Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Zeki ORDU


GÖNÜL ŞEHİRLERİ

GÖNÜL ŞEHİRLERİ


Son zamanlarda gazetelerde ve televizyonlarda tatil konulu haberler, vatandaşlar üzerinde etkili olmuştur. Tatile gidenler sosyal imtiyaz sahibi kişiler sınıfına dâhil edilmiştir.

Çok kimse kendi imkânları dâhilinde ve kendi anlayışına göre tatil yapmaktadır. Günümüzde en basit tatil “piknik” yapmaktır. Bir nevi fukara tatilidir.

Her ne kadar televizyonlarda “Çok yıldızlı otellerde” tatil yapanların fotoğraflarını milletin gözüne sokarcasına gösterip; vatandaşların da bu kişilere hem kızıp hem de bu programları seyretmesi şimdilik konumuz dışındadır.

Mevsim ne olursa olsun tatil denilen kavram hayatımıza girdikten sonra bazı seyahat acenteleri bir ülkenin muhtelif yerlerine geziler tertip ederler. Kısaca buna “tur” denir. Bütçelerine uygun olanlar bu turlara katılırlar.

Peki, bu gezilerin ana teması nedir?

Duyduklarımız, okuduklarımız, yazılı ve görüntülü basından takip ettiklerimize göre bu turlar farklı amaçlı olabiliyor. Ya bir yerin gölü, ya bir yerin ırmağı, ya dağı, ya denizi, ya ormanı ve bitki örtüsü, ya dini mekânları, ya tarihi eserleri vs, vs…

Bütün bunlar görülmeye değer yerler sınıfından olup, bazıları buralara gider, gününü buralarda geçirir, oranın tanınmış yiyeceklerinden yer, varsa el sanatlarından hediyelik alınır ve bir kahraman edasıyla geri dönülür…

Şöyle bir düşündüm de bu; bir yönüyle tanınmış bu belde, ilçe, il veya bölgede yaşayan insanlar ne düşünür?

“Nereye gitmiştiniz?”

“Şurada şifalı su varmış oraya…”

“Siz nereye gittiniz?”

“Filan yerde tarihi eserler varmış oraya.”

“Siz, siz, siz ve siz nereye gitmiştiniz?”

“Dağ, deniz, göl, kalıntı, şu bu…”

Yani, sebepleri “İnsan” harici olan yerler…

Kimse “Ben şuranın insanı için gittim” diyen var mı?

Şimdi “Bu da soru mu?” demeyiniz. Sordum bir kere.

Hasbelkader gezdiğim yer için bana “Siz şehri mi geziyorsunuz, yoksa gittiğiniz yerin gezilecek yerlerini mi” diye soranlar oluyor. Yani yukarıda zikredilen yerlerden biri mi demek istiyorlar?

Evet, ben geziyorum. Gittiğim yerde de oranın insanı görmek için giderim.

İnsan bu; ağaca, taşa, göle, denize benzer mi?

“Gezdiğiniz yerin neyi meşhur” soruna hep “insanı” cevabını veririm.

Neden mi?

Çünkü insan “gönül” taşıyor.

Ne demiş Koca Yunus:

“Bir kez gönül kırdın ise/ Bu kıldığın namaz değil”

Gönül bu! Kırmamak lazım. Ayrıca gönül, tarihten de coğrafya dan da üstündür.

Bu yazıyı okuyanlar arasında “Gönül sahipleri” beni anladılar. Bundan eminim.