Faydalı Bir Gezi

Telefonda okul müdürünün duyurusunu görünce ?Bu geziye gidilir? dedim. Matematik Öğretmeni Aydın Bakal da ´giderim´ deyince memur Murat Konak´a isimlerimizi yazdırdık.
Hangi geziden mi söz ediyorum?
Öğretmenler Günü dolayısıyla, Belediye Başkanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü´nün öğretmenler için düzenlediği Ankara- İstanbul gezisinden.
Gezi, 24 Kasım Cuma akşamı başlayacak, Cumartesi Ankara, Pazar günü de İstanbul gezildikten sonra Pazartesi sabahı Terme´ye dönülecekti. Yani mesaiden yenilmeyecek ve pazartesi herkes görevi başında olacaktı. Plân böyleydi.
Başlangıçta Öğretmen Hüseyin Uysal ile irtibat kuruyorduk. Son gün, Nazmiye- Ünal Soğancı Ortaokulu Müdürü Mustafa İmamoğlu ile Terme Ortaokulu Müdürü Ercan Ali Özdemir´in yetkili olduğunu öğrendik.
Hareket günü geldiğinde Cumhuriyet Meydanında toplandık. Evden çıkarken yağmur yağıyordu. Yük olacaktı ama mecburen şemsiyemi aldım. Hareket saati olarak 23.15 bildirilmişti ama 23.35´de hareket ettik. Bence bu gecikmenin bir sakıncası yoktu. Hatta daha da geç çıkabilirdik. Çünkü Ankara´ya çok erken bir saate düşmek doğru olmayacaktı.
Cumartesi sabahı saat 06.15´de Ankara Hacı Bayram Camisi´nin önüne gelmiştik. Daha sabah ezanı okunmamıştı. Hava, düşündüğümüz kadar soğuk değildi. Abdestimizi aldık ve camiye girdik. Bu arada caminin tuvaletleri ve abdest alma yerlerinin düzenini ve temizliğini beğendiğimi belirtmeliyim. Bazı öğretmen arkadaşların da bu yönde görüş beyan ettiğini duydum.
06.35´de ezan okundu ve Hacı Bayram Camisinde bir sabah namazı kılmak bize de nasip oldu.
Bir konuyu atlamak istemiyorum.
Otobüsü 2-300 metre uzakta bırakmak zorunda kaldığımız için camiye yürüyerek gidiyorduk. Daha sabah ezanı okunmamıştı ama bazı seyyar satıcılar çoktan kaldırımdaki yerlerini almışlardı. Simitçiler, çaycılar, pastacılar? Demek o saatte gelen geçen bulunuyor.
Bir de şunu düşündüm.
Adam ekmek parası için gecenin bir bölümünde uykusuna kıymış. Kalkmış buraya gelmiş. Çay, servise hazır olduğuna göre en azından saat 05.30´da tezgahın başına gelmiş olmalı. Üstelik kapalı alanda, dükkan içinde değil, o soğukta sokakta tezgahını kurmuş. Bunları, ?Memlekette iş yok!? diyenlere mi anlatmalı yoksa dilenenlere mi?..
Bana ?Sen bu işi yapar mısın? Gecenin o saatinde uykunu bölüp Ankara´nın soğuğunda sokakta tezgah açar mısın?? derseniz, hemen cevap veremem!
Namazdan sonra yürüyerek Ulus´a indik, heykeli geçtik. Otobüsümüz biraz aşağıda bekliyordu. Çünkü daha yukarılarda otobüsün bekleyebileceği uygun yer yoktu.
Bu arada gün ışımıştı. Otobüse bindik ve yarım saatlik bir yolculuktan sonra Çözüm Koleji kampüsüne geldik. Buranın Keçiören´in Karşıyaka semti olduğunu söylediler. (Yenimahalle Karşıyaka değil). Bazıları da Bağlum Semti dedi.
Kahvaltıya kadar okul yönetiminden Derviş Ünlü bize kurum hakkında bazı bilgiler verdi. Kahvaltımızı açık büfe usulü yaptık. Bu sırada eski öğrencilerimden R. Burak Tombul bizi ziyarete gelmişti. Annesi Fatmagül Hanım da gezi ekibindeydi. Burak, Keçiören´de eczacılık yapıyor.
Kahvaltıdan sonra toplantı salonuna geçtik. Önce kurumun yönetim kurulu üyelerinden Ahmet Şimşek ile bir süre sohbet ettik. Ahmet Bey, Terme Kozluk Köyü´nden. Az sonra Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci geldi. O da bazı açıklamalarda bulundu. Öğretmen arkadaşlar da dileklerini ilettiler. Öğretmenler dolu idi, söylemek istedikleri çok şey vardı. Lâkin zaman hızla ilerliyordu ve vaktimiz azdı. Başkanlardan Ercan A. Özdemir nazikçe hem öğretmenlerden hem de müsteşar yardımcısından izin istedi.
Gezinin bundan sonraki bölümü için gelecek hafta buluşmak dileğiyle?