Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Nazmi KILIÇ


GENÇLİK BAYRAMI         

GENÇLİK BAYRAMI         


Bu hafta 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutlayacağız. Bu bayram önceki yıllarda yaşadığımız coşkulu kutlamalar olmayacak. Coşkulu bir şekilde statlarda yapılan kutlamaların yerini ancak hatırlama, anma programları aldı. Çocuklarımızın bayramından sonra gençlerimizin de böyle bir bayramının olması onlara verilen değerin göstergesidir.

Milletlerin geleceği yetişen gençliğin kalitesiyle alakalıdır. Zaman gelecek ülke yönetimi bugünün gençlerinin eline geçecek, hizmetlerin çoğunluğu bizlerin yetiştirdiği gençlik tarafından yürütülecektir. Koşuşturma içinde uğraşıp dururken karşımıza aldığımız miniklerin ilerleyen yıllarda hangi sıfatlara sahip olacaklarını kestirmemiz mümkün değildir. Ama şu bir gerçek ki, yetiştirdiğimiz neslin olumlu meyvelerinden gurur, olumsuz meyvelerinden ise hüzün duyarız.

         Bugün birtakım gençliğimizin olumsuzluklarından dolayı insanlarımızın yakındıklarına şahit oluyoruz. Bir defasında bir tanıdığımın “ Ne olacak bu gençliğin hali, Hocam bunları görmüyor musunuz? Sizlerin yetiştirdiği gençlik şimdi bu halde yarın nasıl olur, nereye gidiyor sonumuz ne olacak?” Sitemi karşısında kayıtsız kalamadım.  Siteminde haklı olduğu, bizlerden haklı olarak beklentilerinin olduğunu hissettim. Ama ne yapalım ki bizim de elimizde sihirli sopa yok. Bir dokunuşta olumsuzlukları bertaraf edelim. Evet, gençliğimizin içinde bulunduğu durumundan şikâyetimiz var ise bunda herkesin ortak sorumluğu olduğunu kabullenmek zorundayız.

Gençliğimiz çok çeşitli ve renkli bir görüntü veriyor. Kimisi gecesini gündüzüne katıp kendisine iyi bir gelecek temin edecek mesleğe kavuşma arzusu ile çalışıyor. Kimisi okulunu bitirmiş bir iş sahibi olabilmek için o kapı senin bu kapı benim en kıymetli vaktini harcıyor. Kimisi okula diploma almak için bekliyor ve gününü gün ediyor. Kimisi üç kuruş ekmek parası kazanmak için saatlerce çalışıp ömrünü tüketiyor. Kimi eğlenceye düşkün o bar senin bu pavyon benim geziyor. Bazıları uyuşturucu bağımlısı yapılmış, kimi ise kötü arkadaş kurbanı olmuş velhasıl insanı karamsar kılacak birçok olumsuzlukların yüzlercesini sıralamak mümkün.

         Bu olumsuz tablonun suçlusunu gençlikte arama yerine gençliğe karşı yapamadıklarımızı da ortaya koymamız gerekiyor. Orta yaş veya yaşlı kesimin gençler üzerinde etkili olamayışları, onlara modellik yapmaması ve onlarla kaynaşamaması dikkatten kaçmıyor. Gençlikle daha iç içe olmak, onların etkiliklerine katılmak, yanlarında, yanı başlarında olduğumuzu hissettirmek bizim onlar için yapabileceğimiz en büyük yardımımızdır. Onların hatalarından dolayı şikâyet etmek yerine yapacağımız olumlu rehberlikle çare olmayı düşünmeliyiz.

Bunun en önemli basamağı çocukluktan ergenliğe geçiş dönemidir. Bu dönemde kendini alabildiğine boşlukta hisseden genç büyüklerinden de olumlu rehberlik alamadığında kontrolü daha zor oluyor. En başta aile, arkasından okul ve gencin yaşadığı sosyal çevrenin tutumu çok önemlidir. Biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım kendi kültürel değerlerimizle donatsak bile, geri kalan değerler boşluğunu okul, çevre ve medya kalanıyla doldurur. İnsanın yetişmesine doğrudan ilişkisi olan bu üçlünün vazifesini iyi yapması geleceğimiz için önemlidir.

         Bir köşede oturup gençliğimizden yakınma yerine onların yanında olmayı tercih edelim. Varlığımızı daima hissettirelim. Eğer onlara biz sokulmaz, biz yakın olmazsak, yaklaşmak için fırsat gözleyen şer odakları var. Gençliğimiz geleceğimizdir. Bu geleceğe geçmişin hatırına sahip çıkalım. İş veremeyebiliriz, aş veremeyebiliriz ama sevgimizi cömertçe verebiliriz. Onlara sunduğumuz bu sevgi birçok sıkıntılarını gidermeye yetebileceğini unutmayalım. Onların gönüllerine Allah, vatan, millet ve bayrak sevgisini yerleştirelim.

Milli ve manevi değerlerini tanımalarını sağlayalım. O zaman hiçbir şeyden kuşkumuz olmaz. Milli ve manevi değerlere sahip çıkan gençlik 19 Mayıs’ı da unutmaz, Atatürk’ü de unutmaz, atasını da unutmaz. Göğsümüzü gererek torunlarımızın da 19 Mayıs’ı kutladığını görürüz inşallah. Pandeminin etkisinin ortadan kalktığı bir zaman diliminde Gençlik Bayramını kutlayabilmemiz umuduyla sevgiyle kalın.