Bugün, 16 Nisan 2024 Salı

B.Rahmi ÖZEN


GAZZELİ KADINLAR ve ATEŞ İÇİNDE SAVAŞ-2-

GAZZELİ KADINLAR ve ATEŞ İÇİNDE SAVAŞ-2-


Sevginin kaybından bu yana koca ummanlar; yürekçiğinin içinde çalkalanıyor kadının.

Diken içinde gül ve reyhandır kadının yüreği. Çöl içinde vahasını, karanlıklar içinde mah`ını arıyor. Medet gelmeyince, avuçlarını açıp dualara sarılıyor;

`Sen dilersen hay Rabbim, geri gelir yine sevgi ve kardeşlik!` diyor. `Hani dilemiştin de cansız balçıktan Âdem`i yaratmıştın? Dilemiştin de babasız doğmuştu İsa Aleyhisselam? Dilemiştin; Musa`nın bir asa darbesiyle patır patır yarılmıştı, koca derya? Dilemiştin; kayalar yarılmış; altın sarısı bir deve çıkmıştı, Salih kuluna? Dilemiştin;

Süleyman nebinin bir sözüyle yeller tıp diye durmuştu? Yine dile Rabbim; geri dönsün sevgi ve barış; hay ulu Rabbim! Sen dileyince nar, nur olur! Dile, ne olur! Dile, ne olur!`

Gönlünden geçen kelimelerin ağırlığına dili dayanamıyor, kadının.

Ana toprağına dertler yanıyor. Toprağından öte Rabb`ine… Bir rüyanın pençesinde serkeş develerin çöle doğru akışı gibi yüreği yakan ateşin yalımlarına doğru akıyor, kadının.

Yüzünde, kaybolan eşinin ve çocuklarının hasreti ışıldıyor. Bir melek, gökten inmiş; dua deminde sanki. Kirpiklerinin arasından süzülen inci değerindeki yaşlara dur dese de, durduramıyor. Kızıl yalımlar, zümrüt yeşili bir ormanı, savrula savrula yakıyor. Gecenin karanlığında Zühre yıldızını yere indirmek için gizli gizli ve sessiz sesiz ağlıyor

Filistinli kadın. Çocuğunun acısı bir yana sevgi ve barışın, hatta insanlığın yokluğu çıldırtıyor kadını.

Kulağında kırbaç gibi patlayan sesiyle deli bir rüzgâr uğulduyor kadının:

`Evrende unutulmayacak bir öykü yoktur!` diyor, kadına. `Sizin öykünüz ki ve sizin aşkınız ki; içine kan kızıllığında gözyaşının yakıcılığı karışmıştır. Asla unutulmayacaktır.` diyor. Bunları derken; tüm rüzgârlar duruyor ve harabattan patlayan acıya kesmiş dünyada Filistinli kadını dinliyor. Kadının özlemi, lime lime kavuruyor, kum zerreciklerini, lotus çiçeklerini[1]…

`Ve bedeli mazlumun kanlı gözyaşlarıyla ödenmiş öyküleri her dem hatırlar zaman,` diye nakşediyor mermerlerin nabzına, bir ince duygulu meltem… `Mermerler ki, toprakların altında kalsalar bile.` deyip kesiyor kadın sözünü.