Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Ahmet SEZGİN


GÜL YÜREKLİ BİR KIZIMDAN MEKTUP      

GÜL YÜREKLİ BİR KIZIMDAN MEKTUP      


     Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesinde 2 yıl derslerine girdiğim çok sevgili bir öğrencimden çok anlamlı bir mektup aldım. Öğretmenlik hayatımda beni en çok mutlu edip umutlandıran mektuplardan birini sizlerle paylaşıyorum:

      Selamünaleyküm En Değerli Hocam,

      Uzun zamandır konuşamadık, çok göresim geldi sizi. Muhabbetinizi özledim. Sizin dediklerinizi yapmaya, hakkınızı fikir çilesi çekerek ödemeye çalışıyorum. Ondan öte aklımdan çıkmayan “Asım'ın nesli” olmaya çalışıyorum. Bize tavsiye ettiğiniz “Yedi Güzel Adam” dizisini izlemeye başladım en başından beri. Kitaplar okuyorum. Hatta çok sevineceksiniz, şiir okuyor ve ezberlemeye çalışıyorum hocam.

      Şu an tatile girdik, çok vaktim var. Biraz kendime, sevdiklerime vakit ayırıyorum. İki gün önce “Sakarya Türküsü”nü okudum bizimkilere. Şiir okumayı o kadar çok özlemişim ki...

     Geçen gün ailemle otururken sizi anlattım onlara. Hep kalbimdesiniz. PDR seçmemdeki en büyük etkenin siz olduğunuzu anlatıyorum herkese. Hatta üniversitedeki arkadaşlarıma sürekli sizi anlattığım için sizi tanıyor gibiler. Yeni tanıştığım her insana sizi anlatıyorum. Hayatımı nasıl değiştirdiğinizi, benim dönüm noktam olduğunuzu anlatıyorum.

      Hocalarımız genelde vizeleri ödev olarak vermişlerdi. Alfred Adler'in “Yaşamın Anlam ve Amacı” adlı kitabını kendi hayatımıza göre analiz edecektik. Bir başka ödev ise “Öğrencilik hayatınızda kariyer danışmanı oldu mu, mesleki rehberlik eğitimi nasıl oldu?” Bu iki konuda da aklıma ve kalbime direkt siz düştünüz. Benim akıl hocam oldunuz. Şu an ben buralardaysam ve mutluysam bu, sizin sayenizdedir. Siz olmasaydınız, sizi Allah karşıma çıkarmasaydı kim bilir nerede olurdum. Hayatımdaki “iyi ki”lerim arasında sizin öğrenciniz olmak baş sırada.

      İleride çok iyi bir psikolojik danışman olacağıma inanıyorum hocam. Bazen çok yoruluyorum ama asla pes etmiyorum Allah'ın izniyle. Çünkü bize ihtiyacı olan çok fazla çocuklar var. Bize “Siz, susuz kalmışsınız gençlerim!” diyordunuz hep. Belki ben de sizin gibi olurum ileride. Bir insanın hayatını değiştiririm, yüreklere dokunurum sizin gibi.

      Hayat, kolay değilmiş hocam. Bir şeyleri başarmak istediğimde ve mücadele ettiğimde anladım bunu. Doğrunun yanında olmak, insanlara zor geliyor hocam. Ama ben inatla geleceğe umutlu bakıyorum. Yanımda tek bir insan kalmayacağını bilsem de doğruluktan ayrılmayacağım inşallah.

      Hatırlıyor musunuz hocam, sanırım üçüncü veya son sınıftı, “Ne öğrendin bu okulda kızım?” demiştiniz? Ben de size demiştim ki: “Başarı mutluluk getirmiyormuş hocam.” Şimdi hem mutluyum hem de başarılıyım hocam. Ama o zamanlar sadece başarılıydım, mutlu değildim.

     Bana hukuk okumak istediğimi söylediğimde “Popüler olduğu için mi, neden hukuk?” diye sormuştunuz. Bu zamana kadar kimse bana neden dememişti. “Sahi dedim neden hukuk okumak istiyorum ki ben?” Siz öğrettiniz bana sorgulamayı. Onun dışında kendimi tanımıyormuşum ki ben. Siz beni benden daha iyi tanımışsınız. “Nasıl olur ki bu?” dedim o zamanlar kendime, “Yorulmuyor mu bu adam herkesle uğraşmaktan, bir şeyler anlatmaktan?” Sonra bunun cevabını yine sizden duydum bir gün hocam: “Aşk ile yapan, yorulmazmış.” Siz, bizi işiniz olarak görmediniz hiç. Evlat gibi sevdiniz, korudunuz bizi, rehberlik yaptınız bize. Hakkınızı asla ödeyemem. Ama bilin ki hocam, söylediklerinizi ve sizi hep yüreğimde taşıyorum. Size söz veriyorum, işimi layıkıyla yapacağım inşallah.

       Sizi çok seviyorum hocam. Ellerinizden öpüyorum. Allah'a emanet olunuz.