Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Nazmi KILIÇ


EĞİTİMDE AİLE FAKTÖRÜ

EĞİTİMDE AİLE FAKTÖRÜ


 Fatih Sultan Mehmet Han çocukken çok yaramaz bir öğrenciydi. Ders esnasında yaptığı şımarıklıklarla Hocası Akşemseddin'i çileden çıkarırdı. Hocası kendisine kızdığı zaman hemen “Ben Padişahın oğluyum bana bir şey yapamazsın” deyip tehdit etmekten de çekinmezdi. Padişaha şikâyet etmeyi edepsizlik sayan Akşemseddin, durumu II. Murat'a anlatamıyordu. Ancak gün geldi artık küçük Mehmet'in yaptığı yaramazlıklar çekilmez hale geldi.
Bunun üzerine destur dileyip II. Murat'ın huzuruna çıktı. “Padişahım size bir hususu arz edeceğim ancak hayâ ediyorum” deyince II. Murat “Buyur çekinmeden anlatabilirsin” dedi. Bu söz Akşemseddin'i rahatlattı ve başladı olayı anlatmaya. Padişahım oğlunuz, ciğer pareniz Fatih çok yaramaz, onun yaramazlıkları yüzünden ders işleyemiyorum, kendisine kızdığım zamanda hemen sizinle beni tehdit ediyor deyince II. Murat Akşemseddin'in yanına gelerek kulağına bir şeyler fısıldar.
II. Muradın kulağına söylediği sözleri duyan Akşemseddin çok şaşırdı. Bu ne plandı, mümkün değildi bu planı uygulamak. Akşemseddin plan konusundaki rahatsızlığını padişaha ilettiyse de Padişah onu dinlemedi ve bu iş olacak dedi.
Ertesi gün yine derste Fatih Sultan Mehmet yaramazlık yapıyordu. Akşemseddin'in uyarısına aynı tehdit cevabını verdiği sırada Padişah ansızın kapıyı açıp içeri girdi. Bu olay karşısında Akşemseddin hiddetlenerek Padişaha bağırdı ve bir tokat atarak, bu şekilde sınıfa giremeyeceğini izin istemesi gerektiğini söyleyerek derhal dışarı çıkmasını istedi. Padişah mahcup bir şekilde boynunu bükerek özür diledi ve dışarı çıktı. 
Olaylar karşısında Fatih Sultan Mehmet'in nutku tutulmuş ne yapacağını şaşırmıştı. Güvendiği babası tokat yemişti. Fatih Sultan Mehmet allak bullak olmuştu. Az sonra kapı vuruldu ve Padişah mahcup bir şekilde içeri özür dileyerek girdi. Plan muhteşem bir şekilde işlemişti. O günden sonra Fatih Sultan Mehmet asla yaramazlık yapmadı. Çünkü güvendiği dağlara kar yağmıştı. 
Eğitimin ne olduğunu II. Murat kadar olmasa da; en azından kendi çocuğunu yanlış yollara sürüklemeyecek kadar idrak etmiş anne ve babalara ihtiyaç var. Unutmayalım, çocuklar şımarık doğmaz; diplomalı, maaşlı ama eğitimsiz ebeveynler tarafından şımartılır bunu unutmayalım.
Hiç kimse şımarık bir çocuk yetiştirmek istemez ama bu amaca ulaşmak biraz çabayı ve bazı becerileri kullanılmayı gerektirir. Her anne-baba çocuğunu sever ve onun için her şeyin en iyisini ister, ancak bu konuda aşırıya kaçıldığında çoğunlukla "şımarık çocuk" davranışları ortaya çıkar. Bazı anne babalar çocuğun üzülmesinden dolayı aşırı kaygı duyarlar ve "hayır" demenin çocuğun özgüvenini zedeleyeceği ve kendisini mahrum ve mutsuz hissettireceğini düşünürler.
Ancak aslında durum bunun neredeyse tam tersidir. Hissettiği gerilimlerin üstesinden gelmeyi öğrenmek çocuğun öz denetim duygusunun gelişmesine ve gerçek yaşama hazırlanmasına yardımcı olacaktır. Tutarlı ve mantıklı sınırlar koyulması çocuğun sorumluluk duygusunun gelişmesine ve sosyal yaşamda rahat etmesine katkı sağlar.
Anne-baba çocuk sahibi olmadan önce kendini çok iyi tanımalı. Anne-baba zihni ve kalbi; fedakar, hoşgörülü, ileri görüşlü, kararlı, tutarlı, sevgi dolu, oyun oynamaktan keyif alan ve bu zamanı yoktan var eden, güçlü, kendini çaresiz hissettiği zaman bile çıkış yolu bulabilen, dengeli ve mantıklı olma yolunda kendini geliştirmeye, çocukla birlikte öğrenmeye açık olmalıdır.
Aileden olumlu eğitim alarak okula başlayan çocukların sıkıntısız okul hayatını sürdürdüğü gözlenmektedir. Aslında çok başarılı çocukların aile içi eğitiminden en az eksikle okul yaşantılarına başladıklarını ve bu yüzden başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Dileğimiz bu tür ailelerin ve çocukların sayısının artmasıdır.  Sevgi ve sağlıcakla kalın.