Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Zeki ORDU


GÖNÜLLERE EKİLEN TOHUM

Bir tohum attın toprağa


 

 

Bir tohum attın toprağa
Her gittiğin yere.
Fidana döndü tohum diktiğin yerde
Sonra filizlendi, büyüdü?
Dalından ok yaptı alperenler
Gölgesinde dinlendi atları

Büründün ? kemiğe ete?
Bir derviş göründün
Fidanlardan biride
Dikilmişti Söğüt´e

Bir tohum attın gönüllere
Himmet ile sulanan
Hayat buldu can buldu
Her tohum bir âlemdi
Büyüdü çınar oldu.

Kim bilir kaç dergâhtan biriydi seninki?
Kim bilir, kaç derviş düşmüştü yollara?
Kim bilir kaç derviş çekecekti dünya acılarını?
Bir nizâmın doğum sancılarını?
Kim bilir kaç derviş azaltacaktı?

Dua ile attın tohumları
Anadolu´nun manâ tarlalarına?
Yeşerdi, neşv ü nemâ buldu.
Kim bilir kaç alperen
Atıyla altında durdu

Herkes Sen´in adınla dua ediyordu
Vesile ederek.
Seni vesile kılarak istimdat ediyorlardı
Ve bir devlet doğuyordu?
Sahipsiz kuru topraklar,
Vatan oluyordu?

Sende taşıdın odunları dergâha
Hepsi de dosdoğru?
Ve soruyor Hazreti Tabduk:
-Neden hepsi doru?
Hâyasından mahcup, zoraki cevap:
-Eğri olan biziz!
Onun için buradayız?
Ve bakıyor şeyhinin yüzüne yalvarırcasına,
?Rabbim lütfunla bizi doğrult??
Herkes hayrette, sessiz duruyordu,
Ve Söğüt´de bir çınar büyüyordu?

Öyle bir tohum attı ki,
Yeşerdi dal budak saldı.
Gölge oldu mazluma,
Zalime atılan ok, âlime kalem oldu.
?Kıvrım kıvrım akarken Sakarya?
Sen kıyısında geziyordun.
Ve ardında:
?Çil çil kubbeler serpen ordu?
Bir fidan, çınar oldu?

?Ana rahminden geldik pazara
Bir kefen aldık döndük mezara?

Her fani gibi irtihâl ettin.

?Yaratılanı hoş gördün yaratandan ötürü?
Ne olur bize de yardım et
?Medet ey dervişim Yunus´um medet?