Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Seyfi GÜNAÇTI


Evimiz

Evimiz


Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 9. Sınıf ders kitaplarında `Çevre ve Mekan Temizliği` diye bir konu var. Çevre, “İnsanın yaşadığı doğal ortam” olarak tanımlanıyor. Buna göre çevremiz; evimizin yatak odasından başlıyor, oturduğumuz apartman, sokaklar, meydanlar, parklar, bahçeler, dershaneler ve okulun bahçesi ile devam ediyor. Haliyle, çevremizi temiz tutmak birey olarak hepimizin görevidir.

Öğretmenevleri de zaman zaman gittiğimiz, oturup çay içtiğimiz, gazete okuduğumuz, sohbet ettiğimiz yer olması dolayısıyla çevremizdir. Öyleyse, oraya giden herkesin oranın tertip, düzen ve temizliğine dikkat etmesi gerekir.
Bir bakıma öğretmenevleri, öğretmenlerin ikinci adresi ve evidir. Öğretmenevi yönüne giderken nereye gittiğimi soranlara bazen, “Eve gidiyorum” diye cevap veririm. “Yolunu mu şaşırdın? Bildiğim kadarıyla sizin ev o tarafta değil” diyenlere de, “Öğretmenevine gidiyorum. Orası bizim ikinci evimiz” derim. İnsan nasıl kendi evini temiz tutarsa öğretmenevini de temiz tutmalıdır. Evinde tertip ve düzen arıyorsa, öğretmenevinin düzenine de özen göstermelidir.

Zaman zaman öğretmenlerden öğretmenevine yönelik eleştiriler duyuyorum. Bazıları da isteklerinin yazılmasını istiyorlar. Haklı olanı vardır, olmayanı vardır. Biz sadece onların gören gözü, konuşan dili olacağız. Yoksa öğretmenlere usul- esas öğretmek haddimize değil.

Geçmişte öğretmenevinde sigara içmek serbestti. Bazı öğretmenlerin dikkatsizliğinden olacak, yerdeki halıfleks, düşen sigara izmaritlerinin etkisiyle delik deşik olurdu. Öyle ki, herhangi bir sebeple masaların tamamını yerinden kaldırsanız bile halıfleks üzerindeki yanıklara bakarak masaları kolayca eski yerlerine yerleştirebilirdiniz.

Zamanın yöneticileri, sorumlu makamda bulunmamız sebebiyle durumu bize aksettirmişler, biz de okullara bir yazı göndererek hatırlatmada bulunmuştuk. Bazı öğretmenler, “Böyle bir konunun öğretmenlere hatırlatılması bize dokundu. Biz bu kadar anlayışsız mıyız?” diye serzenişte bulunmuşlardı. Çok şükür, bugün kapalı mekanlarda sigara içmek yasaklandı da böyle sorunlarla karşılaşmıyoruz.

Bir emekli öğretmen soruyor:
-Halk Eğitim hangi konularda kurs açıyor?
-İstek olursa, her konuda açabilir.
-Acaba gazete okuma kursu da açar mı?
Şaşırdım. Hayretle yüzüne baktığımı görünce, açıklama yapma ihtiyacı duydu:
-Öğretmenevine geldiğimde gazeteleri bazen çok dağınık görüyorum. Gazetenin dışı burada, içi şurada. Bazıları da gazeteyi öyle katlamış ki, tekrar yönünü çevirip okuyabilene aşk olsun!
Yorum yok.

Bu duyuru da bir emekli öğretmenden idarecilere.
“Okuma odasına koltuk koymuşlar. Çok da iyi etmişler. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Ancak koltukları yerleştirirken bir konuyu atlamışlar. Çay ocağı tarafındaki koltuğa oturduğunuzda, güneş ışığı karşı taraftan, yandaki koltuklara oturduğunuzda ise, yan taraftan geliyor. En iyi olanı, ışık arkadan gelerek yapılan okumadır.”

Bu da bir görüş. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz…
Bir başka öğretmenin teklifi:
“Öğretmen evi, ilçemizin gazetesi, Terme Bilgi Gazetesi`ne niçin abone olmuyor? Yıllık sadece 50.00 TL. Bazen buraya geliyor ama gazete yazarlarından bir öğretmen getiriyor. Hatta Vizyon Gazetesine de abone olunmalı.”

Bugün birkaç isteği iletmeye çalıştık. Biz sadece aracıyız.
Elçiye zeval olmaz.
Saygılarımla.