Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

B.Rahmi ÖZEN


ERGUVAN KOKULU İSTANBUL -2

ERGUVAN KOKULU İSTANBUL -2


Gecedir. Geceyi İstanbul üzerine yazılmış esreleri okumakla değerlendirirsiniz. Eserlerin her sayfası buram buram bir medeniyet ve köşe bucak İstanbul`dur. Göz kapaklarınızı kapatır kapatmaz; İstanbul, rüyanıza gire.

Leb-i derya dudaklarından inci-mercan tanesi sözler dökülür. Bir hoş eder sanat içre maddeye göz olmuş bakışlarınızı. Sizi bekler birbirinden nadide eşsiz sarayları. Topkapı, Yıldız, Dolmabahçe, Beylerbeyi, geceleri çıralar gibi parlayan

Çırağan… Taş ve ahşap işçiliğinin üstün örnekleri, sütunları zengin döşenmiş abideleri, odaları ilmek ilmek göz nuru, çiçek çiçek renkli halılar serer ayaklarınıza. Mobilyaları altın yaldızlı ve sedef kalem işçiliğiyle süslü, cepheleri renkli mermerlerle kaplı, kapıları kakmalı, oymalı, yazmalı saraylar…

Yol, alıp götürür sizi Edirnekapı`ya. Kariye Müzesini gezersiniz burada. Altıncı yüzyıla kadar giden bir geçmişe sahip olmasına rağmen eserin mozaik ve freskleri; süslü orijinal dekorunu hala muhafaza edişi hayranlık verir size. Manastır olarak 534 yılında Justinianus döneminde Aziz Theodius tarafından yapılmıştır Kariye. 11. yüzyılda Maria Doukaina tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. 1204-1261 yıllarındaki Latin istilasında harap olan manastır, 14. yüzyılda Theodoros

Metokhites tarafından onarılmış. Metokhites Parekklesion`u kendisi için inşa ettiği mezarı, kilisenin girişinde mermer bir taşla belirlenmiştir. `Fatihinİstanbul`u almasından sonra mazisinden vaz geçip camiye dönüştürülmüştür.

Dış köşesindeki minare ve içerde güneydoğu köşesindeki mihrap dışında hiçbir İslam unsuru taşımayan eser; İmparatorlukları buluşturur ve 1948`den bu yana Kariye Müzesi olarak boynu bükük selamlar sizi.

Yolunuz, Roma erken devir Bizans Sarayları merkezinde Hipodrom civarında Tekfur Sarayı`na düşer. Roma ve erken devir Bizans sarayları, şehrin merkezinde Hipodrom civarında bulunur. 7-8 yy. itibaren Haliç kıyılarından tepeye devam eden surlara bitişik bölümde, geniş bir alana yayılmış Blakhernai Saray kompleksi, fethe kadar kullanıldığını örenirsiniz. Sarayın günümüze gelen pavyonu, surlara bitişik inşa edilmiş bu Tekfur sarayıdır. Çatısı olmayan 3 katlı yapı 12. yy.da inşa edilmiştir. Oradan surlara… II. Theodossus zamanında yapımına başlayan surlar, Sarayburnu`ndan Haliç kıyısına, oradan Ayvansaray`a, Marmara kıyısı boyunca Yedikule`ye, Yedikule`den Topkapı`ya, Topkapı`dan tekrar Ayvansaray`a uzanır.

Surlar üstünde burçlar vardır. Ve surları bekleyen şehitler vardır. İmparatorluklar, buluşmuştur burada da.

Köşkleri vardır İstanbul`un. Alay Köşkü, Ziver Bey, Ali Vafi, Harik, Huber, Pembe Köşk, Sarı Köşk, Malta Köşkü, Çadır Köşk, Çamlıca, Filizi Köşkü... Boğaz`ın iki yakasına inci-mercan bir gerdanlık gibi sıralanmış, her birinden ayrı bir sevda masalının mavi sulara yansıdığı asude yalıları vardır İstanbul`un. Abud Efendi`dir, Adile Sultan`dır, Sedat Bey`dir, Hasip Paşayadır, Hekimbaşı`dır, Naime Sultan`dır, Sadullah Paşadır, Said Halim Paşa`dır adları…