FUAR NOTLARIM

Bu yıl, Samsun Kitap Fuarı´nın dördüncüsü düzenlendi.

Fuar, yıllar ilerledikçe daha da rağbet görüyor.

Beş gün açık kalan fuara üç gün gitme imkânım oldu.

Hafta sonu, Cumartesi günü fuara ikinci kez gittim. Yanımda samimi bir arkadaşım vardı.

Beraberce bütün stantları dolaştık. Daha doğrusu izdihamdan zar zor dolaşabildik. Kalabalıktan iğne atsan yere düşmüyordu. Gelenlerin ekserisi öğrencilerdi. Başlarında çoğu kere anne- babaları ya da öğretmenleri vardı.

Yeni nesil kitaplara büyük ilgi gösteriyor. En azından gördüğüm manzara bunu teyit ediyordu. Kitaplara gösterilen ilgi okumaya dönüşecek mi, bunu zaman gösterecek. Öğrenciler inşallah tabletten, akıllı (!) telefonlardan başını kaldırır da okumaya başlarlar.

Arkadaşımın elinde, çocuğuna alması gereken kitapların listesi vardı. Öğretmenleri tavsiye etmiş. Delikanlı da babasına havale etmiş. Birisi, ünlü yazarımız
Peyami Safa´nın Fatih-Harbiye adlı romanıydı. Diğerleri, ne hikmetse yabancı yazarlara aitti. Çok şükür aradığımız bütün kitapları bulabildik. Şunu anladım. Okumanın lokomotifi tereddütsüz öğretmenler. Öğretmen okuyorsa öğrenci okuyor, veli okuyor. Öğrenciler velisinin tavsiyesine itibar etmiyor ama öğretmenin tavsiyesine itibar ediyor. Gereğini yapıyor.

Fuarda öğrenciler bölük bölük askerler gibiydi. Her bölüğün başında komutan olarak öğretmenleri vardı. Her öğretmen öğrencilerine faydalı olmak için çırpınıp duruyordu. Kulak misafiri oldum. Bazı öğretmenler görev yaptığı okula kitap temin edebilmek, bir kütüphane kurabilmek için görüşme üzerine görüşme yapıyordu.

Birçok yazarla karşılaştım. Kendileriyle sohbet etme imkanı buldum. Kitaplarını imzalamak üzere gelmişlerdi.

Ünlü yazarımız Orhan Kemal´in oğlu Işık Öğütçü, babasının kitaplarını imzalamak üzere yerini almıştı. Yazarımızın bir hikaye kitabını aldım ve kendisine imzalattım. Babasının adını taşıyan İstanbul-Cihangir´de bir müze varmış. Beni davet etti, nasipse gideceğim.

Milli Eğitim standında Termeli yazar arkadaşlarımız Ahmet Sezgin ve Yılmaz İmanlık vardı. Hem kitaplarını imzalıyor hem de okuyucularla sohbet ediyorlardı. Başları bir hayli kalabalıktı. Gösterilen ilgiden fazlasıyla memnundular. Ahmet Bey´e, 3. baskısı yapılan Aşk Medeniyetine Yolculuk, Yılmaz Bey´e de yeni çıkan Altın Saz adlı masal kitabını imzalattım. Arkadaşlarımızın bazı kitapları fuar esnasında bitmiş. Arkadaşlarımız gün geçtikçe okuyucu sayılarını arttırıyorlar. Allah ziyade etsin.

Cuma günü bir başka Termeli yazarımız Seyfi Günaçtı´nın imza günü vardı. Dersim olduğundan katılamadım. Her ne kadar katılamasam da Geçmişten Günümüze, Türban Diye Diye ve Bakış Açısı kitaplarını daha önce okuduğumu belirtmeliyim.

9-B sınıfında ders işlerken, öğrencim Doğukan Hasa, tavsiyem üzerine fuara gittiğini; İtirazım Var, Hasbelkader ve Operasyon adlı kitapları aldığını söyledi. ?Kendi irademle ilk defa aynı anda üç kitap aldım hocam? dedi. Diğer öğrenciler de en az birer ikişer kitap almışlar. Fuarı beraber gezdiğim değerli arkadaşım Mehmet Azak ?Bu insanlar bu kadar kitap okuyor mu, yoksa görüntü vermek için mi gelmişler? diye endişelerini dile getirdi.

Bense ?müneccim değilim; velâkin görüntü vermek için gelmiş olsalar bile güzel. Çünkü isin yanında duran is, misin yanında duran mis kokar. Kitap sevgisi ve onu okuma bulaşıcıdır. Burada bulunmanın, bu havayı teneffüs etmenin mutlaka müspet tezahürleri olacaktır? diye mukabelede bulundum.

Fuarda Şairlerin Sultanı Necip Fazıl´ın kitaplarını göremedim. Kitaplarını göremediğim daha birçok tanınmış yazar-şair var. Bu eksikliğin bundan sonra düzenlenecek fuarlarda giderilmesini temenni ediyorum.

Sağlıcakla kalın?