Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


GIDA FUARINDAYDIM


Cumartesi günü, bu yıl ikincisi düzenlenen Samsun Gıda Fuarı´ndaydım. Yanımda öğretmen arkadaşım İsmail Sağlam vardı.

Arkadaşımla birlikte fuarı baştan sona dolaştık. Fuarı geçen yıl da ziyaret etmiştim. Bu yıl da aynı ilgi fazlasıyla vardı. Ziyaretçiler gıda ile ilgili her şeyi bulma imkânına sahiptiler. Ziyaretçilere coğrafi işaret ürün belgesi almış olan Samsun simidi,
Çarşamba kıvratması, Terme pidesi, Bafra pidesi ve Bafra nokulu ikram edildi.


Coğrafi işaret almış ürünler arasında Terme pidesini de bulmuş olmam beni ziyadesiyle sevindirdi.


Ben, fuarda ısrarla Terme ile ilgili ürün, firma, kuruluş, marka.. aradım.


Koskoca fuara ilçemizden sadece iki firma katılmıştı. İkisi de süt ürünleri imal eden firmalar. Biri Körpe Gıda, diğeri Tekin Süt.


Körpe Gıda´nın sahibi Süleyman Bey ile uzun uzun sohbet ettik. Bu yıl ilk defa katılıyorlarmış. İlgiden oldukça memnundu. Markalaşma yolunda emin adımlarla ilerliyorlar. Sadece Terme´ye mahsus, Terme´de yetişen ürünleri sunmakla yetinmemişler. Buna
ilaveten ?körpe? markası adı altında ?siyah zeytin, yeşil zeytin, sızma zeytinyağı? ürünlerini de eklemişler. Kendilerine mahsus, diğer firmalarda olmayan orijinal ambalaj geliştirmişler. Ayrıca Rize´de bir çay fabrikasını kiralayarak ?körpe çay? adıyla
markalaştırıp paket haline getirmişler. Çok memnun oldum. Kendilerinden Terme fındığını ve pirincini de markalı ürün yelpazesine katmalarını istiyorum. Süleyman Bey´in ticari anlamda hiçbir serzenişi olmadı. Bilakis ?Allah çalışana veriyor; çalışmaya,

üretmeye devam edeceğiz? İfadelerini kullandı.

İlçemiz dışında en tanınmış marka haline gelen Tekin Süt´ü de ziyaret ettik. Süt ürünlerini daha da çeşitlendirmişler. Yoğun bir ticari faaliyet içerisindeydiler. Müşterilerin taleplerine cevap vermekten bizimle sohbet etmeye pek vakit bulamadılar. Onlarca
markanın yan yana bulunduğu fuarda ısrarla Tekin Süt ürünlerinin tercih ediliyor olması bir Termeli olarak göğsümü kabarttı. Allah yollarını açık etsin. Yangın geçirmelerine rağmen tez zamanda toparlanmasını bilmişler. Çünkü yiğit düştüğü yerden kalkar.


Bu iki güzide işletmememizin dışında ilçemizden başka hiçbir firmanın katılmamış olması dikkatlerden kaçmadı.


Oysa ilçemiz bir gıda ambarı. Allah´a şükür her şey yetişiyor. Fındık, pirinç, cılban, kivi, fasulye, ak kabak? ne ararsan var. Bu mümbit topraklar için ´adamı diksen biter´ lafını boşuna söylememişler. Bu ürünleri işleyen onlarca fabrikamız, ticaretini yapan
yüzlerce işletmemiz ve onları destekleyen resmi- özel kuruluşlarımız var.


Anlaşılıyor ki iyi organize olamamışlar ya da işi ciddiye almamışlar.


Terme pirinci bu fuarda mutlaka yerini almalıydı. Fabrikalarımız ticaretini yaptıkları ürünlerle ben buradayım diyebilmeliydiler. Geçen yıl pirincimiz fuarın en gözde ürünüydü. Bu yıl neden yoklar, pek anlayamadım.


Bir de gıda sanayisi var. Gıdanın üretilmesi, işlenmesi, paketlenmesi, pazarlanması markalaşması? Bu hususta Kavak bir adım önde gözüküyor. Çok güzel gıda ekipmanları üretmişler. Bu güzel ürünler nerede üretiliyor diye sorduğumda hep aynı cevabı
aldım: Kavak Organize Bölgesi´nde, dediler. İnanın Kavak Organize Sanayii Bölgesi gözümde o kadar büyüdü ki gidip hemen ziyaret edesim geldi.


Anlaşılıyor ki ilçemizde acilen ´´Gıda Ar-Ge Ünitesi´´ ne ihtiyaç var. Buna ilaveten Organize Sanayii Bölgesi kurulmalı.


Buralarda bilimsel çalışmalar yapılarak ilçemizde yetişen bütün tarım ürünleri işlenerek sanayi mamulü haline dönüştürülmeli. Markalaştırılarak yurtiçi ve yurtdışı piyasalara pazarlanmalı.


Bir yerel kalkınma hamlesi başlatılmalı.


Firmalar tesislerinde işlenecek süt bulamamaktan yakındılar. Ne kadar süt olursa olsun işlemeye hazırız diyorlar.


İnanıyorum ki gelecek sene ki gıda fuarı ilçemiz açısından daha verimli ve bereketli geçecektir.