Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Ahmet SEZGİN


FİTNE ATEŞİNE KARŞI UYANIK OLMAK

FİTNE ATEŞİNE KARŞI UYANIK OLMAK


Zalim Suriye rejimi ve IŞİD ile birlikte hareket edip Sünni Arap ve Türkmenlerin katledilmesine destek veya seyirci olan PKK`nın Suriye şubesi PYD ile aynı emeller peşinde olan Kürtçü ve bölücü HDP`nin, şimdi IŞİD`in Kobani`deki Kürtlere saldırmasını bahane edip Kürtleri sokağa dökmesini, polis ve askere ateş açıp şehit etmesini, insanları (özellikle de dindar Kürtleri) öldürüp yaralamasını; hastaneleri, karakolları, otobüsleri, okulları, dershaneleri, kütüphaneleri, belediye ve parti binalarını, dükkânları yakıp yağmalamasını, insanları kışkırtmasını, Kobani`ye tek başına müdahale etmiyor diye kendilerine kucak açan devlete saldırmasını dehşet, ibret ve dua ile izledik televizyonlarda.

Halkımızın provoke edilip ülkemizin iç çatışmalara ve savaş batağına sokulmak istenmesinden, ülkede bir kaos ve çatışma ortamı doğurulmaya çalışılmasından, uluslararası süper güçlerin, çağın Deccalı durumundaki Haçlı-Siyonist ittifakının Türkiye üzerinde oynamak istediği iğrenç oyunlardan daha fazla endişe duymaya başladık.

Terör, elbette yalnızca “güvenlik” önlemleriyle çözülemez. PKK`ya, bölücülüğe karşı olan Kürtler, diğerleri gibi elbette kardeşlerimizdir. Teröre, PKK`ya karşı olan ama yıllardır devletine kırılıp küsmüş olanların gönüllerini elbette onaralım. Irkçılık hastalığına bulaşmış olan Müslümanlarla da “İslam kardeşliği” çerçevesinde Yunus gibi hareket edelim. Ama kahpe ve katil teröristlere, PKK`ya, onların politik sözcülerine asla güvenmeyelim. Eşkiyanın dünyaya hükümdar olamayacağını hem küresel zındıka komitelerine hem de onların piyonlarına Yavuz gibi davranarak gösterelim. Zalimlere Yavuz gibi olmadan mazlumlara Yunus gibi olmak ne kadar mümkün olabilir?

Terörün bitirilmesine, ezilenlerin devletle barışmasına, zedelenen kardeşlik hukukunun yeniden tesis edilmesine elbette “evet”! Ama "İmralı süreci”ne, PKK`lılar ve teröristlerle barış sürecine “hayır”! PKK, onlara destek verenler, 30 bin kişinin ölümüne sebep olanlar, 5 bin kardeşimizi şehit edenler; ülkemizi maddi, ekonomik, kültürel, sosyal yönden çökertmek isteyenler düşmanımızdır. Zındıka komitelerinin güdümündeki teröristlerle, hainlerle mi barış olacak? Bu PKK, PYD; ABD`nin, İsrail`in, Batı`nın taşeronu değil mi? PKK, BDP (HDP), hani Kürtlerin temsilcisi değildi? Bu gidişle Müslüman Kürt kardeşlerimiz, PKK`nın kucağına itilmiş, terör örgütü meşrulaştırılmış, güçlendirilmiş olmuyor mu? Bebek katili ve terörist başı, ABD tarafından paketlenip niçin verilmişti?

Müslüman, vatansever Kürtlerle gerçekleştirilmesi gereken İslam kardeşliğinin ötesinde PKK`lı canilere, katillere güvenip ihtiyadı elden bırakan, yalnızca bir tarafla empati yaparak terör yanlılarıyla "çözüm" arayan samimi liberalist ve dindarlar; PKK ve onların arkasındaki büyük güçlerin samimi olarak tövbe edip etmediğini, başka hesaplar peşinde olup olmadığının muhasebesini iyi yapmalıdırlar.

Bir tarafın gönülleri alınıp “barış” ve “çözüm” olsun denilirken, diğer tarafın hassasiyet ve endişelerini de anlayın Allah aşkına! Kürt kardeşlerimizin devletine olan güveni artırılırken bunu istismar edenlere, teröristlere asla taviz verilmesin.
Terörü, vandalizmi, her türlü alçaklık ve şerefsizliği, bunları yapan ve yaptıranları bütün yüreğimle lanetliyorum. Sağduyulu hareket eden milletimizi tebrik ediyorum.
İnşallah içimizdeki fitne ateşiyle sınırımızdaki savaş ülkemizi ve milletimizi de yakmaz. Sağduyulu, sabırlı, tedbirli ve basiretli olmak dileğiyle...