EN CAHİL KİM YARIŞMASI

Dizilerden fırsat kaldıkça en çok seyredilen programlardan birisi de yarışma programlarıdır. İşin içinde para ödülü de olunca bu tür yarışmalara katılmak isteyenlerin sayısında da bir artış olmuştur. “Umut fakirin ekmeği ye Mehmet ye” misali; bu tür yarışmalara katılıp zengin olmayı hayal eden o kadar çok kişi var ki tasnifini yapmak epeyce müşkülatlı iş.
Bazı yarışmalarda insan haysiyetine yakışmayacak hareketler ver davranışlar olmaktadır. Ortaya konulan ödülü almak için birbirlerini karalayan yarışmacıların tek düşüncesi kazanmak. Yarışırken tabiri caizse insanlıktan çıkmaktalar.

Her şeyin kazanmak üzerine kurgulandığı günümüzde “Hedefe giden her yol mubah” ilkesi esas alınmıştır. Müsabakalar kendi becerilerinden çok başkalarının hataları üzerine hesaplanmış, nezaket kaideleri işlemez olmuştur.
Ekranlarda az da olsa bilgiye dayalı yarışmalar vardır. Ancak bazı yarışmacılar tam manasıyla “evlere şenlik” diye belirtilen durumdadırlar. İnsan bunları görünce “nerde yaşamışlar” sorusunu sormadan edemiyor.
Ünlü sunucu Kenan Işık`ın geçirdiği elim bir kaza sonucu ayrıldığı program bir süre muhtelif kişilerce sunuldu ve nihai halini aldı. Format yine aynı. Sorular da aynı. Yarışmacılardan kısaca bahsetmiştik.

Geçenlerde ekrana bir hanım yarışmacı geldi. Kadın mı desek acaba? Son zamanda bayan lafına biraz kızıyorlar da… Bu da ayrı bir dert. Bir gün onu da yazarız. Neyse biz tartışma götürmeyecek bir ifadeyle bahsedeli. Ekrana erkek olmayan bir yarışmacı geldi. Hani laf aramızda biraz da alımlı. Ne demekse. Önce kendisini tanıttı. Aman efendim o da ne? Yurt içi yurt dışı gezmediği yer kalmamış. Yetmemiş ta okyanus ötesine kadar tahsile gitmiş. Hedefi ise bütün soruları bilmek. Yani kendisi öyle dedi.

Tanışma faslından sonra iş geldi sorulara. Ben yanımda hane halkından başkasının olmadığına seviniyorum. O kadar tahsil, kültür, seyahat, şu, bu alım, çalım velhasıl bilumum bütün vasıflarla mücehhez bir afet. Biz de ise sağ selamet yarışmayı takip etme arzusu. Vs, vs…
Sunucu soruyu okuyor

“Yediğin içtiğin senin olsun gittiği yerlerde …….. yı anlat cümlesinde noktalı yerlere aşağıdakilerden hangisi gelir.
Alımlı bayanın aklına o anda ne geldi bilmem ama benim aklıma çocukluğum geldi. Yarım asır önceye gitti. Çoban Hasan ile Balıkçı Ali`yi düşündüm. Bizim Ali gurbete gider. Uzun süre gurbette kalır. Gelince köylü başına üşüşür ve gördüklerini anlatmasını ister. O zaman köyde radyodan başka bir şey yok. Gazeteyi bilen dahi az. Kısaca gurbet, gurbete gidenlerin gördüklerini anlatmalarından ibaret. Buraları şimdilik geçiyoruz.

Aradan yarım asır geçer, televizyon ve internet hayatımızın dörtte üçünü teşkil eder. Gün olur yarım asır önce Anadolu köylüsünün kullandığı “Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat” cümlesi soru olup modern çağın insanına sorulur. Burada istenilen kelime “gördüğün” olması gerekmektedir. Bizim çağdaş ve bir o kadar modern yarışması bu soruyu bilemeyeceğini ve yardım alacağını söyler.

Çoban Hasan ile balıkçı Ali yaşıyor mu bilmem ama yaşıyorsa ve bu soruyu duymuşsa bu işe şaşıyordur. Demek Amerika görmek, falan şehirde yaşamak, filan okulu okuma, üniversiteye derce ile girmek ve başarıyla bitirmek çok şey değil.
Kadın mı, erkek mi ne olursan ol ama önce bu ülkenin vatandaşı ol. Bu kafayla bir de yönetici olursan var ya; yandı gülüm çoban Hasan…