ÇOCUĞUMUZ MU BAŞARISI MI ÖNEMLİ?

17 Eylül günü başlayan 2018-2019 eğitim öğretim yılı 14 Haziran Cuma günü verilecek karne ile bitecek. Okullarımız tatile girecek. Öğrencilerimiz ve velilerimizin farklı bir heyecan içinde olacaklar. Hatta bazı velilerimizin öğrencilerimizden daha heyecanlı olduklarını görülecektir. Çocuklarının karnesindeki notlar ebeveynler için çok önemlidir.
Bu ise bizim hala kurtulamadığımız hatalardan birisidir. Ebeveynler çocuğun karnesindeki notlara bakıp ya gururlanırız, ya da hüzünleniriz. Başarı ne yazık ki sadece sayılarla ifade ediliyor. Hâlbuki gerçek başarı bu kadar basit ve kolay ifade edilmemeli.
Anne babalar genellikle başarı deyince, çocuklarının sınıf birincisi, okul birincisi olmalarını anlarlar. Hatta kendi kafalarındaki bir mesleğe yönelmelerini ve bu alanda ileri gitmelerini beklerler. Her zaman anne babanın beklentileriyle çocuğun gerçekleştirdikleri veya yetenekleri örtüşmez.
Okul hayatında başarı çocuğun, kendi yeteneklerini geliştirmesi ile eş anlamlıdır. Başaklarını geçmek, yarışta birinci olmak değildir. Yarışta insan gerilerde de kalabilir. Ama kendini geliştiriyorsa başarılıdır. Kişinin kendi yeteneği ile başarabildiğini bir arada düşünmek gerekir. Çünkü herkes her şeyi başarır diye bir gerçeklik yoktur. Her insan aynı zekâ düzeyini ve yeteneğini gösteremez. Ayrıca şu husussu unutmamak gerekir. Çocuğun başarısı ailesinin yaşantısıyla yakından ilgilidir. Mutlu ve düzenli aile hayatı yaşayan çocukların başarma isteği artar. Okulda uygun eğitim öğretimin varlığı ve öğretmen öğrenci ilişkisinin sıcaklığı da başarıyı perçimleştirir.
Çocuk iyi tanınmalıdır. Çocuğun zekâ düzeyi ve yeteneğine göre nereye kadar gidebileceği, başarı düzeyi iyi hesaplanmalıdır. Çocuktan başaramayacağı bir şeyi beklemek onun başarısını arttırmaz, düşürür, onu geliştirmez, köstekler. ?Senin neyin eksik, neden başaramıyorsun?? tutumu olumsuz tutuma örnektir. Bu iyi niyetle yapılmış köstekleyici bir tutumdur. ?Ben başaramam, ben onun gibi olamam? duygusu yaşatır. Çocuğu kamçılamak yerine umutsuzluğa sürükler. Onun için çocuğu iyi tanımalı. Yeteneklerini ve hangi alanlara eğimli olduğunu bilmeli. Yapamadığının üzerinde durmak yerine, başarabildiklerini desteklemek gerekir.
Sık yaptığımız hatalardan biride çalışkan öğrenciyi diğer öğrencilere örnek göstermektir. Bunda diğer öğrencilerin umudu kırılıyor. İyi öğretim en zeki çocukları başarıya götürmek değildir. En az başarılı olanları ne kadar yukarı çekeceğimizle ölçülür başarı. Çok çalışkan olmayan çocuklar arasında özel yetenekleri olanlar vardır. Onları keşfetmek iyi eğitimin gereğidir. Çocukta kendini aşma, geliştirme isteği uyandırmak. Gerçekçi olmak şartıyla ?Daha iyisini başarabilirsin? demelidir. Ama ?Sen neden Ahmet kadar başaramıyorsun?? demek olumlu etki yapmaz.
Bizde başarı sadece notla ölçülüyor. Ama yeterli bir ölçü değildir. Öğretmenin notu kıt olur çocuk başarısız olur veya çok çalışkan bir sınıfa düşer, hak ettiği notu alamayabilir. Her alanda aynı başarıyı gösteremeyebilir. Bu yetenek ve ilgi alanının farklı olmasından kaynaklanır. Bizim eğitim sistemimizde ailenin çocuğun dersleriyle biraz ilgilenmesi gerekiyor. Ama bunu çocuğu hazıra alıştırma noktasına kadar götürmemek kaydıyla. Birlikte problem çözülebilir, bazı konular tartışılabilir, çocuk okuduğunu annesine anlatabilir. Bu çeşit işbirliği yapılabilir. Çocuk kendi başına çalışmayı da öğrenmelidir. Haliyle çocuk derslerin sorumluluğunu taşıyabilmelidir.
Başarı birçok şeyin bileşkesidir. Yalnız zekâ, yetenek yetmiyor. Çocuğun güdülenmesi, öğrenme isteğinin uyandırılması gerekiyor. Bunun küçük yaşlarda kazandırılması gerekir. Öğrenme isteğinin yerleşmesi birçok sıkıntının geride bırakılması anlamına gelmektedir.
Evet, sayın ana babalar. Çocuğumuz bir öğretim yılını sağlıklı bir şekilde bitirdiği için önce şükretmesini bilmeliyiz. Bunun için çocuğumuzu defalarca kutlamalıyız. Bu yıl okula başladığı halde çeşitli nedenlerden dolayı kaybettiğimiz yavruların anne ve babaları bunu yaşayamayacaklar. Onların yürekleri karne günü bir kez daha yanacak. ?Keşke çocuğumuz hayatta olsaydı da başarısız olsaydı? diyecekler. Çocuğunuzun bu anına değer verin, karnesindeki rakamlara değil. Herkese hayırlı tatiller diliyorum. Sağlıcakla kalın.