Bugün, 18 Nisan 2024 Perşembe

Selim EROĞLU


DOST DEDİĞİN UNUTMAZ!

DOST DEDİĞİN UNUTMAZ!


    Bir köşe yazısında rastladım. Çok hoşuma gitti. Paylaşayım istedim. Paylaşımım çok ilgi çekti.
       Bir öğretmen arkadaşım: “Kır yıllık Gürcü'yüm. İlk kez duydum, bu atasözünü. Güzel söylemişler bravo” diye yorumda bulunmuş. Doğrusu ben de ilk kez duydum.
       Köşe yazarı, Gürcüler ve Gürcistan coğrafyası üzerine bir roman yazmış. Bu alelade bir roman değil, belgesel niteliğinde. Yazar, romanını yazmak için uzun süre Gürcistan'da kalmış. Gözlem yapmış, bilgi ve belge toplamış. Anlayacağınız masa başı, hayal mahsulü bir roman değil.
       İşte bahse konu alan atasözünü, Gürcistan'da, Gürcüler arasından derlemiş. O atasözü şöyle diyor:
       “Yeni dost kazan ama eskisini de unutma”
       Doğru söz kimden gelirse gelsin doğrudur. Doğru sözün milliyeti olmaz. Atasözleri insanlığın ortak mirasıdır. Bu ortak mirasa hep beraber sahip çıkmalıyız.
       Biz, milletleri en iyi kültürlerinden tanırız. Kültürün de en önemli unsuru ve taşıyıcısı atasözleridir. İnsanlar, bu evrende boşuna yaşamamışlar. Hayat;  doğmak, yaşamak ve ölmekten ibaret değildir. Doğmak ve ölmek arasındaki “yaşamak” kavramını iyi yaşamak gerekir. Yaşamak kelimesinin içini dolduranlar kültürü ve medeniyeti meydana getirirler. İşte insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik budur. Yoksa her canlı, doğar, yaşar ve ölür. Doğmak ve ölmek marifet değil. Marifet, hayatı dolu dolu yaşayabilmektir.
       Bahsi geçen atasözüne gelecek olursak, ne derin anlamlar içerdiğini görürüz. 
   İnsan, yaşadığı sürece yeni yeni dostlar kazanmaya bakmalıdır. Buna, şimdilerde “dost biriktirmek” diyorlar. Kişinin zenginliği, biriktirdiği parayla değil, biriktirdiği dostlarla ölçülmelidir. Ölçü şaşarsa her şey şaşar. At izi, it işine karışır.
       Geçenlerde Ahmet Sezgin Hocamız, çok değerli  mahdumunu evlendirdi. Düğün sonrası memnuniyetini şöyle ifade etmiş:  ''Çok şükür iyi ki para yerine dost biriktirmişim. Hayat dostlarla güzel. Dost biriktirmenin para biriktirmekten daha önemli olduğunu anladım. Bütün dostlara teşekkür ederim” diyor. 
       Ahmet Hocam'a can-ü gönülden katılıyorum. Velime merasimine ben de katıldım. Hocamın dostları vefalı davranmışlar ve merasime istirak etmişlerdi.
       Bir siyasetçinin seçim vaadiydi. “Bundan böyle dostlarımızı çoğaltacağız, düşmanlarımız azaltacağız”. Çok hoşuma gitmişti. İşte hayatın anlamı bu.
       Atalarımız, “dost kazanmaya bak, düşmanı anan da doğurur” demişler. Hele günümüzde kardeşiyle dost olan kaldı mı demeye dilim varmıyor. Gerçekler hem acıdır hem de acıtır.
       Yeni dostlar edinirken, eski dostları unutmanın adı “nankörlüktür”. Her yeni bir zaman sonra eskidir. Eskimeyen yeni olmaz. Unutma, bugün eskiyim diye beni unutan yarın eskidiğin zaman seni de unutacaktır.
       Eskiyi unutanın dostluğu sahtedir, çakmadır. Çakma, adamların dostluğu da çakma olur.
       Dost odur ki dostunu unutmaz.
       Hayat basamaklarını çıkarken yolda rastladıklarınıza iyi davranalım. Çünkü basamakları inerken yine onlara rastlayacağız.
       Velhasıl-ı  kelam, Gürcüler çok manidar laf etmiş. Yeni dostlar ediniz ama eski dostlarınızı da unutmayın. Yeni dostlar eski dostları unutturmamalı.
       Ne mutlu “o benim kırk yıllık dostum” diyebilenlere. Bu cümleyi kuranların dostluğuna şüpheyle bakılabilir mi? Şüphe edenin dostluğundan şüphe ederim. Dostluğunuz baki olsun vesselam.