Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

M. Yetkin KARAMOLLAOĞLU


DOSTLUKLAR KOLAY DEĞİL

DOSTLUKLAR KOLAY DEĞİL


Öyle bir zamandayız ki kimin dost olup olmadığı hiç belli değil. Anlayana da aşk olsun!

Ortamda menfaat ön planda gidiyor. Kıskançlık, çekememezlik, hasetlik kol geziyor. Temiz duygular ve sevgiler yok edilmiş.

İlçemizde hâlâ kalkınmadaki söz yarışı devam ederken geri kalmışlığı göğüslemeye çalışanlar çaresizlik içinde adeta boğuluyor.

Eleştirmek çok kolay ama eleştirileni yerine getirmek çok zor.

İlçemizin toplumsal olarak en önemli eksiği “ortak düşüncede” birleşememek. Kime sorsanız “Bu problem nasıl çözülür bilmiyorum.” demez. %80`i “Ben bilirim.”der. İşte en büyük eksiklik de burada. Toplumun içinde bencillik ağır basıyor.

Ah o vefasızlar var ya onlar hiç utanmazlar! Onlara dost demek mümkün değil. Onları, sırtınızda gelemeyecekleri yerlere getirirsiniz. Zaman sonra onlar öyle bir kıskançlık bunalımına girer ki, seni sırtından vurmaya çalışıp her şeyi unutur. O kişinin yaptığına acımasızlıktan ziyade vefasızlık denir.

Vefasızlık, kanser virüsüne benzer. Vücuda girdi mi insanı bitirir. Onlar yapılacak olan her olumlu işe muhalefet ederler. Onlara göre dost olmak çok kolaydır. Ancak bilmezler ki dostluk bir ‘manolya’ ya benzer. Sevgi ister, çok hırpalarsan solar.

Dost olan insanlar ihtiyacı olduğunda yardım bekler. İşte vefa burada başlar.

Dostluk bir günlük değil ölüme kadar olandır. Dostluklara çok dikkat edilmesi gereklidir. Araya kırılganlık girerse her şey biter, bunun için saygılı olmak gerekir.

Öyle insanlar vardır ki ucuz arkadaşlıkları dostluklarla karıştırırlar. Aslına bakarsak dostluk, bazı can ve kandan öte gelenlerden daha üstündür.

Dost dediğin insan, iki eli kanda da olsa her konuda yardım eden insandır. Onun için dostluklar mangal gibi yürek gerektirir. Dost, sıkıntıları paylaşan, sırtlayan ve saklayandır.

Herkes dost olamaz. Dostluk bir yoldur. Bu yolda sağlam ve dikkatli yürümek gerekir.

Neden bu yazıyı yazmak istedin diye soran olabilir. Son günlerde bazı insanların dostlarını hırpaladıklarını görüyorum. Bu ikiyüzlülük beni yaraladığı için bunları yazdım.

Benim yüreğimde TERME SEVDASI var. Çevremdeki bütün ilçeler her konuda hızla kalkınırken biz neden geri kaldık? İşte bu hastalığı teşhis ettik, ilacı nedir, onu arıyorlar. Halbuki ilaç meydanda. Uygulanması için yeni bir sayfanın açılması gerekiyor.

Yarınınız bugününüzden güzel olsun…

murat
29.07.2014 11:18:47
Yetkin Hoca`m merhabalar,Şimdilik Terme`den uzakta yaşayan biriyim ama inşallah yakında Terme`ye geri dönüp yerleşeceğiz. Bu konuyu yine Terme`li bir arkadaşla konuştuk. Termeyi seviyorum dedim, birşeyler yapmak lazım dedim. Bana bunlarla uğraşmamamı salık verdi. Fakat ben arkaşıma katılmadığımı söyledim. Dediğiniz gibi Terme`nin sınır ilçeleri daha gelişmiş, yatırımı daha fazla olan yerler ama ortada bir Terme kalmış. İşin ekonomik yanı, yani üretim-satış ayağı mutlaka burada önemli bir paya sahiptir.Fakat ben dikkati farklı bir yöne çekmek istiyorum. Terme`den ayrı yaşadığım yaklaşık 18 yıl boyunca yazları ve arada Terme`ye geldiğimde, gençler için faydalı olabilecek hiç bir sosyal proje göremedim. Futbol sahası, basketbol sahası, okuma etkinleri, proje merkezleri vb.. çünkü bu etkinliklerin gençlerin olumlu gelişimi için önemli olduğunu düşünüyorum, dahası, gençlik yıllarını Terme`de mutlu-verimli geçiren her birey eninde sonunda memleketine dönecektir ve mutlaka faydası dokunacaktır diye düşüyorum hocam.Bununla ilgili bir sonraki ?teşhis yazınızı? heyecanla bekliyorum hocam.iyi çalışmalar.Murat.