Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Ahmet SEZGİN


GÜL YÜREKLİ BİR ÖĞRENCİMDEN MEKTUP

GÜL YÜREKLİ BİR ÖĞRENCİMDEN MEKTUP


 

Birçok öğretmenin adam olmaz sandığı, uzun yıllardır polis olarak hizmet eden çok değerli ve sevgili bir öğrencimden çok anlamlı mesaj (elektronik mektup) aldım. Çok duygulandım, onur duydum, şükrettim. Rabbim, iki cihan saadeti nasip eylesin.

Sevgili ve Değerli Ahmet Hocam,

Çok şükür iyiyiz. Malum hastalık dolayısıyla yaşam kalitemiz sınırlı olsa da Allah'a şükürler olsun. Siz nasılsınız? Yeni kitaplarınız çıkmış. Allah hayırlı eylesin.

       Ben her yıl senelik izne geldiğimde sizin yeni çıkan kitaplarınızı alıyorum. “Termeli Yazarlar ve Şairler Ansiklopedisi” ile “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli eserlerinizi kütüphaneme koydum. Hatta 2015 yılında misyon koruma görevim için Hırvatistan-Zagreb'e gittiğimde sizin “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli eserinizi yanımda getirmiştim.

      Size anlatmak istediğim bir anımı aktarmak istiyorum: Hırvatistan-Zagreb Büyükelçiliği'nde çalıştığım dönemde İngilizce kursuna gidiyordum. Konuşma pratiği yapmak için bir kurstu. 7 Hırvat, 1 Türk ve 1 İrlandalı hoca ile ders işlerken kitapta şöyle bir soru vardı: “Bayrağınızın anlamını biliyor musunuz?” İrlandalı hoca, sıra ile sorarken Hırvatlardan bir kişi bile cevap veremedi. Bu İrlanda hoca, bayraklarındaki amblemleri, şekilleri tek tek anlattı ve bunlar da bir güzel dinledi. Ben çok şaşırmıştım. İçimden “Bu Hırvatlara bir Ahmet Sezgin Hocam gerekli.” dedim. Sıra bana geldi. Tüm sınıf beni dinledi. Yarım yamalak İngilizcemle “hilal”in Allah'ı temsil ettiğini, “yıldız”ın Peygamberimizi ve “kırmızı reng”in ise ülkemiz için canlarını feda eden “şehitlerimizin kanı” olduğunu söylediğimde İrlandalı hocanın ve Hırvatların beni tasvip ederek kafalarını sallamaları ve şaşırmış bakışlarını hayatta unutamam. Bu, benim için unutulmaz bir anıydı.

     Bayrağımızın anlamını siz bize derste anlatmıştınız. Sitem de etmiştiniz okullarda bulunan bayrağımızın doğuşu konulu resme bakarak. “Orada öküz kafası olsa onu mu koyacaktık?” diyerek bayrağımızın sembol anlamlarının nesillere doğru verilmemesine isyan etmiştiniz. Siz “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli eserinizde bunu deneme şeklinde de bize sunmuşsunuz. Ben, o günü size anlatmak istemiştim. Fakat senelik izinlerimde sizin yanınıza uğramak nasip olmadı, kusura bakmayın.

      Bana kitabınızı göndermek istemenize çok sevindim. Çok teşekkür ederim. Yanlış anlamazsanız ben sizin kitabınızı Terme'ye geldiğimde kitapçılardan almak istiyorum. Alıp size imzalatmak istiyorum. Çünkü siz, benim gibi çok insanın hayatına yön verdiniz, yüreklerine dokundunuz. Eserlerinize Necip Fazıl'ın, Cemil Meriç'in, Sezai Karakoç'un eserlerine kıymet verdiğim gibi değer veriyorum. Onların yazdıklarına ulaşmak için emek ve para harcıyorum. Ben yine kitaplarınızı kitapçıdan alayım. Size imzalatmaya geleyim. Hem sizi görmüş olurum hem de eski güzel günlerden konuşup hasret giderip çay içeriz. Siz bize imzalar dolusu koskocaman ansiklopediler hediye ettiniz. Bu bile yeter muhterem hocam.

      Görüşmek dileğiyle Allah'a emanet olun. Selam, saygı ve sevgilerimle hocam...

      Not: Noktalama, yazım yanlışları ve sürç-ü lisan ettiysek af ola.