemediği bir sözü ona atfetmek, hele de sözlerinin tam aksine yer vermek doğru bir davranış değildir. Bu gibi konularda daha dikkatli olunmalı ve doğruluğu araştırılmadan, insanları karalamaya yönelik yayınlar yapılmamalıdır.


Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, Hayreddin Hoca´nın, bir bakıma çuvaldızı kendine batırmış olmasıdır. Çünkü kast ettiği kişiler, yukarıdaki paylaşımı yapanlar değil, kendisinin de mensubu bulunduğu İmam Hatip mezunlarıdır.
İyi haftalar.