Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


Çırak aranıyor


Ortaokul yıllarındayken ?Bir Artist Aranıyor? isimli tiyatro oyununda görev almıştım. Hayli eğlenceli bir oyundu. Fakat bu konu o kadar eğlenceli değil. Günümüzde ustalar çırak bulmakta zorlanıyor.


Çırak dedik de, çırak kime denir, önce onu görelim.


Sözlükler; ?Bir usta yanına zanaat öğrenmek üzere verilmiş kişi? diye tanımlamış. Milli Eğitim Bakanlığı´nın tanımı daha ilmî:


?MEB´nın Çıraklık Sözleşmesi Esaslarına göre; bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştirmek için eğitim gören kişi.?


Şimdi bu konu da nereden çıktı, diyeceksiniz. Aslında bu konuyu çok önceleri yazmayı düşünüyordum. Lakin bu güne kadar fırsatım olmadı. Geçenlerde bir gazetede okuduğum haber beni konuyu yazmaya sevk etti.


4-5 sene kadar önceydi. Bir mobilya mağazasında oturmuş sohbet ediyorduk. Nasıl olduysa konu mecburi öğretime, sonra da çırak konusuna geldi. Yanımızda bulunan bir terzi çırak bulamamaktan yakındı:


?Şimdi ilköğretim mecburi. Çocuk okulu bitirdiğinde 14-15 yaşına gelmiş oluyor. O yaştan sonra artık çocuğu çırak olarak çalıştırmak zor. Ya parayı az buluyor ya da hemen mesleği öğrenip ayrılmak istiyor!..? dedi. Mobilyacı da onu tasdik etti.


Lise öğretiminin henüz mecburi olmadığı yıllardı ve ustalar çırak bulamamaktan yakınıyordu. Şimdi lise tahsili de mecburi oldu. Acaba sanatkârların hali nicedir?


İş Kanunu´na göre 15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasak. Ancak 14 yaşını doldurmuş ve zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış olan çocukların; bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlâkî gelişimlerine engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilmesine izin verilmiştir. 15 yaşını doldurmuş çocuklar 16 yaşına girmiş demektir. Sanatkârlar ise, ilköğretimi bitiren çocuğu artık işyerlerinde tutamadıklarından yakınıyorlar.


15 yaşını doldurmayanı çalıştıramıyorsun. Liseyi bitiren genç ise iş beğenmiyor. Bu da ülkedeki işsiz sayısının artmasına yol açıyor.


Bir araştırma dolayısıyla görüştüğüm kişilere mesleğe başlama yaşını da sormuştum. Onlardan bir tanesi, ?Ben 12 yaşındayken babamın yanında kalaycılığa başladım? derken, bir diğeri, ?14 yaşındayken Faruk Usta´nın çırağı olarak terziliğe başladım? dedi.


Bir sanat öğrenmek için 12-14 yaşlarında bir ustanın yanında çalışmaya başlamak gerekiyorsa ve kanunlara göre de 15 yaşını doldurmayanların çalıştırılması yasak ise konuya nasıl çözüm bulacağız? Geleceğin ustalarını nasıl yetiştireceğiz? Daha da önemlisi, iş yerlerinde çalıştırılacak işçiyi nereden bulacağız?


Basın, çocuk işçi çalıştırılmasını eleştiriyor. Milliyet, ?Tek yol eğitim? başlıklı haberinde, ?Türkiye´de resmi verilere göre 893 bin çocuk çalışıyor. Bu çarkın kırılması için okumaları şart? diyor. (8.09.2013) Biz de her Türk gencinin okumasını istiyoruz ama çırak ve kalfa sorununa da çözüm bulunması gerekiyor.


Bu haberden iki ay sonra Cumhuriyet de aynı konuya değinmiş:


?Okul yerine tamirhaneye?


?Türkiye´de okul çağında olmasına karşın yaklaşık 893 bin çocuk çalıştırılıyor.? (16.11.2013)


Uzmanlar sorunun çözümünü meslek okullarında görüyor. Meslek liselerinde katsayı uygulamasının olduğu yıllarda şu sloganı sık sık dile getirdiler:


?Meslek lisesi, memleket meselesi.?


Meslek liselerinde katsayı uygulaması kaldırıldığı için çıraklık konusu da artık gündeme gelmiyor.


Şimdi belki de sorun çözülmüştür!..