Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Ekmeğimle oynama!


Bu sözü şimdiye kadar kim bilir kaç kişi bir diğerine söylemiştir?

Bazıları haklı olarak söylemiştir.

Bazıları da bir ´savunma mekanizması´ olarak bu ifadeyi kullanmışlardır.

Görevini yapmadığı veya savsakladığı için amirinden uyarı alan kamu görevlisinin amirine veya kurallara aykırı davranan esnafın zabıtaya serzenişidir, bu. Bir ´suçu gizleme ´ yöntemidir:

-Amirim, ekmeğimle oynuyorsunuz!..

Aslında başkalarının ekmeği ile oynayan kendisidir.

Kurallara aykırı davranışı nedeniyle amiri üst makamların hışmına uğrayabilir. Bir ceza alabilir. Yahut terfisi durdurulur. Dolayısıyla, memurun eksik ve hatalı yaptığı iş yüzünden amir ekmeğinden olabilir. Bu yüzden diyoruz ki;

?Herkes görevini gereği üzere yapsın ve kimse bir başkasının ekmeğine sebep olmasın.?

Elbette burada ekmekten maksat, geçim kaynağıdır. Bununla birlikte ekmek de yaşamak için önemlidir, hayatın olmazsa olmazlarındandır.

Siz bugüne kadar ekmeksiz sofraya oturduğunuzu ya da ekmeksiz yemek yediğinizi hatırlıyor musunuz?

Ben hatırlamıyorum.

Ben küçükken soframızın vazgeçilmezi, mısır ekmeğiydi. Eğer sofrada buğday ekmeği varsa bayram ederdik! Çarşıdan (şehirden) alınan buğday ekmeğinden söz etmiyorum. Zahireciden buğdayı alırsın. Değirmende öğütür un yaparsın. Sonra eve getirir sacın üzerinde pişirirsin. Mısır ekmeğine göre onun tadı daha güzeldir. Çarşıdan alınan buğday ekmeği olursa, durumunuz ?aliyyu´l-a´lâ? (iyinin iyisi)´dir. Ona ´haççak ekmek´ (güzel ekmek) denir. O, yemekle ziyan edilmez; elde pasta gibi yenir.

Ekmek, çoğu kere yemeğin yerine kullanılmıştır:

?Horon o bölge için

Su, hava ve ekmektir? şiirinde bu anlamdadır.

Bir Avrupa Kupası maçında Trabzonspor kalecisi Tolga Zengin, seyircilerin kendisine attığı ekmeği yerden almış, öpüp alnına koymuş ve kale direğinin yanına çiğnenmeyecek bir yere bırakmıştı. İşte ekmek bu kadar önemlidir. Öyle ise ekmeğe saygılı olalım.

Geçen gün bir dükkândan 3 ekmek alıp, parasını verdim. Satıcı beni uyardı:

-Hocam, bunlar teklik değil, ikilik ekmek!

Hayret ettim. Ekmekler ne zaman bu kadar küçülmüştü? 3 yerine 1 ekmek alıp parasını ödedim. Fakat içim rahat etmedi. Ekmeği tartmak istiyordum. Ancak ekmek satan bir dükkanda tartamazdım. Sonunda nazımın geçtiği bir bakkala gittim. Ekmeği tarttık, ikilik ekmek 415 gram geldi.

?Bu ekmek kaç gram olmalı?? diye bakkala sordum.

?Hocam, 440 veya 450 gram olmalı? dedi. O da gramajı tam olarak bilmiyordu. Ama her iki durumda da benim ekmeğim eksikti; 25 gram veya 35 gram. Sizce bu azımsanacak bir eksiklik mi?

Sonra bakkalın ekmeklerinden iki tanesini tarttık. Biri 435, diğeri 455 gr geldi. Bunlar benim ekmeğimden fazla idi ama buna da şaşırdım. Çünkü bir fırının iki ekmeği arasında 20 gr fark vardı. Acaba üç fırın daha dolaşsam nasıl bir sonuçla karşılaşacaktım, merak ediyorum.

Bunlar gramajla ilgili sorunlar.

Ya temizlik, ya kalite durumu?..

Acaba bu işin denetiminden hangi kurum sorumludur?

Fırıncılar Birliği mi, Belediye mi,yoksa İlçe Gıda ve Tarım Müdürlüğü mü?

Şimdi siz bu durumda, ?Ekmeğimle oynama? demez misiniz?