Bugün, 9 Mayıs 2024 Perşembe

Abdullah KUŞKOVAN


EYLÜL CEMRESİ

EYLÜL CEMRESİ


Cemren düştü kanıma güz ortasında
Eylülde daha güzeldi ikindi yağmurları
Rüzgar savururdu, yapraklar uçardı.
Kırağı yağardı üstümüze geceleri
Üşümezdim, o ayazlı gecelerde
İçimdeki cemre ısıtırdı beni.

Göçmen kuşlar ülkelerini dönerlerdi
Baka kalırdım onların ardından
Uzak, çok uzak ülkelerdi yurtları
Keşke ben de onlar gibi olsaydım
Onlar gibi özgürce uçabilseydin

Akdeniz akşamlarını yaşasaydım
Gök maviliğinde!
İçimdeki cemren bırakır mı beni 
Bırakır mı sevdiğim?

Ekvator sıcaklığında ısıtırdın beni
Sonra ılık lodosla uyuturdun
Akdeniz mavisinde yıkardın beni
Hep olduğum yerde kalırdım.

Nedense hep eylül akşamlarında
Güneşin batışlarında bulurdum seni
Yaşatırdım seni eylül akşamlarında.
Bolluktur, berekettir derdin
Yüreğim, aşkının ambarı derdin
Doldur, ne varsa senden yana
Kilitsiz yüreğim aşktan yana
Aşkın bereketi, doyururdu beni.

Bu yüzden hep yanında kalırdım.
Hep yanında kalırdım
Yalnızlığı Allah’a bırakırdım.
Yapraklar uçar giderdi
Rüzgarlar kovardı onları evinden
Ağaçlar yalnız kalırdı, yuvalar kimsesiz
İkimiz “Dilek Köprüsü’nde”
Baş başa bakakalırdık.
Irmak hüzünle akar akar giderdi.