Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

B.Rahmi ÖZEN


DAVA ve MANA

DAVA ve MANA


Davası olanın manası olmaz derler. Bizim davamız kardeşlik ve barıştır. Kavgayı sevmez, inanmış insan. Kavga, hangi meseleyi halletmiştir? Kötü söz, ağulu dil, hiçbir meseleyi halletmedi. Kavga edilecek ne var, şu gelimli gidimli, ahir ucu ölümlü dünyada? Mülk Allah`ınsa; Allah`ın mülkünde neyi paylaşamıyoruz? Mademki ucu sonu ölüme çıkıyor bütün yolların; o halde niçindir, bu acı dil, bu nefret, bu kara düşünce, bu kavga? Tatlı dillerimiz ve sevgiye maya tutturacağımız gönüQllerimiz çözer bütün sorunları. Kaldı ki; ben inandım diyenin ne sorunu olur, bu dünya ile?
Kim karşısına kinle, nefretle, kara düşünceyle, hırsla, tamahla, şan ve şöhret arzusuyla, dünya kokusuyla çıkarsa; onlara asırlara mal olacak bal tatlısı mısralarıyla cevap veriyor büyük ruhlu

Yunus:
“Ben gelmedim da`vi için; benim işim sevgi için
Dost`un evi gönüllerdir; gönüller yapmaya geldim.”

İnanmışlığı, cübbe ve sarığın simge ve imgesinde gören bazıları gerçek inanmışın gönül dünyasını, aşkını, sevgi ve sevdasını anlayamazlar. Ondaki derinliği, sabrı, inancı, aşkı ve de hoşgörüyü hazmedemezler. Bakın; sevgi dili Türkçeyi sade, arı duru sözcüklerle çok ustaca kullanan gönül fatihi ve şiir mimarı üstat ne diyor:

“Benim bunda kararım yok, ben yine gitmeye geldim.
Bezirgânım, metaım çok; alana satmağa geldim

Ben gelmedim dava için; benim işim sevgi için
Dost`un evi gönüllerdir; gönüller yapmaya geldim.

O padişah, ben kuluyum; Dost bahçesi bülbülüyüm
Ol hocamın bahçesine şad olup ötmeye geldim.

Bunda bilişmeyen canlar; anda bilişemez onlar
Bilişüben Dost`ula halim arz etmeye geldim.

Yunus eydür âşık oldum maşuka derdinden öldüm
Gerçek erin kapısında ömrüm harç etmeye geldim.”

İki mesajı birden veriyor, Yunus: Ben, dünya malını, sıkıntısını, hırsını, şöhretini, makamını almaya değil, satmağa geldim. Ben; sevmeye, gönüller kazanmağa geldim. Ben kara toprağa değil, gönüllere gömülmeğe geldim, diyor.
Bu çok düşündürücü mısralar, biraz olsun yumuşatmıştır kavgacıların insana ve dünyaya bakışlarını.

Ben, Mü`minim diyen kişi, bütün hilelerden el çekendir. Mü`min, erlik mertebesine böyle ulaşılır. Mü`min, gönül adamıdır. Gönül kırmaz, gönül yapar. Bakınız büyük ruhlu Yunus, bu konuda neler söylemiş:
“Bir kez gönül yıktın ise; bu kıldığın namaz değil.

Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil.
Yol oldur ki doğru vara; göz oldur ki Hakk`ı göre…

Er oldur alçakta dura yüceden bakan göz değil.
Doğru yola gittin ise, er eteğin tuttun ise,

Bir hayır da ettin ise; birine bindir az değil.
Yunus bu sözleri çatar, sanki balı yağa katar;
Halka metâları satar, yükü gevherdir, tuz değil.”