80 milyonluk ülkemizde örgün eğitime tâbi olan 17 milyon öğrenci, iyi bir gelecek için ?iyi? bir meslek sahibi olmak peşinde. Popüler ve parlak (itibar ve para kazandıracak) bir meslek için iyi bir üniversite ve bölüm kazanma ideali var öğrencilerde. ?İlim, irfan için, şahsiyetli, iyi bir adam olmak? gayesiyle tahsil gören, yok denecek kadar az maalesef!
?İyi bir üniversite? için ?iyi bir lise?de okumak hayâli var gençlerimizde. Arz ve talep dengesi bozulunca elemek için bir sürü sınav var: SBS, YGS, LYS, YKS, TYT?Üniversiteyi kazanıp bitirmek de yetmiyor.Çünkü kamuya girmek için KPSS var. En önemli sınav ise İBYS oluyor. Yani ?İş Bulma ve Yerleştirme Sınavı.?
Eğitim sisteminin bozukluğu, sağlıklı politikaların hayata geçirilememesi yüzünden veliler ile birlikte çocuklarımız gelecek kaygısı içindeler. Mesleki eğitimin rayına oturmaması, çocukların yeteneklerine uygun olarak yönlendirilememesi, iş istihdamının yeterli olmaması gibi sebeplerle herkes üniversitede okumak istiyor.
Üniversiteyi kazanmak için büyük bir yarışa giren öğrenciler, çocukluk ve gençliklerini sağlıklı yaşayamıyor. Çocuklarımız, gençlerimiz, hayatlarının baharında sınav cenderesi içinde ?yarış atı? durumuna sokuluyor. Çocukların ruhsal ve sosyal yönden gelişmeleri pek mümkün olmuyor. Sınavlarda başarılı olmaya endeksli bir ?eğitim anlayışı? hâkim.
Gençler, üniversiteyi kazanamamayı hayatın sonu gibi algılayabiliyor. Aile, okul ve çevre baskısının yanı sıra meseleyi bir ?kişilik ? ve ?onur meselesi? olarak görüyorlar. Birçoğu büyük bir stres altında kurslarla tekrar hazırlanıyor sınavlara.
Bir üniversite programını kazananların çoğu, kısa bir süre sevindikten sonra üniversiteyi okumak için kayıt, yurt, burs derdine düşüyor. Birçoğu, üniversiteye gidince de hayâl kırıklığına uğruyor. Üniversite öğrencilerinin bir kısmı tekrar sınava girerken bir kısmı da mecburen bitiriyor okulu. Bu sefer de mezun öğrenciler, kamuda bir işe girebilmek için KPSS´ye hazırlanıyor. KPSS´de başarılı olamayanlar daha büyük hayâl kırıklığı yaşıyor; ülkemizde işsizler ordusu meydana geliyor. İşsizliğe maneviyat ve şahsiyet zaafları ilâve olunca ?mutsuz ve kaygılı bir gençlik? tablosu çıkıyor ortaya maalesef!
Ülkemizin en önemli sıkıntılarının başında eğitim ve kültür meselesi yani ?maarif davası? gelmektedir. Bu acıklı tablo karşısında eğitimciler, düşünürler, sosyologlar, psikologlar, aydınlar, siyasetçiler bir muhasebe yapmalıdır. Acil ve kalıcı çözümler bulunmalıdır bu meseleye. Yoksa Tarık Buğra´nın dediği gibi ?Gençliğim eyvah!? diyeceğiz.
Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma
