Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Yılmaz İMANLIK


DENİZ ÜLKESİ

DENİZ ÜLKESİ


Her şeye yeniden başlamak için vakit çok mu geç?
Gönlüm diyor, git kendine küçük bir deniz ülkesi seç.

Hayatındaki bütün köşe taşlarını köşelerinde bırak.
Bütün yaşanmışlıkları serseri bir sokak ateşinde yak.

Masmavi bir gökyüzü, hiç kirlenmemiş bir deniz,
Gülerek deseler bana: “Dostum, biz de sendeniz.”

Kimsenin saçına dokunmamış uysal rüzgârların eli,
Her sabah, yalnızca benim saçlarımı okşasa kafiyeli

Geceleri yıldızlardan yeni dostlar edinsem kendime
İnsanları bırakıp yalnızca onları ortak etsem derdime.

Yüreğim sükûtun iklimine demir atsa küçük limanda
Bir midyenin kabuğuna çekilse duygularım ummanda.

Duygularımı çalmaya kim dalar midyelerin dünyasına?
Yok olup giden nice kişiler vardır incilerin sevdasına.

Hep kayalara çarpmakla geçer coşkun suların ömrü
Her an yıkılmaya hazırdır sağlam sanılan birçok köprü.

Kirlenmiş dostluklar üzerine yeni dünyalar kurulmaz.
Dostun zehirli aşını bir kez yiyen kör kurşunla vurulmaz

Bütün çiçekleri başka ülkelerin baharına serpmeliyim
Gülüşümle açmalı tomurcuklar, onları ben öpmeliyim.

Yalnızca bana ait yağmurlar biriktirmeliyim yüreğimde
Toprak kokusundan baharlar büyütmeliyim ellerimde.

Yalnızca benim bildiğim şarkılar üflemeli kuşların cıvıltısı
Çocukluğumun gizemli günlerine götürmeli kapı gıcırtısı.

İçimdeki coşkun nehirlere gem vurup artık durulmalıyım.
Sessiz işleyen bir saat gibi sadece kendime kurulmalıyım.

UZAKLARDA…

Uzakları severim.
Çünkü sen hep uzaklardasın.
Çünkü seni hiç görmedim.

Ne kadar uzakta olsan
O kadar yakınsın bana.
Yanımda kalsan
Bu kadar özler miydim seni?
Böyle tutmak ister miydim ellerini?
Alev gibi büyüdükçe hasretin
İçimde artar kesretin…

O yüzden,
Ne sen bana gel,
Ne ben sana geleyim.
Sen uzaklarda kal.
Hep kalbimde kal.