Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Zeki ORDU


DERT SAHİBİNE GECELER KAÇ SAATTİR?


Yazıma bir beyitle başlamak istiyorum. Mısralar bazen beki de çok zaman satırların izah ettiğinden fazlasını anlatır. Onlarca kelimeyle anlattığın şeyleri şair iki mısra ile anlatıverir.

Biz de işimizi kolaylaştırmak için şairlerden faydalanırız bazen. Siz gelin buna sanat dayanışması değin olup bitisin.

Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkıt ne bilir

Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç sâ´at.


Aşağı yukarı şu demek:

En uzun gecenin hangi olduğunu başkaları ne bilsin (takvim yapanlar ve yıldız ilmiyle uğraşanlar ne bilsin)


Sen gel onu gam (dert sahibine sor ki o söylesin gecenin uzunluğunu.)


İnsanoğlu yeryüzüne geldiği andan itibaren bazı ölçü birimleri kullanmıştır. Çünkü insan sosyal bir varlıktır ve birbirleriyle münasebeti vardır.


Zaman hayatımızın önemli bir parçasını teşkil eder. Ve onun bir şekilde ölçülmesi gerekir. Her şeyin bir zamana ihtiyacı vardır. Bir tohumun çimlenmesi, topraktan çıkması, büyümesi, o bitkinin dal budak salması, çiçek ve meyve vermesi bir zaman dahilinde olur.


Bir tavuğun kuluçka süresi, bir hayvanın gebelik süresi belli bir zaman diliminde olur. Dört mevsim kendine has bir süresi vardır. Kış hazırlıkları, hasat zamanı, ekim-dikim zamanı ve buna benzer bir çok şey zamanla alakalıdır.


Her eşyanın vücuda gelmesi belli bir süreyi kapsar.


İnsanın doğup büyümesi, tahsili, iş hayatı, aş hayatı, aşk hayatı ve yaşadığı süre içinde yaptıkları her şey için belli bir zaman vardır.


Bir işin yapılması için de beklenmesi içinde zamana ihtiyaç duyarız. Kısaca zaman hayatımızın önemli bir parçasıdır.

Bütün bu yazdıklarım zamanın ölçülen kısmına aittir. Çünkü günümüzü insanı için ?Vakit nakittir? sözü daha geçerlidir. Eskiden daha çok ziraat toplumu olduğumuzdan namaz vakitlerinin dışında zamanın esneklik payı vardı. Tarla bir-iki gün sonra hasat edilebilir, bir inşaata birkaç hafta önce veya sonra başlanabilir ve birçok iş için tahmini bir vakit tayin edilirdi.

Günümüzde öyle mi ya? Değil elbet. Mesai denilen kavram insana değil dakikaları saniyeleri bile hesaplatıyor. ?Randevu? kavramı zamanın en belirgin ifadesidir. İş yerleri belli bir saatte açılıp belli bir saatte kapanır. Yani vakit insanı esir almıştır.


Çalışma süreleri saatle, tatiller saatle, hastalıklardan kurtulmaya çalışılması gün veya günler hatta aylar iledir.


Bir bebeğin büyümesi, eğitimi, cemiyete kazandırılması zamana bağlıdır.


Peki zaman denilen şey herkes için aynı mı?


O zaman girişteki mısralara bir daha göz atalım. Ne diyordu orada: ?Sen gecenin uzunluğunu vakit ölçücülere, yıldızlara bakarak mesafe ve süre hesaplayanlara bakma; onlar onu nereden bilebilir. Sen
gecenin uzunluğunu gam sahibine sor. Dert çekenlere sor. Bakalım gece o hesap yapanların dediği kadar mı?


Sahi herkes için geceler aynı uzunlukta mı?


Ah bu geceler!..