Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Nazmi KILIÇ


GENÇ KALMANIN SIRRI

GENÇ KALMANIN SIRRI


 Evvel zaman içinde memleketin birinde 90 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış? Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış 
“ Bu gençliğin sırrı nedir” diye. İhtiyar delikanlı güler geçermiş her soruldukça bu soruya. Ama sorular sık, soranlar çoğalınca cevap vermek vacip olmuş sanki.
Düşünmüş nasıl anlatırım bu sırrımı kolayca herkese. Sonra karar vermiş tüm meraklıları yemeğe davet etmeye evine.
"Bu davette size sırrımı açıklayacağım” demiş. Herkes merakla davete gelmiş. Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş vakit iyice gecikmiş. Ama gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş.
Herkes konu ne zaman açılacak diye merek ederken adamcağız huri gibi sevimli hanımına seslenmiş:
- "Hatun, şu kilerden bir karpuz getirir misin bize sana zahmet!" 
Hanım hemen doğrulmuş kilere giderek kaş ile göz arasında gidip bir karpuz getirmiş. Adamcağız şöyle eliyle bir vurmuş tık tık diye sonra da:
" Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak, başka getirir misin bir zahmet" demiş. Hanım onu götürmüş bir tane daha getirmiş. Adam onu da bir yoklamış yine beğenmemiş.
“ Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış başka bir tane getirir misin “ demiş. Başka istemiş. Bu böylece üç dört sefer daha tekrarlamış.
Neyse misafirleri sıkmamak için dedemiz beşincide karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş, misafirlere ikram edilmiş. Herkes karpuzunu afiyetle yerken bizim dedecik sormuş. 
"Eeee. Arkadaşlar iste benim gençliğin sırrı burada anladınız mı?
Herkes birbirinin yüzüne bakmış. Kimse bir şey anlamamış.
"Aman dede demişler nerde? Anlamadık biz bu sırrı!" 
Dedecik gülmüş."Efendiler" demiş "O gördüğünüz karpuz kilerde bir tanecikti, tekti.  Ben hanıma git de başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu. Bir kere bile "aman be adam, deli misin nesin şu tek karpuzu ne taşıttırıyorsun bana defalarca" demedi.
Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte ben bütün gençliğimi bu hanımıma borçluyum. Biz birbirimizi hiç başkalarının önünde zor duruma düşürmeyiz.  Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtmayız. Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız.” demiş.
İhtiyarın hayat felsefesine katılmamak mümkün değil. Genç kalmanın birçok sebebi olabilir. Genç kalmayı ben üç şeyin çok sevilmesiyle alakalı olduğunu düşünüyorum.  Bunu da eşini, işini ve aşını, çok sevmek şeklinde özetliyorum.
Eşi çok sevmenin avantajları malumunuz yukarıda kıssada bir şekilde ifade ediliyor. İşini çok severek yapan insan yaptığı işten lezzet alır. Aldığı bu lezzet güçlü ve enerjik olmasını sağlar. Bu hal onu son derece mutlu eder. Bu da fazla çaba sarf etmesine rağmen genç görünmesini sağlar.
İnsanın sağlıklı kalması birazda yediği ve içtiği ile alakalıdır. Aşını çok seven insan da oldukça sağlıklı olur. Vücuduna yararlı besinleri iştahla yemesi, gerekli vitamini alamsını sağlar.  İyi beslenen, her türlü besinden yeterince alan kişiler genelde sağlıklı olurlar. Beslenmelerine veya yediğine içtiğine dikkat etmeyenler aynı şansa sahip değildir. Sık sık hasta olurlar. Bunlar genellikle iştahsız ve yemek seçen kişilerdir. Her türlü besinden yeterice alamadıkları ve dengeli beslenemedikleri için sağlıkları daima bozuktur. 
Hâsılı kelam genç kalmak için eşimizi, işimizi ve aşımızı çok sevmemiz yeterlidir. Genç ve sağlıklı kalmanız umuduyla sağlıcakla, sağlıkla ve mutlulukla kalın.