Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Mehmet TÜRKAN


EDEBİYATIMIZDA RAMAZAN 

EDEBİYATIMIZDA RAMAZAN 


İnandığımız dinin beş şartından biri de (savm) oruç tutmaktır. Ramazan ayı bizim için önemli ve on bir ayın sultanıdır. Bu sultan edebiyatımızda genişçe yer bulmuştur. Gerek klasik edebiyatımız da gerek halk edebiyatında ve gerekse toplumsal hayatımızda manilerimizde türkülerimizde atasözlerimizde geniş yer bulmuştur.

Türkler İslamiyet’i kabul ettikten sonra, bu dinin gereklerine sıkı sıkıya bağlanmış ve samimi Müslüman olmanın uğraşı içerisinde olmuşlardır. Milletimizin benliğini korumasında çok önemli rolü olan İslam dini, milletimizin kimliğiyle bütünleşmiş, bu iki unsur, birbirinden ayrılamaz birer parça olmuştur. Bu bütünleşmenin neticesinde ramazan ve oruç ile ilgili birçok eserler verilmiştir. Ramazanı bir günü aç geçirmek olarak değil günahlardan arınma ve Hakk’a yönelmenin ana unsuru olarak görmüştür.

15. Yüzyıldan itibaren görülmeye başlayan ramazan şiirleri günümüze kadar farklı seviye ve nitelikte varlığını sürdürmüştür. Bu sebeple bir ramazan edebiyatından söz etmek mümkündür. Edebiyatımızda ramazan denildiği vakit genellikle nesib bölümlerinde ramazan konusunun işlendiği kasideler ilk akla gelendir. Ramazan şiirlerin 18. Yüzyıldan itibaren daha yaygın kullanıldığını görebiliriz.

Ramazan şiirleri sadece Klasik Türk Edebiyatı dediğimiz Divan edebiyatında değil, dini tasavvufi Türk edebiyatında ve Türk halk şiiri geleneğinde de görmekteyiz. Ayrıca edebiyatımızda batılılaşma süreci ile birlikte de ramazan ayının ve orucun değişik bakış açılarıyla manzum ve mensur eserlere yansıdığını görmek de mümkündür. Yani Ramazan ayının Tanzimat döneminden sonraki Türk şiiri ve modern Türk edebiyatında da en çok işlenen konular arasında yer aldığını söyleyebiliriz Namık Kemal, Mehmet Akif Ersoy, Tevfik Fikret, Yahya Kemal Beyatlı, Arif Nihat Asya ve Necip Fazıl Kısakürek gibi usta şairlerin oruç ve ramazanla ilgili şiirlerinin önemli bir yer tuttuğunu ifade etmek gerekir.

Bu eserler üzerine yapılmış birçok ilmi çalışma mevcuttur. Bizim amacımız ilmi bir yazı yazmak olmadığından bir köşe yazısına sığacak şekilde ramazanla ilgili birkaç söz etmek ve birkaç örnek vermekten ibarettir.

Değişik edebi türlerden birkaç örnek:

Benden öğüt ister isen ey divirem bildiğimden

Budur Çalabın buyruğu tutun oruç kılın namaz (Yunus EMRE)

***

Merhabâ merhabâ meh-i ramazân

Merhabâ halka rahmet-i rahmân

.....

On bir aydır gideli biz de çekerdik hicrân

Merhaba etdi bizimle yine şehr-i ramazân (Bahti-I. Ahmed)

***

Âşıklara edin salâ

Oruç ayı geldi yine

Rahmet denizi cuş edip

Âlemlere doldu yine (Üftâde)

Ve bir ramazan manisi:

Ramazan ibtidâsı

Kuruldu cennet binası

Bu ayda oruç tutanın

Kabul olur duası

Milletimizin ruhuna işlemiş İslam inancı bu inancın unsurları ile yani namazla, ramazanla, oruçla, bayramla kandilleri ile beraber yaşamaya devam edecektir.