Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Selim EROĞLU


Erfelek Şelalesi


Bir grup arkadaş, bir dostun düğününe katılmıştık. Sohbet esnasında, ?bu yıl düğünlerden başımızı kaldırıp bir yerlere gidemedik, bir boşlukta günübirlik de olsa bir yerlere geziye gidelim? tarzında konuşmalar oldu.

Fikir fikri kovaladı. Yaylalara gidelim, kaplıcalara gidelim, eşi dostu ziyaret edelim diyenler oldu. Bir arkadaş aniden, ?Erfelek Şelalelerini çok duyuyorum, oraya gidelim!? dedi. Bu fikir zamanla olgunlaştı. Katılanlar oldu, mazeret beyan edenler oldu. Temmuzun son günü üç arkadaş, Erfelek Şelalelerine gitmeye karar verdik.

Kimler mi?


Araç sahibi ve kaptanımız emekli polis memuru Mehmet Azak; gezi başkanımız, Kocaman´ın saygın esnaflarından İdris Amanvermez ve bendeniz Selim Eroğlu.


Tam olmasa da kabataslak bir gezi planı yaptık. Amacımız günübirlik gezmekti. Duruma göre iki ya da üç güne çıkarabilirdik.


Kocaman´dan gelen İdris arkadaşla, Salı günü Samsun´da saat 9´da buluştuk. Üç arkadaş Erfelek Şelalelerine gitmek üzere arabamızla yola koyulduk.


Hemen belirteyim, yolculuğumuzu sünnete uygun yapıyorduk. Aramızda başkan seçtik. Asgari müşterekleri belirledik.Harcama sorumlusu tayin ettik. Ortak bir bütçe oluşturduk. Böyle olunca -ki böyle olmalı- hiçbir tatsızlık çıkmıyor.

Dostluklar pekişiyor. Bu konuda, evveliyatından az buçuk tecrübemiz vardı.


Bu minval üzere yola koyulduk. Kaptanımız eski bir ?özel harekâtçı? olduğundan; yola, uykusuzluğa ve tabiat şartlarına oldukça dayanıklı. Hayatını dolu dolu yaşadığından bir hayli hatıra biriktirmiş. Anlatacak malzeme bol. Anlattıkça anlatıyor. Anlattıkça da coşuyor. Bize de can kulağıyla dinlemek kalıyordu. Uykudan ve yorgunluktan eser kalmıyordu.


Ballıca´yı, Bafra´yı, Yakakent´i geçtikten sonra, Gerze´ye varıyoruz. Yollar kaymak gibi. Deniz doldurularak, yer yer viyadükler, köprüler yapılarak muazzam yollar yapılmış. Bir taraf masmavi Karadeniz, bir taraf yemyeşil çam ormanları.


Bu yollar sayesinde Samsun-Gerze-Sinop arası ulaşım çocuk oyuncağı olmuş. Kanlıçay virajları ortadan kalkmış. Kanlıçay adeta ?güllüçay? olmuş. Gerzeden sonra irili ufaklı tüneller yapılmış. Aşılmaz denilen dağlar, Ferhat´ın dağları delmesi gibi delinerek aşılmış. Yapanlardan Allah razı olsun.


Gerze sahilinde çay ve kahvaltı molası veriyoruz. Belediyenin denize nazır çok güze bir sosyal tesisi var. Limana tepeden bakıyorsunuz. Deniz manzaralı serpme kahvaltıyı yapmak ve tavşan kanı çayları yudumlamak, insana ayrı bir huzur veriyor. Cenab-ı Allah´ın emrine uyarak, ?yiyoruz, içiyoruz ama asla israf etmiyoruz.?. Bütün tabakları ? birer birer sünnetliyoruz. Bu davranışımız, çalışanların çok hoşuna gidiyor. Takdirlerini ifade ediyorlar, ?Keşke herkes sizin gibi olsa!? diyorlar. Çoğu insanların nimetlere karşı nankörlüğünden ve müsrifliğinden şikâyetçiler. Çöpe giden nimetlerin haddi hesabı yokmuş. Üzülerek belirttiler, en çok israf da Ramazan´ da, iftar sofralarında oluyormuş. İnsanlar aldıklarının yarısını yemiyormuş. Garip değil mi? Aynı anda Allah´ın bir emrini yap, bir emrini yapma! Müslüman bir toplum olarak bu hususun üzerinde hep beraber hassasiyetle durmalıyız. Vebal hepimizin.


Moladan sonra yolda revan oluyoruz. Sinop´a varmadan, yol ayrımından Erfelek´e yollanıyoruz. Bize Erfelek yolunun kötü olduğunu söylemişlerdi. Hiç de öyle değil. Evet, tabiat şartlarından dolayı haliyle virajlı ama bozuk ve kötü değil.
Biraz dikkatli olmak ve yavaş gitmek gerekiyor. Bunlar kaptanımızda fazlasıyla var. Kendisi pek arzu etmese de biz de elimizden gelen yardımı yapıyoruz.


Kısa bir zaman sonra Erfelek´e varıyoruz. Erfelek, Sinop´tan 45 Kilometre uzaklıkta ve içeride kurulmuş küçük bir ilçe?.


Devamı haftaya...