Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


Doğu Karadeniz Gezisi


Ben Trabzon´da doğdum. Liseyi de orada bitirdim. Öğretmenlik hayatımda ikinci görev yerim Rize´nin Çamlıhemşin ilçesiydi. Terme´ye geldikten sonra gerek özel, gerekse okul gezileriyle defalarca Trabzon´a ve Ayder´e gitmişimdir. Yani bölgeyi az çok tanıdığımı söylemek istiyorum. Fakat her gidişin farklı bir yönü, farklı bir tadı oluyor.

Geçen hafta sonu, Müdür Yardımcısı Abdullah Var ve Edebiyat Öğretmeni Semra Turgut da olduğu halde, Fatih Anadolu Lisesi´nden 28 öğrenci ile bu yöreye iki günlük bir gezi yaptık.

Yine bir sonbahar gününde, 28 Ekim 2007 tarihinde Terme Bülent Çavuşoğlu Anadolu Lisesi ile Ayder´e bir gezi yapmıştık. O zaman hava sıcak değilse bile çok güzeldi. Pırıl pırıl bir güneş vardı. Güneşin, yarısı sarı yarısı yeşil ormana yansıması çok güzel bir görüntü oluşturuyordu. İkinci kaptan bol bol fotoğraf çekip, ?Ben bu fotoğrafları bilgisayarımda arka plan olarak kullanacağım? derken, Okul Müdürü Hasan Özdemir de, ?Ben buraların güzelliğini duymuştum ama doğrusu bu kadar etkileneceğimi tahmin etmiyordum. Manzara harika? diyordu.

Bu sefer de hava güzel, görüntüler de aynıydı. Herkes manzarayı kaydetmeye çalışıyordu. Bu görüntüleri, binaları ve tabelaları göstermeden sosyal medyada paylaşsanız, altına da ?İsviçre gezimizden görüntüler? deseniz, sanırım çoğu kimse gördüğü manzaranın Türkiye´ye ait olduğunu düşünmez bile.

Çamlıhemşin´e erken düşmemek için Cuma akşamı saat 24.00´te Terme´den hareket ettik. Yollarda biraz eğlenerek sabah saat 07.00´de Çamlıhemşin´e vardık. İlçe Milli Eğitim Müdürü, eski öğrencim Mustafa Çamanka, İmam Hatip Lisesi pansiyonunda bizim için kahvaltı hazırlatmıştı. Kendisi hem bu okulun ilk öğrencilerinden olur hem de sonraki yıllarda müdürlüğünü yapmıştır. Tatil gününün o erken saatinde yanımıza gelerek bizimle sohbet etme nezaketinde bulundu. İlgisinden dolayı burada kendisine teşekkür etmek istiyorum.


Kahvaltıdan sonra öğrencilerin her biri bu güzel manzarayı resmetmek ve kendileriyle bütünleştirmek için etrafa dağıldılar. Gerçekten güzel görüntüler çekmişler. Son gelişimden sonra gördüğüm bir yenilik, İmam Hatip Lisesi ile ırmağın karşısında bulunan Çamlıhemşin Lisesi arasına, Fırtına Deresi üzerine bir köprü yapmışlar. Çok iyi olmuş. Benim zamanımda da düşünmüş, fakat imkânsızlıklar yüzünden gerçekleştirememiştik.


Kahvaltıdan sonra müdüre ve çalışanlara veda edip Ayder yoluna girdik. Hala Deresi üzerindeki kemer köprüde durup bol bol fotoğraf çektirdik. Ben kendimden çok öğrencilerin bu güzel manzarada fotoğraf çektirmek için çabalamasından ve isteğine ulaşmasından mutlu oluyorum.


Çamlıhemşin´de bizi uyarmışlar, ?Yavaş ve dikkatli gidin. Bu saatte yolda buz olabilir? demişlerdi. Bu mevsimde yolun buzlanmış olabileceği beni şaşırtmıştı. Uyarının doğru olduğunu gördük. Az da olsa yolda buzlu kesimler vardı.
Ayder´de ise yol kenarlarında kar vardı. Yamaçlardaki kar ise sanki fotoğraf çekmek için bize özel serpiştirilmişti.


Çağlayanın hizasına kadar otobüsle gittik ve kaptanı Ayder´in merkezine geri gönderip biz yürüyerek aşağı indik. Saat henüz 09.00´u geçmiş olduğundan sokaklar boştu. Dükkanların çoğu henüz açılmamıştı. Fakat açık olanlar hediyelik eşya almak için öğrencilere yetti.


Giriş fiyatı 15.00 TL olmasına rağmen öğrencilerin çoğu kaplıcaya girdiler. Doğrusu ben bu kadar ilgiyi beklemiyordum. Hem de kızlar neredeyse 1 saatten fazla içeride kaldılar. Hareketten önceki son akşam telefonla yaptığım ?Ayder´de kaplıca var. Girmek isteyenler hazırlıklı gelsin? uyarısı yerinde olmuş.


Gezinin sonraki bölümü için gelecek hafta buluşmak üzere güzel bir hafta diliyorum.