Temeli sağlam olmayan çatılar elbette çökeceklerdir. Arkasında 14 siyasi partinin desteği olan Ekmeleddin Bey, halkla iletişimi çok iyi kurabilen bir uzman karşısında hezimete uğramıştır. Türkiye`ye ve İslam ülkelerine yıllarca hizmet etmiş değerli bir bilim adamının, böyle bir yarışa katılması önceki yazılarımda da söylediğim gibi hiç de iyi olmamıştır. Ülkemizde fazla tanınmayan, değerli bir insanın aday gösterilirken tabanın da fikri alınmalıydı. Çatı ustalarının ellerini başlarının arasına alıp bu konuyu iyice düşünmeleri gerekmektedir.
Slogana bakın… “Ekmek için Ekmeleddin”… Allah Allah, ne anladınız bundan? Seçmeni motive edecek ne var bu söylemde? Koskoca bir hiç…Kim duydu bu sloganı, kim ne anladı? Bunu nerede, nasıl işlediniz? Hiçbir yerde. Çatının baş ustaları olan iki parti lideri, kısacası ağzından çıkan lâfa sahip çıkmamış, tüm dünyanın tanıdığı değerli bir şahsiyeti yapayalnız ortada bırakmıştır. Bir yanda tıka basa dolu meydanlar, diğer yanda zar zor doldurulan spor salonları, toplantı salonları.. Sonucu baştan belli olan bir yarış. Göstermelik konuşmalar, isteksiz örgütler, desteksiz teşkilâtlar bir araya gelir, sonra da bizim adayımız bu der seçmene dayatırsanız sonucuna da katlanmalısınız.
Kimse çıkıp bahane arayıp seçmene kızmasın. Yok, neden tatile gittiniz,neden oy kullanmadınız gibi bahanelerle üstünüzdeki suçu başkalarına yıkmaya kalkmayın. Vatandaşın hoşuna gidecek siyaset yapın.
Bu yarışta, Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde ilk defa halk oylaması ile seçilen cumhurbaşkanı olma ünvanını elde etmiştir. Ülkemize hayırlı olsun. Cumhurun makamı, birleştirici, orta yolu bulan, sakinleştirici, barışçı, herkesi kucaklayan bir yerdir. Daha doğrusu biz öyle gördük. Ya da bu zaman kadar böyle geldi. Bundan sonra da daha güzel olacağını umut ediyorum.
İlçemizde ve tüm Türkiye`de oylarını ikiye katlayan Demirtaş bu seçimin galibi olmuştur. Terme`de bile 477 oy alan BDP artık söz sahibi bir parti haline gelmiştir. Mazisini, ne olduğunu, nereden geldiğini bilmesem, konuşmalarına, söylediklerine ben de inanacağım da, gel de inan işte. Ama inanan insanlar sayesinde %10 oranını yakalamış bile. Daha önceki yazılarımda anlatmıştım yılan ile çiftçinin hikayesini. Bende yürek yarası, sende kuyruk acısı olduğu sürece benden dost olmaz..
OMV’YE KARDEŞ Mİ GELİYOR?
Bu yazımı yazdıktan sonra OMV Elekrtik Santralinin yanına yeni bir santral kurulacağını öğrendim. Padişahın köylülere bakmak için verdiği fil fıkrası aklıma geldi.
Padişah bakımı zor olduğu için kendisine hediye edilen fili köylülere bırakır. Köylüler istemeye istemeye bunu kabul ederler. Canlarına tak edince de Nasrettin Hocayı yanlarına alıp huzura çıkarlar. Tam kapıdan içeriye girecekken arkasında hiç kimsenin olmadığını gören hoca “Devletlü Padişahım hani bize bir fil vermiştiniz ya, komşularımız onu çok sevdi bir kaç tane daha istiyorlar.
Biz bir taneyi de isteyenlerden değiliz. Birlikte hareket ederek olumlu veya olumsuz tepkimizi koyabiliriz.
14Ağustos Perşembe günü saat 14.00`te Kozluk Mahallesinde bu konuyla ilgili yapılacak olan toplantıda buluşalım.
Barış, bereket ve huzur dolu nice günler dileğimle, kalın sağlıcakla…
