Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Selim EROĞLU


DOĞURMAK ANALIK, DOYURMAK BABALIK DEĞiLDiR


Günümüz genç yazarlarından Sait Çamlıca´nın, eğitim üzerine yazdığı ?Doğurmak Analık, Doyurmak Babalık Değildir? adlı kitabını yeni bitirdim.


Kitabı su içer gibi bir solukta okudum. Eserin dili oldukça sade ve akıcı. Yazar sohbet havası içerisinde eserini günlük hayattan canlı ve somut misallerle zenginleştirmiş. Eseri okurken ?aynısını ben de yaşamıştım, bu benim de başıma gelmişti, yoksa yazar benden mi bahsediyor?? gibi düşüncelere kapılıyorsunuz. Yazar bilinenin aksine yeni yeni bakış açıları getiriyor. İnsanı aykırı ve orijinal fikirlere sevk ediyor.


Günümüz modern toplumu, çocuk eğitiminde ve aile hayatında geleneği yok kabul etti. Olaylara maddi ve dünyevi açıdan baktı. Mutluluğu böyle yakalayacağına inandı. Çocuğa maddi imkan sağlamak, dünyalığını temin etmek tek hedef haline geldi. Mutluluk üzerine matematiksel hesaplar yapıldı. Oysa iki kere iki dört ediyordu ama bu saadet getirmiyordu. Getirmedi de.


Yazar kitabe adını verdiği cümleyi bütün konferanslarında diline dolamış. Sonradan da bunu eserine isim olarak tercih etmiş. Yazar günümüz analığına ve babalığına eleştirisel gözle bakıyor. Yazarın beyanına göre biyolojik yeterliliği olan herkes fıtratına göre ana ve baba olabilir. Ana ve baba olmak marifet değildir. Marifet ana ve baba olmanın mükellefiyetlerini yerine getirmektir.


Nice insan var ki doğurdum ana oldum, doyurdum baba oldum diye övünüyor. Bu övünülecek bir şey değil. Çünkü bütün canlılar kendi çapında doğuruyor ve doyuruyor. Sıradan bir tavuk bile yavrularını doyurmak için bir türlü zahmete katlanıyor ve onlara gelebilecek en ufak bir tehlike karşısında canavar kesiliyor. Ölüm anında onların yasını bile tutuyor.


Bir evlenme merasiminde Hoca Efendi, ?bazı kişilerin evlenmesi fıkhen haramdır. Onların ana-baba olması günahtır? mealinde sözler sarf etmişti de bana çok garip gelmişti. Bu kitabı okuduktan sonra Hoca Efendi´ye hak verdim. Analığı sadece doğurmaktan, babalığı da sadece doyurmaktan ibaret sananlar evlenmemeli. Toplumun başına bela üretmemeli.


Bakınız, memleketimizi kana bulayanları da bir doğuran var, onları da bir doyuran var. O kadar canavarlaşmışlar ki, kendi hayatını da bir toplumun hayatını da, yüzlerce masum insanın hayatını da mahvedebiliyorlar.


Nerede yanlış yaptık diye yeniden kendimizi sorgulamalıyız. Kimseyi suçlamadan kendi analığımızı, babalığımızı, aile hayatımızı gözden geçirmeliyiz. Mutlu olamayan bir birey, gelecek için potansiyel bir tehlikelidir. İyi yetişmiş bir evlat, üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır.


En iyisi kitabı baştan sona okumak. Tavsiye ederim. Okuyun, çok şey kazanacaksınız. Benim için de öyle oldu. Sağlıcakla Kalın.