Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Yılmaz İMANLIK


DİL ÜZERİNE


?Bir milletin diline en büyük hizmeti ancak o milletin edip ve şairleri yapar; Çünkü bir dil daha çok edebiyatçılarla zenginleşir, yükselir, abideleşir.? A.C. Yöntem


Dil bir denizdir. Her edebiyatçı ondan alabildiği, taşıyabildiği kadar su alır. Ama en çok suyu alan -kabı en geniş olan- şairdir. İnsanın denizden bir kova su almasıyla denizin suyun bitmeyeceği gibi dilden de birkaç bin kelimenin kullanılmasıyla dilin zenginliği bitmez.

En çok suyu -yani kelimeyi- denizden şair alır dedik. Şair bunu nasıl yapar? Veya bir romancı/öykücü neden şair kadar su taşıyamaz?

Bilindiği gibi şiir, bir kelimenin günlük kullanımından uzaklaştırılmasıyla oluşur. Şair bilinen bir kelimeye değişik anlamlar yükler. Onlara kendine göre yeni anlamlar kazandırır. Bunu sapma, ad aktarması, önceleme, mecaz? gibi değişik sanatlarla yapar. Belki şiirde, halk dilinde kullanımdan düşmüş birçok kelimeyi de kullanarak onu dile yeniden kazandır. Şiir okuyucuya iletilince her okuyucu da şiire kendine göre yeni anlam kazandıracağı için kelimeler anlam bakımından bir kat daha zenginleşir. Ve sırayı eleştirmenler alır. Onlar da ele aldıkları şiire yeni fonksiyonlar yükler. Böylece şair denizden aldığı bir kova suyla gürül gürül akan coşkun bir nehir oluşturur.

Bir de anlatı yazarlarına bakalım. Acaba onlar kurgularını yaparken dil denizinden şairin kullandığı kadar çok kelime tutabilirler mi kurmaca oltalarıyla?

Romandaki kelimeler şiir kadar gerçek anlamlarından uzaklaştırılmazlar. Burada da kelimeler yeni görevler yüklenir ama bu, şiirdeki kadar değildir. Yani romancının aldığı kelimeyle değirmenin taşı çok da hızlı dönmez. Yavaş dönen bir değirmen taşıyla hızlı dönen bir taşın öğüttüğü un elbette aynı olmaz. İşte, romancının oluşturduğu, şairin gürül gürül akan nehri karşısında küçük bir deredir.

Gerçek şu ki gerek şair ve gerekse anlatı yazarı denizden kovayla değil tankerle su alsa denizin suyu bitmeyeceği gibi dil deryasında da ne kadar kelime kullanırsa kullanılsın o kadar daha kelime vardır. Ve kullanılan her kelime milletin dil okyanusuna katılan küçük birer şelaledir.

Dilin korunması bir milleti ayakta tutan unsurlardan biridir. Dildeki bozulma bir milletin yok olma sürecini hızlandır.