FİTNE ATEŞİNİ SÖNDÜRMEK

Bu toprakların vatan kılınıp Müslüman Türklerin hâkimiyetine girmesinden sonra bin yıldır Türklerle Kürtler, diğer etnik unsurlara olduğu gibi kardeş olarak yaşamışlardır. Bu aziz vatanda bin yıldır hükümran olan İslam kardeşliğini bozup bizleri parçalayıp yok etmek isteyen şer güçler, BOP gereği Kürt ile Türk´ü birbirine düşman etmeye çalışmaktadır. Ermeni ASALA örgütünün yok edilmesinden sonra ortaya çıkartılan PKK içinde aldatılan, sütü bozuk Kürtler olsa da bu hareket, Marksist-Leninist ideolojiye dayalı Haçlı-Siyonist bir projedir. Bu bölücü terör hareketinin üst kademesi, genellikle Siyonist Ermeni ve Yahudidir.

Güneydoğu ve Doğu Anadolu´da ağırlıklı olarak yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızın çoğu, vatanına, bayrağına bağlı, ülkemizin birliği ve dirliğinden yana olan samimi Müslümanlardır. Rejimin yıllar süren yanlış ve haksızca uygulamalarından, 30 yıllık PKK teröründen en çok muzdarip olanlar da bu samimi ve vatansever Kürt kardeşlerimiz olmuştur.

Unutulmamalıdır ki, her Kürt, PKK´lı ve bölücü değildir. "En iyi Kürt, ölü Kürt´tür. "Kürtlerin hepsi PKK´lıdır, bölücüdür, haindir. Bunların hepsini temizlemek gerek." gibi faşistçe sözler hem çok yanlıştır, hem de çok tehlikelidir. Bu ülkede kaos çıkarmak, bu ülkeyi zayıflatıp bölmek isteyen zındıka komitelerinin terörle yapmak istediği şeylerden en önemlisi, kardeşliğimizi bozmak, bizi iç savaşa çekmek değil midir Allah aşkına? PKK´ya, teröre binlerce kez lanet edelim elbette. Ama samimi Kürt kardeşlerimize karşı asla! Ben, şehit bir polisin kardeşiyim ama yıllardır samimi, vatansever ve Müslüman Kürtleri sevmeye devam ediyorum.

Bu ülkede bu zamana kadar asla Türk-Kürt kavgası, savaşı olmamıştır. İnşallah bundan sonra da bu kahpe senaryoları gerçekleşmeyecektir. Bu zamana kadar, milletimizi temsil eden devletimizin güvenlik güçleri olan asker ve polislerimizle teröristler savaşmıştır. Vatanına, bayrağına, dinine, milletinin bölünmez bütünlüğüne yürekten bağlı olan bizler, Kürt vatandaşlarımıza asla düşman değiliz ve olmayacağız da.

Teröre karşı sesimizi yükselteceğiz elbette ama masum Kürtlere karşı ajan provokatörlerin de oyununa gelmeyeceğiz. Teröre ve teröristlere karşı meşru protesto haklarımızı kullanacağız, onlara lanet okuyacağız elbette. Devletimize, asker ve polisimize yardımcı olacağız; maddi ve manevi olarak destek çıkacağız. Tahrik olmayacağız, provokasyonlara, oyuna ve gaza gelmeyeceğiz, fitne ateşinden uzak duracağız inşallah. Öfkemiz, aklımızı zail etmeyecek. Bir topluluğa olan öfkemizin, onlara veya başkalarına haksızlık etme hakkını bizlere vermediğini unutmayacağız.

Yeri geldiğinde yöneticilerimize samimi eleştiri ve uyarılarda bulunacağız ama teröristlerin hedeflediği gibi devlet düşmanı olmayacağız asla. Bazen de muhalefete samimi eleştirilerde bulunacağız ama asla vatan, millet, din düşmanlarının ekmeğine yağ sürecek bir nefret içinde olmayacağız, birbirimizi ötekileştirmeyeceğiz.

Ümmetin ve insanlığın son limanı tek vatan gemimizi, TÜRKİYE´yi, yöneticilere kızsak da asla batırmayacağız; Suriye, Irak, Mısır, Yemen, Libya, Tunus, Ukrayna gibi bataklığa sürüklenmeyeceğiz. Türk´üyle, Kürt´üyle, Çerkez´iyle,

Gürcü´süyle, Laz´ıyla, Arnavut´uyla, Arabıyla, Pomak´ıyla, Türkmen´iyle; Sünnisiyle, Alevisiyle, sağcısıyla, solcusuyla aynı vatanda barış, huzur, özgürlük ve kardeşlik içinde başı dik, onurlu, hür, güçlü ve mutlu bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz.

Tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak ruhuyla; din-dil-tarih-medeniyet şuuruyla barış, kardeşlik, özgürlük, adalet, hak ve hakikat için hep birlikte yarının büyük Türkiye´sini, hakikat ve aşk medeniyetini inşa etmenin niyet ve gayreti içinde olacağız.

Allah, hepimize sağduyu, basiret, feraset, samimiyet ve sabır versin. Allah; aziz vatanımızı, bayrağımızı, milletimizi, şerefimizi, mukaddes değerlerimizi terör ve fitne ateşinden korusun.