Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


Emeğe saygı


10 Aralık 2017 tarihinde yapılan lise açık öğretim sınavında görevlendirildim. Görev yerleri kura ile belirleniyor. ?Tek öğrencili bir salona düşsem de görevim erken bitse? diye düşünürken gerçekten tek öğrencili bir salona düştüm.

Fakat daha sınav bitmeden böyle bir istekte bulunduğuma pişman oldum.


Salon Başkanı ile birlikte listeye baktık, öğrencimiz engelli imiş; zeka engelli. Vücuttan bir noksanlığı yok. Salonumuz üçüncü katta ve o buraya yürüyerek geldi. Ancak abisi ona refakat ediyordu. Sınav bitiminde merdivenleri kendisi indi. Normal yürüyor ve az konuşuyordu.


Soruları biz okuyacağız, o cevaplayacakmış. İşaretlemeyi de biz yapacakmışız. Salon Başkanı Ahmet Bey, ?Soruları sen oku, ben işaretleyeyim? dedi. Sınıf seviyesi lise 1. Sorular, diğer öğrencilerin soruları ile aynı. Hayli sayıda dersi var. İhtimal ilk defa sınava giriyor.


Soruları okumaya başladım. Cevaplar 4 seçenekli. Ben cevapları okuyunca bir harf söylüyor. A harfini ilk okuduğumuz için olsa gerek, cevapları hep son harflerden seçiyor. Buna ne kadar ?seçiyor? denir bilemem. Biz seçenekler arasında A harfi olduğunu hatırlatmasak hiç ´A´ demeyecek. Düşünerek cevap verdiğinden şüpheliyim. Bunu anlamaya karar verdim.


Ders; Peygamberimizin Hayatı.


Soruyorum, ?Peygamber nedir??


MT (Öğrencinin adının baş harfleri): ??? Yani cevap yok.


-Peygamber kimdir?


MT: ???


Peki bu genç bu soruların nesini cevaplayacak? Daha peygamberin ne olduğunu, peygamberinin kim olduğunu bilmiyor ki onunla ilgili soruları cevaplayabilsin!


Ama olsun, biz işimize devam ediyoruz.


Ders; Sanat Tarihi. Tam da onun ilgi alanında! Soruyu okuyorum:


?Sümela Manastırı nerededir??


Seçenekler: A)Samsun, B)İstanbul, C)Trabzon, D)Ankara


MT: ???


Cevabı bulmasına yardımcı olmak için ek soru soruyorum: ?Samsun nerede??


MT:???


-Sen hiç Samsun´a gittin mi?


MT: ???


Sözel konular ve özellikle kendi vilayeti hakkında hiçbir görüşü olmayan kişi İngilizce sorularını, Biyoloji sorularını ve hele de Matematik sorularını nasıl bilecek, nasıl cevaplayacak?


Öyleyse ben iki saatten beri neden hançeremi zorluyorum? Neden çenemi yoruyorum? Ve neden soruları ve cevaplarını okuyorum? Karşıma lise 1 öğrencisi diye oturtulan kişinin bunlardan hiç mi hiç haberi yok. Belki derslerin adını ve içeriğini bile bilmiyor!


Hal böyle iken tüm soruları ve cevaplarını öğretmene okutmak beyhude uğraş değil mi, öğretmene eziyet değil mi? Zaman ve emek kaybı değil mi? ?Ücretini alıyorsun? derseniz, bu eziyeti çekmeden de aynı görevi yapabilirim.

Çözüm; öğrenciye dersin adını söyleyeceksin. Sonra ?1. soru A mı, B mi, C mi, D mi?? diye soracaksın. Sonra da onun söylediği harfi işaretleyeceksin. Hepsi bu kadar.

Yetkililer bu ve benzeri öğrencilerin durumunu bilmiyorlar mı? Bilmeseler bu genci tek başına bir salona yerleştirmez ve ´engelli´ ibaresini yazmazlar.


Bu genç 8 dersten sınava girdi. 20 sorudan 160 soru eder. İnanın, bu 160 sorudan 3´ü hakkında bilinçli olarak söyleyeceği şey ya bulunur ya bulunmaz!


Ve bu genç lise bitirme sınavlarına giriyor.

Memleketim nereye gidiyorsun?

Peki bu genç buraya kadar nasıl gelebildi? Hangi Tarih sorusunu cevapladı, hangi Din Kültürü sorusunu bildi ve hangi Matematik sorusunu çözdü? Sorsan, 7 kere 8´in kaç ettiğini bile bilmez. Bu sebeple onun buraya nasıl
gelebildiğini çözemedim.


Ona normal öğrencilerin soru kitapçığını vermişler. Acaba ortaokul diploması da, normal öğrenci diploması mı? Eğer öyle ise vay geldi bu memleketin başına!