Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

M. Yetkin KARAMOLLAOĞLU


ÇÖKÜŞ NEDEN?


Terme´de tarım, çeşitli ürünler vasıtasıyla Karadeniz´den İç Anadoluya açılan bir kapıydı.

Ürün çeşitleri Terme için avantaj mı, dezavantaj mı?

Aslına bakılırsa bu konu bir platformda masaya yatırılıp tartışılmalı diye düşünüyorum.


Üreticiler bu ürünleri üretirken; komşularımızın ekonomisi iyi değildi.


Terme ise bu ürünler sayesinde huzurlu ortamı yakalamış, ekonomisini yükseltmiş ve nüfusunu da devamlı artırmaktaydı.


Terme ürettiği ürünlerle ekonomisini yükseltirken; bugünlere bakıyoruz.


O kazanılan sermayenin hiçbiri Terme´ye dönüş yapmamış. Sormak gerekir. Ürünlerden kazanılan o paralar nereye gitti?


O yılların kazancı iktisadi yatırımlara dönmemişse bunun nedenini araştırmak lazım.


O günkü pazara inen ürünlerin Terme´yi cazibe merkezi haline getirdiğini unutmamak lazım. Yöre ekonomik yapısıyla dikkatleri üzerinde toplamasa idi yurdun çeşitli yerlerinden göç almazdı. O ürünlerin altın devri yaşattığı şehrimize şimdilerde ne oldu?


Birileri bize nazar mı etti?


Olaya objektif gözle bakmak lazım.


Terme´de oturan, doktorun, kuyumcunun, petrolcünün, memurun ve öğretmenlerin komşu ilçelerden ev alarak gitmeleri oldukça dikkat çekiyor.


O kişiler çeşitli çilelerle her gün Terme´ye gidip geliyor. Paraları Terme´de kalması gerekirken yaşadıkları yerlere kalıyor.


Yıllar öncesinin huzurlu yaşayışı şimdilerde aranır oldu.


Bakıyorum STK´ların toplantılarında bile gündem Terme.


Soruyorlar, ?Terme neden göç veriyor?? diye.


Yaptıkları açıklamalara göre; 1989 yılında Salıpazarı´nın ayrılmasıyla nüfusumuz 103 Bin 344´den 81 Bine düşmüş. Yine bugünkü sayımlarda ise nüfusumuz 71 Bine gerilemiş. 10 Bin nüfus kayıp.


İlçemizin hinterlandı diğer komşu ilçeler gibi geniş değil. Bizim ekonomimizi, bir taraftan Salıpazarı, bir taraftan Ünye bir taraftan da Çarşamba çekiyor.


Kabahatı, tek sorumluda aramayalım. Hepimizin eksikleri var.


Yerel yönetimler kalkınmaya alt yapıdan başlarken biz hep makyajlarla uğraşıyoruz. Sıkıntı burada.


Komşularımız gıpta edilecek gibi. Çünkü komşularımızın kimisi, çorak yerlere AVM´ler kurdu, yaylalarına kayak merkezi yaptı, Geyikkoşan ormanlarını tanıttı. Kimisi de sal ve sepetle festivaller düzenleyerek memleketini cazibe haline getirdi. Biz cennet memleketimize hâlâ bir düzen verip tanıtamadık.


Gelecek günlerde konu hakkında daha geniş yazacağım. Şimdilik akılda kalsın diye yazıyorum, bilesiniz. Söylemesi benden.


Yarınınız bugünden güzel olsun.