Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Selim EROĞLU


DAĞKÖYLÜ FATMA ÇAVUŞ


Bu yazımda çok kıymetli bir eseri tanıtmak istiyorum sizlere. Eserin adı: Dağköylü Fatma Çavuş.

Bu gerçekçi eseri , uzun yıllar öğretmenlik yapmış, son olarak Bafra ve Ondokuz Mayıs ilçelerinde Halk Eğitim Müdürlüğü görevlerinde bulunmuş Hasan Yiğit kaleme almış.

Kendisini Halk Eğitim görevim sırasında tanıdığım, kalemi güçlü, milli meselelerde hassas Hasan Abi,sağ olsun eserini imzalayıp bana da takdim etti.

236 sayfalık bu seri bir solukta okudum. Gayet akıcı ve sürükleyici bir anlatımı var. Dili sade ve anlaşılır. Sıkıcı hiç değil. Bilakis romanın kurgusu, anlatım ve konusu okuyucuyu kendisine bağlıyor. Her kesimden, her yaştan ve her seviyeden insanların okuyabileceği bir roman.

Derslerimde öğrencilere tavsiye ettim. Bir günde okuyanlar oldu. Hatta iyi bir okuyucu olan 11. sınıf öğrencim Mustafa Burak Köseler, kitap hakkında bilgi verirken aynen şunları ifade etti ki değinmeden geçemeyeceğim.

?Bu kitap bu zamana kadar okuduğum kitapların en etkileyicisi. Okurken asla elimden bırakmak istemedim. Yeme,içme, uyku dahil her şeyden vaz geçtim. Bir gecede okudum. Daha doğrusu eser kendisini okutturdu. Ben çok etkilendim. Bütün arkadaşlara okumalarını ısrarla tavsiye ederim.?

Bu tavsiye benim için de etkili oldu. Kitabı elime aldım ve bitirdim.

Eser, konusunu, gerçek bir halk kahramanından almış. Hasan Abi, bu kitabı yazabilmek için tam altı yıl Fatma Çavuş´un yaşadığı bölgede araştırma yapmış. Bulduğu bilgi ve belgeleri birleştirerek kahramanımızın hayatını romanlaştırmış ve ölümsüzleştirmiş.

Hayat boşluk kabul etmez. Biz, kendi kahramanlarımızı tanımaz ve tanıtmazsak, ortalığı sahte kahramanlar istila eder. Bir de bakmışsınız, gençliğimizin kahramanları, Hans olmuş, Corç olmuş, Madonna olmuş, Rambo olmuş?

Bu kitabı okuyuncaya kadar Fatma Çavuş´un kim olduğunu ben de bilmiyordum.Eseri okuduktan sonra anladım ki Erzurum için Nene Hatun, Maraş için Sütçü İmam, Antep için Şahin, Giresun için Topal Osman, Trabzon için Ali Şükrü Bey ne ise Samsun için de Dağ Köylü Fatma Çavuş odur.

Fatma Çavuş, 1890´lı yıllarda Odokuz Mayıs ilçesinin Dağ Köyü´nde dünyaya gelir. Kocası askerde şehit düşünce genç yaşta dul kalır. Bölgesinde Rum-Pontus hayaliyle çete faaliyetlerinde bulunan Andon ve avanesine karşı kahramanca savaşır. Bölgenin savunulmasında ve çetelerden temizlenmesinde büyük rol oynar.

Yaptıklarıyla efsaneleşir. Sonradan Meclis tarafından kendisine ?çavuş? ünvanı verilir. Ankara´ya çağrılır. İmkansızlıktan gidemez.. Dağköy´le birlikte etle tırnak gibi anılır. Milli törenlere çağrılır. Özel kıyafetleriyle ?Kutlu Direniş?i anlatır. Sonraki hayatı da zorluklar ve kıtlıklar içinde geçer. Şehit olan eşinden sonra hiç evlenmez.

Fatma Çavuş, köylülerin yaptığı barakada, sıkıntılar içinde 1963 yılında hayata gözlerini yumar. Köyündeki kabristanlıkta yatmaktadır. Sonradan köyün meydanına heykeli yapılmıştır.

Dağköy´e gidenler Fatma Çavuş´un kabrini ziyaret edip aziz ruhuna bir Fatiha gönderebilirler.

Kuru kuruya, tarihi bilgiler aktarmakla bu iş olmaz. Tarih sevgisini, vatan, millet, bayrak, din sevgisini bu tür eserleri okuyarak perçinlemeliyiz. Her Türk evladı ve özellikle her yaştan, her kesimden öğrenci ?Dağköylü Fatma Çavuş? romanını okumalıdır.

 

Unutmayalım ki Türk genci ecdadını tanıdıkça yeni şeyler yapmak için kendisinde güç bulacaktır.

Unutulmuş bir değerimizi tekrar ortaya çıkardığı için değerli büyüğüm Hasan Abi´yi tebrik ediyorum. Eline, yüreğine ve kalemine sağlık diliyorum.

Sağlıcakla kalın.