Ne güzel söylemiş Mehmet Akif Ersoy;
?Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.?
Bu dizeler, ülke gündemine de ışık tutuyor.
Bir bakıyorsunuz; 200 kişinin toplandığı yerde bomba patlatılıyor. Bilanço; 32 ölü, 100´den fazla yaralı.
Bir bakıyorsunuz, yardıma giden askeri araca pusu kuruluyor. Yine bombalar patlıyor, uzun namlulu silahlarla askere ateş açılıyor. Sonuç: 2 astsubay şehit.
Polislerin evine baskın yapılıyor; 2 polis şehit?
Faillerin isimlerine bakıyoruz. George değil, Svetlana değil, Johnson değil, Monica hiç değil.
Ya ne?
Ahmet, Abdullah, Mahmut, Günay?
İşte 16 Ekim 2014´te Bingöl Emniyet Müdürü Atalay Türker´e düzenlenen ve 2 polisin şehit olduğu saldırının failleri: Emin Ekici, Ali Bozan, Ramazan Özmaskan ve Şahabettin Naş.
Ölenler kimler?
Bu ülkenin insanları.
Öldürenler kimler?
İsimlerine ve kimliklerine bakılırsa onlar da bu ülke nüfusuna kayıtlı.
Öyle ise, kardeş kardeşi vurmuş oluyor.
Eğer öldüren yabancı ise, o zaman da aramıza ikilik girmiş, nifak sokulmuş oluyor. Ali İmran suresi 103. ayette bildirilen, ?Hep birlikte Allah´ın ipine(Kuran´a) sımsıkı sarılın ve sakın ayrılığa düşmeyin? ilahî emrine uyulmamış oluyor. O yabancıya aramızda yer vermiş, onun bizi birbirimize düşürecek yalanlarına kanmışız demektir. Ülkemiz üzerinde bir oyun oynanıyor. Bazı beyinsizler de bu oyunun kuklaları olabiliyor.
İşte bu tefrika hastalığı Kadırga şenliklerine de bulaşmış bulunuyor.
Kadırga, Trabzon-Gümüşhane sınırında bir yayladır. Her yıl Temmuz ayının 3. Cuma günü şenlikler yapılır. Buraya Beşikdüzü, Şalpazarı, Torul ve Kürtünlüler yaylaya gider. Maçka ve Tonyalılar da şenliğe gelir. Türkiye´nin dört bir yanına dağılmış Karadenizliler, tatillerini bu şenliğe denk getirirler. Yurt dışından gelenler de vardır. Son yıllara kadar ?Kadırga benim yaylam.? ?Hayır, senin değil, benim yaylam? tartışmasını duymamıştım. Fakat şimdi var.
Biz de bu şenlikte bulunmak üzere 22 Temmuz Çarşamba günü Terme´den yola çıktık. 23 Temmuzda 215. Şahmelik Otçu Şenliğinde bulunduk. Cuma günü de bir hevesle Kadırga´nın yolunu tuttuk. Lakin hevesimizi alamadık.
Öğleye doğru Süme Obası horon oynayarak yukarıdan Kadırga Düzüne indi. Kemençe eşliğinde hemen bir horon halkası oluşturdular. Vakit yaklaştığından ben Cuma namazı için camiye gittim. Asıl şenlik namazdan sonra olacaktı. Döndüğümde şenliğin iptal edildiği haberini aldım. Sebep,
?Sen-Ben? kavgası. Kürtünlüler, ?Buraya sizin afişiniz asılamaz. Burası bizim yaylamız? demişler. Ağasarlılar da, ?Hayır! Burası bizim de yaylamız. Bizim afişimiz de asılacak? demişler. Zaten protokol tiribününde ?ÜSKÜDAR BELEDİYE BAŞKANIMIZ Sn. HİLMİ TÜRKMEN KADIRGA
ŞENLİĞİMİZE HOŞ GELDİNİZ. AĞASARLILAR? afişi asılıydı. Anlaşma sağlanamayınca şenlik iptal edilmiş.
Resmi ağızların, ?Suruç´taki bombalı saldırı sebebiyle şenlikler iptal edilmiştir? demeleri bana pek inandırıcı gelmiyor. Çünkü daha Trabzon´a gitmeden önce Şalpazarı Belediye çalışanı ile yaptığımız telefon görüşmesinde, ?Kürtünlüler bizi hem kırdı, hem kızdırdı. Ağasarlılar olarak biz bu
sene şenliğe katılmayacağız? demişti.
Kadırga şenliklerini terör değil tefrika vurdu. Ayrılık-gayrılık vurdu. ?Ben?lik vurdu.
Dileyelim bu ayrılık, bu nifak hem Kadırga´nın üzerinden hem de ülke insanımızın içinden çıkıp gitsin. Allah(CC)´ın buyruğu üzere hareket edelim. ?Birlik olalım. Bölünüp parçalanmayalım.?
