Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Çöküşün başlangıcı

Çöküşün başlangıcı


Fransa`da yapılacak olan 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası gurup kuraları çekildiğinde, “İşte istediğimiz gibi bir gurup. Fransa yolculuğu kesin!” demiş, ardından da, “Acaba birinci olarak mı gitsek? Hollanda`yı geride bırakabilir miyiz?” rüyaları görmeye başlamıştık. Bazıları da buna “Ballı kura” diyordu.

İzlanda`ya galibiyet hedefleyerek gitmiştik ama 3-0`lık yenilgi bizde soğuk duş etkisi yaptı. Meğer İzlanda`nın soğuk bir ülke olduğunu hesaba katmamışız. “Ama olsun, bu bir kazaydı. Çek maçı Türkiye`de. Sıcak ortamda yenilgiyi telafi ederiz” dedik. Evdeki hesap yine çarşıya uymadı, Çekler bize çile çektirdiler. İşte ben bu yazıyı 2-1 yenildiğimiz Çek Cumhuriyeti maçından sonra yazmaya karar verdim.
Yenilgilerden sonra herkes bir şeyler söyledi. Yenilgiyi kimisi teknik direktöre, kimisi futbolculara, kimisi de federasyona bağladı. Sistemdi, alt yapı eksikliğiydi diyenler de oldu. Ben çöküşü başka bir sebebe bağlıyorum: Kirlenmişlik.

Bugün futbolumuz yaklaşık 4 sene öncesine dayanan bir kirlenmişliğin pençesinde kıvranmaktadır. Kimse hastalığın adını söylemeye cesaret edememekte, hiçbir doktor tedaviye yanaşmamaktadır. Gereği yapılmadığı için mikrop vücuda yayılmış, hastalık, taraftarından futbolcusuna, federasyondan kulüplere kadar futbolun her kademesini etkilemiştir. Futbolumuz bu kaostan kurtarılmadıkça, milli takımın başına Morinho`yu da getirseniz bir faydası olmaz; bu hasta ayağa kalkamaz.
Bu hastalığın ilerlemesinde siyasilerin de rolü olmuştur. Hastanın hastaneye yatırılıp tedavi edilmesine izin vermemişlerdir. “Biz onsuz yapamayız. Bu ortamdan uzaklaşmasın!” demişler, hatta “Kimi etkilerse etkilesin ama hasta asla hastaneye yatırılmasın” diyerek kanun bile çıkarmışlardır.

Futbolun içinde olanlar, sağlıksız ortamı temizlemeden kaldıkları odada yaşamaya devam etmişlerdir. Çöplerden, mikroplardan dolayı ortam durulmaz hale gelince odayı şöyle üstünkörü bir süpürmüşler fakat çöpleri dışarı atmak yerine halının altına sürmüşlerdir. Çöp bu; bıraktığınız gibi durur mu?
Zaman geçtikçe kimyasal tepkimeye uğramış, etrafa kötü kokular yaymaya başlamıştır. Kötü koku sadece evin büyüklerini değil, gençleri de, küçükleri de etkilemiştir. Haliyle, sağlıksız ortamda yaşayan kişilerden sağlıklı bir nesil yetişmesini bekleyemezsiniz. Zaten öyle de olmuş ve aranızdan seçip tarlayı çapalamaya gönderdiğiniz ekip, daha 3-5 çapa vurmadan yerlere serilmiştir!

Neden hiç kimse hastalığa teşhis koymamış, niçin hiçbir doktor tedaviye yanaşmamıştır?
Böyle düşünürken, Milliyet`ten Şansal BÜYÜKA, 15 Ekim 2014 tarihli yazısında teşhisi koymuş ve başlığı atmış:

“FUTBOLUN BİTİŞİ, 3 TEMMUZ”

“Doğru ya da yanlış. Haklı ya da haksız. Bu süreç Türk futbolunu bitirdi. Herkes kendi renginin, kendi menfaatinin yanında yer aldı. Yıllar geçti, halâ “ Kim haklı, kim haksız?” diye konuşuluyor.”
Şansal Büyüka, “Herkes kendi renginin, kendi menfaatinin yanında yer aldı” derken, herhalde “Doğruların yanında yer almadılar. Adaleti gözetmediler” demek istiyor.

3 Temmuz sürecinde yaşananlar futbolun her kademesini, her ferdini, her kurumunu etkilemiştir. Halâ da etkilemeye devam etmektedir. Başlangıçta aldığımız cezalar bir yana UEFA bu sene iki kulübümüzü daha Avrupa arenasından men etmiştir. Hem de aradan üç yıl geçtiği halde.
Neden?..

Milli Takım bu toplumun içinden çıktığına göre, onları etkilememesi mümkün müdür? Bir kulübümüzün dışında, “Bu süreç bizi hiç etkilemedi” diyecek bir kimse çıkabilir mi
Ben diyorum ki; gerekli işlemler yapılıp taşlar yerli yerine oturtulmadıkça, tam bir arınma operasyonu yapılmadıkça Türk futbolu beklenen ilerlemeyi gerçekleştiremez. Aradan 10 sene geçse de tartışmalar ve gerginlikler bitmez. Arınma, en çok adı geçen kulüp için gereklidir. O da artık bu sonu gelmez tartışmalardan ve ithamlardan kurtulmalı, alnı açık bir şekilde ileriye bakabilmelidir. Canının yanmasını göze almalı ve çürümüş dişi çektirmelidir. Bu, onun sağlığı için gereklidir.

Sadece elini yüzünü yıkayarak gusül abdesti alınmaz. Tam bir temizlik için “Bütün vücudu tepeden tırnağa yıkamak” gerekir.