Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Seyfi GÜNAÇTI


Emekçi Kadınlar

Allah (CC), insanı kadın ve erkek, iki cins olarak yaratmıştır. Biri olmadan diğerinin devamı mümkün değildir. Bu bakımdan kadın ve erkek eşit konumdadır. Ancak tarih boyunca bazı toplumlarda, fiziki yapısı ve bedensel gücünün ağır basması sebebiyle erkek


Allah (CC), insanı kadın ve erkek, iki cins olarak yaratmıştır. Biri olmadan diğerinin devamı mümkün değildir. Bu bakımdan kadın ve erkek eşit konumdadır. Ancak tarih boyunca bazı toplumlarda, fiziki yapısı ve bedensel gücünün ağır basması sebebiyle erkekler, kadınlara baskı uygulamışlar, onları bazı insan haklarından yoksun bırakmışlardır.
İslâm dini, gelişiyle birlikte, tanıdığı haklar ve adalet ilkesiyle öncelikle köleler ve güçsüzler tarafından tercih görürken, diğer taraftan onlara verdiği değer ile en çok kadınları sevindirmiştir. İslâm dini, ailenin temel direği ve toplumun vazgeçilmez bir ferdi olarak kadına hak ettiği yeri vermiştir. Bugün kadınlara yeterli haklarının verilmemesi ve gerekli saygının gösterilmemesi, İslâm´ın değil, uygulayıcıların eksikliğidir.
Peygamber efendimiz (SAS), Veda Hutbesinde kadın haklarına da yer vermiştir:
?Ey insanlar!
Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda (haklarını çiğnemeniz halinde) Allah´tan korkmanızı öneriyorum. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız; yatağınızı kimseye çiğnetmemeleri ve sevmediğiniz kimseleri, izniniz olmadıkça evinize almamalarıdır.?
Eşinin nafakasını temin etmek ve hanımına güler yüz göstermek, erkeğin görevleri arasındadır. Peygamberimiz bu konudaki bir soruya, ?Yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin. Sakın onları dövmeyin ve incitici söz söylemeyin? diye cevap vermiştir. (Ebu Davut, Nikâh: 41)
Yine ?Cennet, anaların ayakları altındadır? hadisi de İslâm´ın düsturudur.
Kadın annedir. Kadın bacıdır. Kadın evlâttır. Kadın teyzedir, haladır. Ve nihayet kadın eşimizdir. Öyleyse onlara nasıl kötü davranabiliriz, nasıl saygısızlık yapabiliriz? ?Ben insanım? diyen kişiden, kadınlara saygılı olması beklenir.
Bugün, kadınlar günü kutlanırken ´Dünya Emekçi Kadınlar Günü´ diyenler oluyor. Emekçi kadınlar kimlerdir? Ya da, emekçi olmayan kadın var mıdır?
´Emekçi kadın´ deyince; bir ücret karşılığı büroda, hastanede, okulda, fabrikada, markette, pastanede? çalışan kadınlar kast ediliyor. Bunlar doğrudur. Fakat bana göre asıl emekçi kadın, ev kadınıdır. Belki şehirdeki ev kadınları çok yoğun bir çalışma içinde değillerdir. Fakat köy kadınları, her gün birkaç çeşit iş kolundaki faaliyetleri ile tam bir ´emekçi kadın´ örneğidir.
Köy kadınları sabahleyin herkes uyurken kalkar. Hayvanların yemini verir. İnekleri sağar. Ateşi yakar. Varsa bebeğini emzirir, altını değiştirir. Sofrayı hazırlar. Yemekten sonra bulaşıkları yıkar. Çapasını alır, tarlaya gider. Mısır-fasulye eker. Hayvanlar için günlük ot biçer ve eve getirir. Öğle yemeğini hazırlar. Atladığımız veya yer vermediğimiz, mevsimine göre pek çok farklı işte çalışır. Lâkin ´emekçi kadınlar´ denirken onlar hiç gündeme gelmezler.
Bugün ´kadın hakları´ diye slogan atanlar, bu emekçi köy ve ev kadınlarını görmüyorlar. Onlar, ?Partiler niçin daha çok belediye başkan adayı göstermemiş? Neden TBMM´de şu kadar kadın vekil yok?? derdindeler.
Peki, bu görevlere talip olacak kadının önünde kanuni bir engel mi var? Mahalle muhtarı veya belediye başkanı kadınlarımız yok mu? Meclis´te kadın vekillerimiz, hükümette kadın bakanlarımız yok mu? Bayan parti başkanı kadınımız bile var. Hatta geçmişte kadın başbakanımız bile olmuştu.
Şu halde, çalışmak için, siyasete atılmak için kadınların önünde kanuni bir engel yoktur. Ancak onlar yaratılışları gereği, aile içindeki konumları gereği fazla öne çıkmak istemiyorlar.
Bir kız okulu olan kız meslek liselerine bayan müdür atanması bir teamüldür. Ancak geçmişte, bu kurumlara atayacak bayan öğretmen bulamamıştık. Erkekler müdür olmak için yarışırken, teklif götürdüğümüz bayanlar, ?Ben uğraşamam? diyerek önerimizi kabul etmemişlerdi. Dikkat çekici bir husus, kız meslek lisesi müdürlerinin çoğu bekâr bayanlardı ya da çocuklarını büyütmüş kadınlardı.
Onun için kadınları bu konuda zorlamamalı. Sevdikleri ve yaratılışlarına uygun işi yapmaları için özgür bırakmalı.
Gecikmeli de olsa kadınlarımızın gününü kutluyorum. Bu kutlamaların onlar için hayra vesile olmasını ve hak ettikleri saygıyı görmelerini diliyorum.