Bugün, 18 Nisan 2024 Perşembe

Ahmet SEZGİN


FINDIK ÜRETİCİLERİNİN MAĞDURİYETİ


Fındık, ülkemizin ekonomisinde çok önemli bir tarım ürünüdür.Özellikle de Karadeniz bölgesi için fındık, hayati bir ekonomik değere sahiptir. Ancak dünyadaki fındığın %80´ini üretip borsasını kuramayan, fiyatını belirleyemeyen bir ülke oluşumuz çok düşündürücü ve üzücü.
Prof.Dr. Necmettin Erbakan: ?Fındık öyle bir nimettir ki her hastalığa iyi gelir. Eğer ki bu fındık bizde değil de, İsrail´de yetişmiş olsaydı eczanelerden taneyle alırdınız!? demişti. Ne kadar da doğru bir tespit.
Fındığın bu yıl bazı yerlerde az ve yanık olması ayrı bir sıkıntı ama devletin ürün yerine araziye destek vermesi çok yanlış.Bu desteği her üretici adil şekilde alamadığı gibi bu uygulama üreticiyi tembelleştiriyor da.
Bu yıl fındığa taban fiyat olarak 10 küsur lira biçilmesi, fındık üreticisini perişan etmiştir.Bir iki sene öncesinde 15 hatta 20 liraya satılan fındığın bu kadar değer kaybına uğraması çok manidar. TMO´nun piyasaya girmesi de pek bir fayda sağlamadı.Hem düşük fiyatla fındık alımı yapılmakta hem de üreticiyi madur etmeyecek oranda alım yapılmamaktadır.
Fındığı emanete bırakmak ise sadece tüccarların, vurguncuların işine yarıyor.Üretici vatandaş, ya bu hususta bilinçli değil ya da üreticilerin çoğunun fındığını bekletecek güvenli yeri yok.Bir kısmı ise borçlu olduğu için zaten hemen satmak zorunda kalıyor fındığını.
12 dönümlük fındık bahçemizde bu yıl 20 kişiye yevmiye vererek 200 kilo fındık topladık.Fındık azdı ama hiç toplamasak da doğru olmayacaktı.Ağır hastamız olduğu için de toplama işini bir günde halletmek istedik.Bir kg fındığın maliyetinin 8 liradan fazla olduğu olduğu bir zamanda fındığın kilosunu 9 liradan sattık.Kendi emeğimzi bir kanara bıraksak da diğer masrafları hesap ettiğimizde tamamen zarar ettik.Fındığını kendisi toplayabilenler, belki zarar etmez ama pek bir şey de kazanmış olamaz.Bizim başka gelirimiz var elhamdülillah ama sadece tarıma dayalı geçimi olan vatandaşlarımızın Allah yardımcısı olsun.
Bu memlekette genellikle üreten, alınteri döken değil, başkaları kazanıyor maalesef.Tarım ve hayvancılık politikası acilen gözden geçirilmelidir.Dışardan sebze, meyve, hayvan ithal eden değil, ihraç eden ülke olmalıyız.
Köylerdeki çiftçilerimiz, oralarda sadece tarım yapmıyor, vatan nöbeti de tutuyor. Tarım ve hayvancılığın ülkemiz için stratejik bir önemi de var.Köylerimiz boşalırsa organik sebze ve meyveyi, köy tavuğunu, köy yumurtasını, köy yoğurt ve peynirini kim üretecek?Gıda terörü de önlenmeli, köyden şehirlere de göç durdurulmalıdır.
3,5 milyar dolar gelirimiz olan bir tarım ürünü yok olmamalı.Devlet, fındık alımını artırmalı, tekelleşmeyi, sömürüyü önleyecek bir taban fiyat belirlemelidir.Vesselam?