Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Zeki ORDU


GÖNLÜN VESİKALIK FOTOĞRAFI


?Haftalık fotoğraf? tabirini ancak 50 yaşın üzerindekiler duymuştur. Çünkü günümüzde ?haftalık fotoğrafa? adında bir fotoğraf türü yoktur.

O zaman yarım asır önceye gidelim.

Hayatın görünen yüzü daha renklenmemişti. Ülkede bazı şeyler yeni yeni kayıt altına alınıyordu.


Küçücük bir defter veya kitapçık şeklinde olan nüfus hüviyet cüzdanları ile mülkiyet tapuları zamanın en önemli vesikalarıydı. Biri mülkiyetin sahibini diğeri şahsın varlığının mevcudiyetiydi.


Bazı babalar kızlarının nüfus hüviyet cüzdanlarını evlene kadar saklar, kendince olmaması gerekli bir izdivacın önüne geçerdi. Bu yüzden günümüzde ?Kimlik kartı? olarak bilinen bu belge mühimdi. Mülkiyet tapusu ise ?zalim? ile ?mazlumun? arasındaki ?kanuni? bir belgeydi.


Sonra sırayı okul diplomaları aldı. Kişinin tahsil durumunu gösteren bu belge okuma yazmanın az olduğu dönemlerde hatırı sayılır vazife görüyordu.


Bütün bu vesikaların çoğunda fotoğraf gerekliydi. Ancak o zamanlar fotoğraf ustaları her yerde bulunmuyordu. Köy nüfusunun çoğunlukta oldu o zamanlar vatandaşlar çok önemli ihtiyaçlarını şehirde karşılıyorlardı. Şehre gitmek o kadar kolay bir şey değildi. Siz ancak hafta bir şehre gidebilme imkanına sahiptiniz.


O zamanlar fotoğraf makinesi günümüzdeki gibi değildi. Bugünkü makinelerin objektif denilen kısmı bir kutunun önüne yerleştirilmiş kutunun arkasında bulunan körüklü bir yapıya sahip yerden fotoğraf ustası sizi bir sandalye üzerine oturtup vesikalık fotoğrafınızı çekerdi.


Siz ancak bu fotoğrafları bir hafta sonra alabilirdiniz. Çünkü bu fotoğraflar daha ?banyo? edilecek biraz üzerinde düzeltmeler yapılacak sonra size verilecekti. Bundan dolayı vesikalık fotoğraflara halk arasında ?Haftalık fotoğraf? denilmiştir.
Zamanla daha kısa sürede teslim edilse bile ?Haftalık fotoğraf? adından bir şey kaybetmemiştir. Artık her vesikalık fotoğrafın adı ?Haftalık fotoğraf? kalmıştır.


Askerlik hatırası, bilmem nere hatırası olarak bir arka ekran üzerine harflerin ters yazılmasıyla fotoğraf çekimleri farklı mahiyete büründü. Yıllar sonra sandık içlerinde çıkarılan bu fotoğraflara bazen hüzünle bazen gıptayla bakar olduk.
Fotoğraf bize yılların nasıl geçtiğini hatırlatıyordu. Her fotoğraf yaşanmış bir tarihti.


Elbette geçmişe ait her şey kayıt altına alınamaz. Fotoğraflar ?O anı?, yazılanlar ?Bir devri?, anlatılanlar ise bütün geçmişi izah etseler de ?Gönülden? çekilmiş fotoğraflar ve ?Gönülden? yazılmış yazılar hiçbir şekilde kayıt altına alınamaz.
Çünkü bazı şeyleri yeri hep sabittir.


Neyse biz gelelim vesikalık fotoğrafımıza.


Zaman içinde görüntü olarak renklenmeye başladıktan sonra manevi rengini kaybetti.


Olsun. Biz bazı şeyleri saklayacağımız yeri biliyoruz.


Sizin de sakladığınız şeyler var mı?

?