Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Seyfi GÜNAÇTI


EĞİTİM HER YERDE


Okullar açılır ve kapanırken ?öğretim yılı? ifadesi ile birlikte ?eğitim? kelimesi de hep söylenir. Bu doğrudur da. Öğretimin yanında eğitim olmazsa uğraşınız sonuçsuz kalır.

Günümüzde eğitim-öğretim faaliyetleri okullarda verilmektedir. Halk eğitimini de buna dahil ediyorum. Çünkü o da devlet eliyle, Milli Eğitim bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Aslına bakarsanız eğitimi toplumun bütün kesimlerine yaymak gerekir. Ben bu yazımda eğitimde önceliği futbol seyircisine vereceğim.

Bu, onlara tanıdığım bir haktır! Bu iyiliğimi unutmasınlar.


Neden futbol seyircisi?


Sebebi çok.


Tarih 14 Mayıs 2016. Yer, Eskişehir. Eskişehir ile İstanbul Başakşehir oynuyor. Eskişehir için hayati bir maç. Kümede kalma şansı bu maça bağlı.


Maçın sonucu: Eskişehir: 1- Başakşehir: 2


Maç biter bitmez olanlar oluyor. Bir futbol maçı seyretmeye gelmiş olan sözüm ona Eskişehirspor taraftarları, tribündeki koltukları sökmeye, parçalayıp sahaya atmaya başladılar. Dahası ellerine ne geçirdilerse sahaya fırlattılar. Misafirleriyle maç yorumu yapan TRT Spor spikeri, olanları ?ahh?lar, ?vah?lar arasında anlatmaya çalışırken, ekranın altında şu yazı göründü:


?Eskişehir´de tribün terörü.?

Yaşananlar gerçekten tam bir terördü. Ben böyle bir durumda ne tribünde, ne de sahanın içinde olmak isterdim.

Şimdi bu seyirci eğitimi hak etmiyor mu?!


Sen ne yapıyorsun kardeşim?


Bu hırs, bu kin, bu nefret kime? Gavurun malını mı kırıp döküyorsun?


Bir kere, kimseye faydan olmadığı gibi kendi takımına zarar veriyorsun. Takımının sahası kaç maç kapatılacak. Ceza süresince takımını seyredemeyeceksin. Üstüne üstlük, kulüp şu kadar da para cezası ödeyecek. Sen bu koltukları sökmenin ve de sahaya atmanın yanlış olduğunu anlayamıyor musun?


Öyleyse eğitime ihtiyacın var.


İkincisi; hem şehrine hem de ülke ekonomisine zarar veriyorsun. Kırıp döktüklerinin tekrar yerine konması para ile oluyor. Devlet bunu yine senden veya gariban vatandaştan çıkaracak.


Burada bir parantez açmak istiyorum. Teknoloji gelişti. Statta şu kadar kamera var. Yüzü maskeli hırsızı yakalayan devlet, yüzü gözü ayan beyan ortada olan bu suçluları yakalayamaz mı?


Elbette yakalayabilir.


Peki, devlet bu tribün terörünü estirenleri yakalasa. Yaptıkları masrafı onlara ödetse. Şu kadar da hapis cezası verse, kaç seyirci aynı suçu tekrar işlemeye cesaret edebilir?


Bu olayda sadece taraftar değil, kulüp yöneticileri ve basın da eğitilmelidir.


Değerli esnafımız da eğitimden yoksun bırakılmamalıdır!


İri ve sağlam domatesleri, elmaları, portakalları? tezgahın önüne dizip, müşteriye arka bölümdeki çürük, küçük ve sakatlarını vermenin, vatandaşı kandırmak olduğu ve kul hakkı bulunduğu anlatılmalıdır.


?Dükkanımın önü kapanıyor? diyerek caddeye araba bırakanlarla tartışmanın, artık çok eskilerde kalmış bir anlayış ve davranış olduğu; Hiç kimsenin arabasını omuzlayıp çatıya çıkarma şansının bulunmadığı, bugüne kadar hiç kimsenin ?Bu dükkanın önünde otomobil var? diyerek o berbere, bakkala, lokantaya, iplikçiye? girmekten vazgeçtiğinin görülmediği iyice anlatılmalıdır. Kaldı ki, ikinci ve üçüncü katlardaki işyerleri (terzi, konfeksiyoncu, pastane, avukat ve doktor büroları, noter, muhasebeci?) için, ?Dükkanımın önü? diye bir kavramın bulunmadığı hatırlatılmalıdır.


Eskiden ´Ahilik Teşkilatı´ diye bir kuruluş varmış ve bu görevi onlar yerine getirirmiş. Günümüzde Ahilik Teşkilatı olmadığına göre, bu görev belediyeler ve esnaf kuruluşlarına düşüyor.


Başka kimlere seminer verilmeli?

Herkese.