2023’e adım atalı iki ay bitti, üçüncü ayı da yarıladık.
Yeni yıl bize neler getirdi, ne umduk ne bulduk?
Değerlendirmeyi; ‘Asrın felaketi’ olarak kayıtlara geçen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremi hariç tutarak yapacağım. Değerlendirme sırasında hem 2022’ye döneceğiz hem de 2023’e değineceğiz.
Hemen şunu belirteyim; bu yazıyı ocak ayı içinde yazmayı planlamıştım. Lâkin gündem oluşturan konular ve yaşadığımız olaylar sebebiyle bugüne kaldı.
İsterseniz konuya dünya kupası ile başlayalım.
*Dünya kupası, 20 Kasım-18 Aralık 2022 tarihleri arasında Katar’da yapıldı. Bu dünya kupası birkaç bakımdan ilklere damgasını vurdu:
1.Dünya Futbol Kupası, ilk defa bir Müslüman ülkede, Katar’da yapıldı.
2.Bir uluslar arası turnuvada ilk defa İngiliz taraftarlar olay çıkarmadı, tutuklanmadı. Bunda, maçların oynandığı stat yakınında içki satışının ve alkol alınmasının yasaklanmasının etkili olduğu söylendi. Tepkilere rağmen gösterdiği cesaret ve kararlılığından dolayı Katar yönetimini kutluyorum. Acaba turnuva Türkiye’de yapılsaydı, TC Hükümeti böyle bir karar alma cesareti gösterebilir miydi?
3.Arjantin, 36 yıl sonra üçüncü defa Dünya Kupasını ülkesine götürdü. Lionel Messi de son dünya kupasına, kupayı kazanmış bir takımın kaptanı olarak veda etmiş oldu. Kupa töreninde Messi’ye giydirilen Katar milli kıyafeti Fatih Altaylı’yı rahatsız etmiş. Altaylı, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Messi milli forma yerine o acayip Katar zımbırtısı ile kupa kaldırıyor. S…m böyle futbola” diyerek tepkinin de ötesinde edep dışı bir ifade kullanmış.
Yarışmalar bir Avrupa veya Amerika ülkesinde yapılsa ve Messi’ye o ülkenin milli kıyafeti giydirilse acaba Fatih Altaylı aynı tepkiyi gösterir miydi?
*2022’de yılın milli otomobili TOGG’un ilk örneği üretildi. Cumhurbaşkanı tarafından denendi. Milli diyorlar ama milli olabilmesi için bence bir yönüyle eksiklik var. Çünkü adı milli değil; TOGG. Türkçede TOGG diye bir kelimeye bugüne kadar rastlamadım. Togg’un bir manası varsa söyleyin. Ayrıca adı Türkçeye de uygun değil; adının sonunda iki tane sessiz harf var. Togg diyorsunuz ama ‘g’ harfinin birini okuyamıyorsunuz. Eğer isim bulamadıysanız bari ‘Kelebek’ deyin.
*2022 yıllık enflasyon rakamlarına bakıyorum. TÜİK % 64,27, ENAG % 137,55 demiş. Arada hayli fark var. Kim doğru söylüyor? Devleti suçlayamayız! İyi de ENAG(Enflasyon Araştırma Grubu) ne yapıyor?
*Adıma kayıtlı iki cep telefonumuz var. Birini hanım kullanıyor. Telefonun taahhüt süresi 28 Şubatta doluyordu. Üç ay önce, Aralık ayında beni aradılar. “Taahhüdünüz yakında doluyor. Size uygun yeni tarife sunuyoruz” dediler. ‘Yakında’ dedikleri tarihe daha üç ay var!
Ayda 45.00 TL ödüyordum, (vergi dahil) 73.00 TL teklif ettiler. Artış oranı % 62.22 idi. Normal buldum. “Ne zamandan geçerli olacak?” dedim. “2-3 gün sonra” dediler. Bu teklif bana ters geldi. Taahhüt süremin sonunda yeni tarifeye geçecek olsam amenna. Ama üç ay önce zamlı tarifeye geçecektim. Teklifi kabul etmedim.
Ben sizinle 12 aylık anlaşma yapmışım. “Süresinden önce ayrılırsam ceza ödemeye razıyım” diye sorumluluk altına girmişim. Neden bana üç ay önce fiyat artışı teklif ediyorsunuz? Anlaşma sürem dolmadan bana zamlı teklif yapmaları ağırıma gitti.
Anlaşma süremin dolmasına 15 gün kala müşteri hizmetlerini aradım. Verdikleri rakam beni şaşırttı: 116.00 TL. Artış oranını hesapladım; % 157.70. Daha uygun bir tarifeleri yokmuş. 15-20 GB internet veriyorlarmış. “Ben internet kullanmıyorum. İnternet payını düşün, öyle fiyat verin” dedim. “İnternetsiz tarifemiz yok” dediler.
Düşündüm. 65-70 yaşın üzerindeki pek çok erkeğin hala Nokia 3310 tipi telefon kullandığına şahit oldum. Hem de vaktiyle ticaret veya devlet memurluğu yapmış kişiler. Acaba 60 yaşın üstündeki kadınların yüzde kaçı internet kullanıyor?
Bize reva görülen muameleye sinirlendim. Daha uygun olmasa da başka operatöre geçtim!
Giden mi daha iyiydi, gelen mi? Kararı size bırakıyorum.
