Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Yılmaz İMANLIK


FIRTINA ÇİÇEKLERİ


Bitmeyen bir şiir...
I
Bulutlar bütün bir gece içini döktü
Derdini dinledi ırmaklar, gözleri doldu.
Taze bir gelinin saçları kadar güzel salındı yağmurlar
Çakan her şimşek yıldızların karesiyle bir kez daha çarpıldı.

Şelalenin gözlerini silen ıslak birer mendildi akasyalar...

Işıklarım çoktan söndü.
Güneş gözlerimi gündüzden çalmıştı;
Gözlerimsiz aydınlatamadım hiçbir şeyi.
Yıllanmış bir mum yaktım şimşek kırıntılarıyla
Masamın üstüne, çiçeklerimin üşüdüğü yere diktim,
Alevine avuç avuç umutlarımı ektim.

Gök kubbenin çatırtıları zorlarken kapılarımı
Yıldızlar dökülecek sandım saçlarıma.
Yıldızlardan önce siz döküldünüz ey fırtına çiçekleri!
Rüzgarlar küsüp gitti bahar geldi diye
Saçlarınızı gördü yağmurlar, kahrolup gitti.
Bulutların bitmeyen derdi bitti.

Fırtına çiçekleri,
İçimdeki savaşlar ateşkeste şimdi.
Güneş gözlerimi geri gönderdi gündüzü görmeden.
Anıların rıhtımına bir gemi yanaştı ışık yüklü
Bu akşam hiç tatmadığım bir mevsimdi.

Fırtına çiçekleri yanı başımda,
Fırtına çiçekleri içimde bir candır.
Fırtına çiçekleri hep taze durur karşımda
Fırtına çiçekleri bende solmayan bir yandır.

II
Fırtına çiçekleri,
Yine kokunuzu duydum bugün.
Havada güneş yanıyordu, üşüyordum
Kalbime kalbime vuruyordu rüzgar düşüyordum
Ellerimden kar tanecikleri tuttu
Onlar gözümde bir umuttu.
Kanatlarında mektubunuzu gördüm
Gökyüzünden inerken ben sizi gördüm.

III
Ey balkonundan gülerek geçen bahar!
Bana fırtına çiçeklerimden haber getir
Ya da beni al, onlara götür...