Bugün, 16 Nisan 2024 Salı

Zeki ORDU


“Ğ” KUŞAĞI

“Ğ” KUŞAĞI


Günümüzde her şeye bir isim konulunca daha görkemli gibi duruyor.  Eskiden nesil farkı, sonra kuşak farkı, daha sonra yeni kuşak gibi isimlerle en son nesle veya kuşağa bir isim verir olduk.  Bunların da en namlıları Milenyum nesli ve Z kuşağı ile isimlendirildi.

Doğru son nesle Z kuşağı denilmesini yadırgadım. Ülkemizde de kullanılan Latin alfabesinin son harfi olan Z ile adlandırılması biraz garip değil mi?

Yaklaşık her yirmi sene bir yeni bir nesille karşı karşıyayız. İnsan geriye bir harf bırakır değil mi?

Daha  2000 yılına girmeden 2000 yılına 21’inci yıl diyen aklı evveller  yüzyılların nasıl adlandırıldığını bilmeden bir yıl bu konu üzerinde haberler yapıldı Halbuki 2000 yılı 21’inci yüzyıl değil 19’uncu yüzyılın sonu idi.

Hurufilikle bir ilgisi olup olmadığını bilmem ama 2000 yılından çok şey umut etti dünya. Tıpkı her 31 Aralık günü bir sonraki günden çok şey umut edenler gibi. Şunun şurasında takvimlerde rakam değişikliği olmuştu. Hiç kimse ocak ayı biterken şubat ayından bir şey beklemedi.

Biz ayları ve günleri şaşırırken gelip çattık Z kuşağına.  Z harfi Z kütüphanelerle girdi hayatımıza. Demek oradan yeni bir nesil yetiştirdik ki adına Z kuşağı denildi.

Zaten Z kütüphane denilen şeyler denetimli internet kafe,  etkileşimli tahta ve raflarda mobilyalara uygun “Albeni esasmış planlamada” kitaplar yerleşti.

Ne kadar kitap okunuyor bilmem ama yazarıyla en çok fotoğraf çektiren ülkeyiz. Tabii bunu “Sanal medya”dan paylaşıyoruz. Sanal medya dediğim ise şu zamane ismiyle “Sosyal medya” yani. Sosyallik bunun neresindeyse. İnsanları kapalı mekanlara hapsedip bir ekrandan dünya turuna çıkılıyor.

Mevzu o kadar iç içeki neresinden tutsan onlarca sayfa yazmak lazım. Yazmasına yazarız de bir de okunma meselesi var. Hani o sizin “Sosyal medya” dediğiniz var ya okumayı unutturdu. Millet fotoğraf takip ediyor. Yani Z kuşağı demek istedim.

Kısaca bu kuşağa Z kuşağı demek yanlış. Okuma yok gibi, gökyüzünün rengini internetten buluyor, arkadaşlarıyla adres sormuyor “konum” ile buluşuyor, yemek tariflerini internette bakıyor, hatta eşlerini bile burada bulup, gerçek mahkeme yoluyla boşanıyor bir de adına Z kuşağı deniliyor.

Bence Z dahil bütün harflere haksızlık bu. Latin alfabesi de olsa yazı yazıdır. Ya buna başka bir isim verilmeliydi; yok, illa bir isim gerekiyorsa Latin alfabesindeki  “Ğ” ile adlandırılmalıydı.  “Ğ” değip geçmeyin bir kere. Kıvrımı var, düz çizgisi var, şapkası var. Çok yönlü yani. Haa, bundan sonraki nesil için düşünüyorsanız o başka. Önce bir “Ğ” kütüphane de kurulması lazı mümkün olan her yere.

Bu arada 3000 yılını göremeyeceğiz. Bir yere yazın 3000 senesi 29’uncu yılın son senesi. Yani kimse 30’uncu yüzyıl demeye kalmasın sonra. Yazarsanız okuryazar olan kişiler okur.

“Ğ” kuşağı…

Kulağa da hoş geliyor…