13 Mart Cuma günü yüz yüze yaptığımız son dersten sonra pandemi sebebiyle okullarımızda yüz yüze eğitime ara vermek zorunda kaldık. Salgının seyrine göre açılabilir umuduyla bekledik.
13 Martta okulların tatil edilmesinden bir hafta sonra pandemi dolayısıyla uzaktan eğitim süreci başladı. Öğretmenler gerek Whatsap gruplarından ödev vererek, gerek birebir telefonla arayarak, gerekse Zoom ve Eba üzerinden canlı ders yaparak bu süreci en az hasarla atlatabilmek için adeta seferber oldular. Öğrencilerine faydalı olmaya çalıştılar. Bu sürecin yüz yüze, normal eğitim-öğretim faaliyetlerinden çok daha yorucu olduğu görüldü. Ayrıca bu sürecin bütün külfeti, sıkıntıları öğretmenlerin omuzlarına yüklenmiş oldu.
Salgının yayılması umulmadık şekilde hızlanınca okullarımızda tekrar yüz yüze eğitime ve öğretime başlama umudumuzu kaybettik ve dönemi hazin bir şekilde kapattık. Haziran ayında belki telafi eğitimi yapılabilir umudumuzda böylece ortadan kalktı. Artık eylül ayında okullarımıza kavuşma umuduyla vaka seyrini bekledik.
2020-2021 Eğitim-Öğretim yılı 21.09.2020 Pazartesi günü bütün yurtta örgün, yaygın, yüz yüze, uzaktan olmak üzere her alanda başladı. 5 Ekim Pazartesi günü meslek okulları yüz yüze eğitim öğretime başladı. Artık bu kervana diğer sınıfların da katılması kaçınılmaz oldu. İlkokul 2.,3.,4. Sınıflar, ortaokul sekizinci sınıflar ve lise 12. Sınıflar 12 Ekim Pazartesi seyreltilmiş olarak yüz yüze eğitime başlandı. Bu öğrencilerin yarısı okuluna kavuşmuş oldu. Artık darası diğer sınıflarımızın başına diyor en kısa sürede bu pandemi belasından kurtulup normal eğitime ve öğretime geçmeyi umuyoruz.
Yüz yüze eğitime başladığımız bu ilk günde eğitime çok farklı başladık. Maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarının titizlikle uygulanacağı bu dönemi çok merak ediyorduk. Evvela öğrencilerin ilk hareketlerini ele almak gerekiyor. Okulda olmayı o kadar unutmuşlar ki ilk anda ne yapacaklarını bilemediler. Aylardır okuldan uzak kalmaları, sürekli konuşulan görünmez düşman virüs endişesi onların çekingen olmasına yetmişte arttı. Aylardır bu görünmez düşman hakkında yapılan dedikodulardan ve kendilerine sunulan bilgilerden etkilenmiş görünüyorlar. Anlaşılan bu hassasiyeti yeterli bilgi verilen öğrencilerde görebiliyoruz. Ama öyle öğrenci grupları var ki ne pandemiden, ne de virüsten haberleri var. Hiçbir şey umurlarında değil. Bu öğrenciler anlaşılan bizi biraz yoracak. Sayıları az olsa da dikkatimiz onların üstünde olmalı.
Velilerimizde tıpkı öğrenciler gibi endişe tedirginlik içindeydiler. Aylardır çocuklarıyla iç içe olmaları, bu kritik dönemde onları okula göndermiş olmanın tedirginliğini yaşamaktalar. “Acaba çocuğum virüs kapar mı, başına bir hal gelirse ne yaparım? Çocuğumu okula göndermekle iyi mi yaptım, yoksa hata mı ettim” endişelerini yaşamakta haklılar. Bu dönemde bütün yük ve sorumluluk öğretmenlerin omzundadır. Bu yükün altından kalkması içinde moral motivasyona ihtiyacı vardır. Öğretmenler pandemi döneminde kendine düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirmiştir. Yüz yüze eğitim öğretim faaliyetlerinde de gereken fedakarlığı göstereceklerdir. Velilerimiz müsterih olsunlar. Gönüllerini ferah tutsunlar.
Yaşadığımız süreç basit bir süreç olmayıp olağanüstü şartlar ve olağan dışı uygulamalar olmaktadır. Aylardır okulundan, arkadaşlarından, öğretmeninden ayrı kalmanın hüznü, kavuşmanın mutluluğu ile ilk günümüzü yaşadık. İlerleyen günlerde velilerimizin kafasındaki soru işaretleri silinir, yüz yüze eğitimin nimetleri ve kazanımları ile yaşanan sıkıntılar kısa sürede giderilir.
Eğitimde daha önce okul öncesi ve birinci sınıflarda yüz yüze eğitimi sınırlı şekilde başlatmıştı. Diğer sınıflarda da uzaktan eğitim yoluyla eğitim öğretime geçilmesini temin sağlandı. Artık öğrencilerimizden ricamız annelerinin, babalarının ve tüm aile büyüklerinin sağlığı için temizlik, maske, mesafe kurallarına sıkı bir şekilde riayet etmeleridir. Daha normal şartlarda eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürebilmek umuduyla, sağlıcakla kalın.
Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma
