Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Ektiklerini biçenler

Ektiklerini biçenler


Atalarımız, “Ne ekersen, onu biçersin” demişler.
Cümlenin fiiline bakınca bu sözün tarım ürünleri için söylenmiş olabileceği akla geliyor. Ancak hayatın her safhası için kullanılabilen bir özlü söz olduğu malûm. Atalarımız bunun daha keskinini de söylemişler:

“Rüzgar eken, fırtına biçer!”
Son günlerde bir haberi sıkça işitmeye başladık.

*Yağışlar bir yılda yüzde 41 azaldı.
(Sabah 18.01.2014)

*Tunca nehri kuruma noktasına geldi.
(Sabah 18.01.2014)

*Kocaeli`nin 15 günlük suyu kaldı.
(19.01.2014 Tv. Haberleri)

*Kütahya-Gediz ve Manisa`da yağmur duası yapıldı. (HaberTürk 19.01.2014)
Yağmur duası haberlerinin en çarpıcı olanı ise şöyle:

“Batman`da kışın ortasında yağmur duası.” (20.01.2014 Haberler.com)
Yağmur duası; hem de kışın ortasında?!.

Bilgisayarınızı açın, internete girin. Yurdun her tarafından; Elbistan`dan, Sinop`tan, Tarsus`tan, Cihanbeyli`den, Oğuzeli`nden, Tekirdağ`dan, hemen her yerden yağmur duası haberleri alabilirsiniz. Çünkü Diyanet İşleri başkanlığı, ülkede hüküm süren kuraklık sebebiyle 81 il`e talimat göndererek imamların yağmur duasına çıkmasını istemiş. (Sabah 18.01.2014) Bu çağrıya mı uydular yoksa kendiliklerinden mi bu kararı aldılar bilmiyorum, kiliseler bile yağmur duasına katılmış. Haber Türk sitesi, “Adana Bebekli Kilise`de yağmur duası yapıldı” diyor. (19.01.2014)

Bu ne perhiz, bu ne lâhana turşusu!
Yağmur duasına çıkanları kast etmiyorum.

Daha 40 gün önce İstanbul`a, Ankara`ya 5-10 cm kar yağdığında felâket tellallığı yapan kimdi? “Beyaz kâbus çöktü”, “Kar hayatı felç etti”, “Beyaz felâket geldi çattı” diye manşet atanlar, memleketin anlı şanlı gazeteleri değil miydi? Şimdi niçin sızlanıyorlar?

Siz felâketin ne olduğunu bilmiyorsunuz galiba. Kader anlayışınız da gelişmemiş. Yüce Yaratan`ın takdirinden haberiniz yok. O`nun, “Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır” (Bakara, 216) âyetini de duymadınız sanırım.
Halbuki kar, bir felâket değil, bir hayır idi aslında. İnsanımız yağmura, kara `rahmet` diyordu, `bereket` diyordu. Karlar eriyip su olacak, barajlara dolacaktı. Şehirlerimiz susuz kalmayacak, insanımız susuz kalmayacak, toprak susuzluktan çatlamayacaktı.

Baharda ekinler boynu bükük kalmayacaktı. Ama bazılarımız bilemedi o nimetin kadrini.
Yağmur rahmettir, kar berekettir. Çiftçimiz az gözlemez karın yolunu. Halkımız çoğu kere “Yağmur geliyor” demez; “Yakında bir rahmet olacak” der. Yağmuru ister ama usulüyle ister, edebiyle ister. “Yağmur olsun ama Allah hayırlısını versin” der. Çünkü o bazen yağmurun sele dönüştüğünü, canlar yaktığını bilir.

Ne dersiniz? Başımıza gelenler, densizce, düşüncesizce ettiğimiz laflar yüzünden midir acaba? Kendi ellerimizle işlediklerimiz yüzünden midir? Çünkü Allah (CC) bir âyetinde bizi şöyle uyarıyor:
“Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. Bununla beraber O, yine de çoğunu affeder.” (Şura, 30)
Bir de affetmese? Her suç işlediğimizde cezalandırsa, halimiz nice olurdu?

Düşüncesizler, sadece kar yağışına belâ okuyanlar değildir. Zamana, güne, aya, hatta yıllara beddua okuyanları bile gördük. Ses sanatçısı Adnan Şenses, geçtiğimiz günlerde vefat etti. Haber duyulur duyulmaz hemen o akşam taziye mesajları internete düşmeye başladı. Fakat bir tanesi var ki, onu koyacak yer bulamadım. O, ne çirkin bir ifadeydi!
“Doymadın almaya bu sene insanları allah belanı versin 2013. defol git artık…” (25.12.2013)

Sanki Adnan Şenses`i ve yıl içinde vefat eden diğer sanatçıları 2013 öldürmüş gibi. Ama hakkını yemeyelim, mesajın sonunda “Allah rahmet etsin” demeyi akıl edebilmiş.

Kim mi bunu yazan?
Yıllar önce ürövizyon şarkı yarışmasında Türkiye`yi temsil etmiş bir bayan!..
Allah hepimize akıl fikir versin. Hataya düşmekten bizleri korusun.